Güney Afrika İşçi Sendikaları Federasyonu (SAFTU), ArcelorMittal South Africa’nın Newcastle ve Vereeniging’deki uzun mamul üretim tesislerini kapatma ve Vanderbijlpark’ın geleceğini riske atma kararını sert biçimde eleştirdi. Federasyon, bu adımın binlerce istihdamı ve yerel toplulukları etkileyeceği, ülkenin çelik sektörü ve imalat sanayisinin çöküşünü hızlandıracağı uyarısında bulundu.
Sadece Vanderbijlpark tesisinde 1990 yılından bu yana 10.000 kişinin işsiz kaldığı ve son kapatma kararının doğrudan 4.000 istihdamı etkileyeceği, dolaylı olarak ise on binlerce kişinin işsiz kalmasına yol açacağı ifade edildi.
Teşvikler çare olmadı
AMSA’nın, Industrial Development Corporation (IDC) kredileri, maaş desteği ve özel elektrik tarifeleri dahil olmak üzere son 18 ayda 3,4 milyar ZAR (194,6 milyon $) tutarında kamu fonu almasına rağmen tesislerini kapatacağı dile getirildi.
Sağlanan yardımlar arasında IDC’nin 2024 yılında 1 milyar ZAR, bu yılın başında 380 milyon ZAR (21,74 milyon $) ve bu yılın Mart ayında 1,68 milyar ZAR (96,16 milyon $) tutarındaki destekleri; İşsizlik Sigorta Fonu/Geçici Çalışan Yardım Programı kapsamındaki 417 milyon ZAR’lık (23,88 milyon $) maaş desteği ve yerel elektrik şirketi Eskom’un reddine rağmen Güney Afrika Ulusal Enerji Kurumu (NERSA) tarafından verilen indirimli elektrik tarifelerinin yer aldığı aktarıldı.
SAFTU, AMSA’yı “kurumsal yağma” ile suçlayarak teşviklerin istihdamı kurtarmak yerine şirket yöneticilerine ve yabancı hissedarlara fayda sağladığını savundu. Ayrıca yıllık 20 milyon ZAR’ın (1,14 milyon $) üzerinde gelir elde ettiği bildirilen AMSA CEO’su Kobus Verster’i kâra öncelik vermekle eleştirdi.
Ülke ve sanayi üzerindeki etkiler
AMSA tesislerinin kapatılmasının, Güney Afrika’da kalan son entegre karbon çeliği kapasitesini ortadan kaldırma riski taşıdığı, ülkeyi ithalata bağımlı hale getireceği ve küresel piyasadaki manipülasyonlarına karşı savunmasız bırakacağı ifade edildi.
Öte yandan Newcastle’ın kapanışının 60.000-80.000 dolaylı istihdamı tehlikeye atabileceği ve otomotiv tedarik zincirinde 13.000 kişinin iş kaybetmesine neden olabileceği belirtildi.
Ayrıca imalat sanayinin gayrisafi yurt içi hasıladaki payının 1994 yılında %20 iken bugün %11-13 seviyelerine düştüğü ve 2008 yılından bu yana 430.000 fabrika çalışanının işsiz kaldığı vurgulandı.
Küresel ticaret baskıları
Bununla birlikte Güney Afrika’nın, küresel çelik kapasite fazlası, Çin’den yapılan dampingli ithalat ve Trump yönetiminin çelik ve alüminyum ithalatına getirdiği %50 oranındaki vergiler nedeniyle daha fazla baskı altında kaldığı aktarıldı. Dolayısıyla SAFTU, hükümeti BRICS ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika Cumhuriyeti, Mısır, Etiyopya, Endonezya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri) çapında savunma stratejisi geliştirmemekle suçladı.
SAFTU’nun talepleri
SAFTU, AMSA’nın kapanış kararını ulusal acil durum ilan ederek şu adımları talep etti:
- AMSA’nın işçi-devlet ortak mülkiyeti altında yeniden kamulaştırılması
- Krom, demir cevheri ve diğer stratejik madenlere ihracat vergisi ve zenginleştirme zorunluluğu getirilmesi
- Antidamping vergilerinin artırılması
- Çelik, demir yolu, limanlar ve enerji için kamu yatırımları öncülüğünde ulusal yeniden sanayileşme planı hazırlanması
- Newcastle, Vereeniging ve Vanderbijlpark tesisleri için iş kurtarma paketi oluşturulması
- 248 milyar ZAR (14,2 milyar $) tutarındaki Adil Enerji Dönüşümü fonlarının endüstriyel istihdamı korumaya yönlendirilmesi
SAFTU, mücadelenin sadece çelik sektörü için değil, aynı zamanda egemenlik, istihdam ve Güney Afrika’nın endüstriyel geleceğini de ilgilendirdiğini ekledi.
