RWR 2018: Belirsiz piyasa koşullarına göre beklentileri yönetmek gerekiyor

Çarşamba, 24 Ocak 2018 11:12:57 (GMT+3)   |   San Diego
       

SteelOrbis’in düzenlediği dokuzuncu İnşaat Demiri ve Filmaşin konferansı, 22 Ocak tarihinde Las Vegas’ta 124 katılımcı ile gerçekleşti.

Moderatörlüğünü SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın yaptığı panelde, Amerika Uluslarası Çelik Enstitüsü Başkanı John Foster, Amerika Çelik Üreticileri Birliği (SMA) Başkanı Philip K. Bell ve Metal Partners International Genel Müdürü Frank Bergren katılımcılarla fikirlerini paylaştı.

Murat Eryılmaz, 2017 yılında düzenlenen konferansta ABD’de yeni gelen yönetimin altyapı, ticaret ve vergi alanlarında verdiği sözlerin de etkisiyle iyimserliğin hakim olduğunu hatırlatırken, konuşmacılar da geçtiğimiz yıl çoğu beklentilerinin karşılanmadığını ancak yine de 2018 yılı için umutlu olduklarını ifade etti.

Bell, olası altyapı tasarısının faydaları hakkında bilgi verirken, verdikleri vergilerin kendilerine geri döndüğünü gören halkın ruh halinin de iyileştiğini söyledi. Bell, kapsamlı altyapı paketine bu yıl Kongre’de öncelik verilmezse, inşaat sektöründe kullanılan çelik ürünlerine olan talebin olumsuz etkilenebileceğini belirtti. Ancak Bell’e göre, Kongre’den geçecek herhangi bir paketin ABD çelik sektörüne faydalı olabilmesi için “Buy America” standartlarını içermesi şart.

Panelde tartışılan diğer konular arasında ise, tüm konuşmacıların çelik ithalatı ve ihracatı açısından faydalı olduğu hususunda fikir birliğine vardığı NAFTA müzakereleri vardı. Bell, ABD, Kanada ve Meksika’nın Çin gibi büyük ekonomiler karşısında sağlam bir ticaret bloğu olduğunu, görüşmelerde kullanılan dilin yumuşatılması gerektiğini savundu. Foster, ABD’nin NAFTA’dan çekilmesi durumunda, Kanada ve Meksika’nın anlaşmayı muhtemelen sürdüreceğini, böylece ABD’nin bir bakıma liderlik rolünden vazgeçmiş olacağına dikkat çekti.

Konferansın en merak edilen konusu ise kuşkusuz 232. Madde soruşturması oldu. Foster, muhtemel yüksek vergilerin doğrudan ve dolaylı sonuçları arasında ABD’deki diğer sektörlerde görülebilecek ticari misillemeleri ve başta ulaşım ve lojistik sektörlerinde olmak üzere yaşanacak önemli istihdam kayıplarını sıraladı. Bergren, çelik ithalatı azalırsa çelik fiyatlarının artabileceğini, ancak artış oranlarının bölgeye ve mevcut ithalat oranlarına göre değişeceğini ifade etti. 232. Madde soruşturmasının ulusal güvenlikle doğrudan ne gibi bir bağlantısı olduğu sorusuna cevaben Bell, ulusal güvenliğin ne anlama geldiğine geniş bir açıdan bakmak gerektiğini söyledi. Askeri ekipmanların ulusal güvenliğin bir ayağını oluşturduğunu söyleyen Bell, su yolları, boru hatları ve ulaşımın da ulusal güvenlik çerçevesinde değerlendirilebileceğini aktardı. Bell, ayrıca, geçtiğimiz yıl, birlik üyelerinin ticari önlemler ve diğer konulara yönelik “beklentilerini yönetmek” zorunda kaldığını belirtti.

Panelin ardından gerçekleşen soru-cevap kısmında ve kokteylde de katılımcılar arasında en çok konuşulan konu olmaya devam eden 232. Madde soruşturması hakkında genel kanı, soruşturmanın etkileri üzerinde bir fikir birliğine varılamaması oldu. Katılımcılardan biri, “Artık yeni bir belirsizlik çağındayız. Gerçekçi beklentiler geçmişte kaldı,” yorumunda bulundu.