SteelOrbis’in 3 Şubat’ta Las Vegas Planet Hollywood Hotel’de yaklaşık 100 katılımcıyla gerçekleştirdiği 11. Amerika İnşaat Demiri ve Filmaşin Konferansı (RWR), Çelik İmalatçıları Birliği Başkanı Phillip Bell, Stone Steel Corporation (SSC) Başkanı Vince Pappas ve Amerika Genel Müteahhitler Birliği Baş Ekonomisti Ken Simonson, katılımcılarla, federal altyapı harcamalarına ilişkin görüşlerini, uzun ürün talebine yönelik öngörülerini ve 232. Madde’nin devam eden etkisine dair fikirlerini paylaştı.
Federal altyapı harcamalarına ilişkin olarak, Simonson, “Kasım seçimlerinden sonra Temsilciler Meclisi ve Senato’nun çoğunluğun hangi partide olduğu fark etmeksizin altyapı yasasını geçirebilmek zor olacak. Bazı eyaletler, benzin vergisi gibi geleneksel yollarla para toplamayı başarsa da, Kongre’de federal benzin vergisini artırmak için yeterli oyu toplamak kolay değil,” şeklinde konuştu.
2020 seçim yılı olduğu için, Simonson, Kongre’nin bu vergileri seçimden önce artırmasının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
Simonson, en erken 2021’e kadar herhangi bir değişiklik görülmeyeceğini ifade etti.
Panelde, daha sonra, 232. Madde vergilerinin doğurduğu farklı sonuçlar tartışıldı. Panelin moderatörü SteelOrbis Amerika Editörü Katie Memmel, bazı yerel üreticiler yeni tesisler açarken, bazılarının da tesislerini kapattığına dikkat çekti. İthalat azalırken, bazı imalatçılar ise ithal girdi maliyetlerinin yükselmesinden muzdarip.
2018 yılında, ABD’li çelik üreticilerinin rekor seviyede kar açıkladıkları, ancak bu durumun 2019’da tersine döndüğü göz önüne alındığında, ABD çelik sektörüne önemli bir yarar sağlamadığı ortada olan 232. Madde vergilerinin bir noktada sona erip ermeyeceği yönündeki soruya cevap olarak, Bell, karlılık sorununun birçok açıdan ele alınması gerektiğini belirtti.
Bell sözlerine şöyle devam etti: “2018 çoğu çelik üreticisi için rekor bir yılken, bazıları için de şirket tarihinde geçirdikleri en iyi yıldı. 2019’da da, bazı üreticilerin karı düşmüş olmasına rağmen, çoğu üretici yine de şirket tarihinde ikinci ya da üçüncü en iyi yıllarını yaşadı. Vergilerin bir raf ömrü var, sonsuza kadar yürürlükte tutamazsınız, ancak Trump’ın vergileri uygulamaya devam edebilmesini sağlayan bazı yapısal değişiklikler oldu”.
Çelik İmalatçıları Birliği Başkanı, bu yapısal değişiklikler arasında devlet destekli kapasite genişletme çalışmalarının, damping ve vergilerdeki boşluklardan yararlanma uygulamalarının olduğunu belirtti.
“On yıllar süren antidamping vergisi ve telafi edici vergi davalarının ardından, Başkan sonunda herkesin dikkatini çeken bir şeyler yaptı,” diyen Bell, “232. Madde vergileri, siyasi olarak Trump’ın elini güçlendirdi. Geçtiğimiz senenin sonunda kararsız eyaletlerde yapılan bir çalışmada, insanlara 232. Madde’nin son kullanıcılar üzerindeki etkileri soruldu. Tüm katılımcılar, vergilerin kendi işletmelerini çok az etkilediğini ya da hiç etkilemediğini söyledi. Kasım ayında yeni bir başkan seçilmesi olasılığının bu vergilerin hemen ortadan kalkması anlamına geleceğini düşünüyor muyum? Hayır. 232. Madde vergileri kaldırılacaksa bile bu düzgün bir şekilde yapılmalı,” yorumunda bulundu.
Bell, %25 oranındaki verginin düzgün bir şekilde kaldırılmaması halinde, ABD piyasasının ucuz ithal ürün akınına maruz kalacağı konusunda uyardı.
Panelin sonlarına doğru, Pappas da 232. Madde vergilerinin kaldırılması konusunda söz aldı.
Pappas, “Bu konuda üç fikrim var. İlki, vergilerin getirilmesi için yeterli neden olduğu ve bu yüzden de devam etmeleri gerektiği, ancak bazen ucuz ithal çelik alması gereken biri olarak da, bu vergilerden kurtulalım derim. Üçüncü olarak ise, bence 232. Madde vergileri iç piyasa fiyatları için bir taban ve tavan oluşmasına neden oldu, bu da fiyatların nerelerde dalgalanacağı konusunda bize bir fikir veriyor. Mevcut talep yapısına göre, piyasasının dip noktası nerde, tepe noktası nerde daha iyi anlayabiliyoruz,” dedi.