Geçtiğimiz hafta Kaliforniya'nın San Diego kentinde düzenlenen Geri Dönüştürülmüş Malzemeler Derneği (ReMa) konferansında konuşan katılımcılar, ABD Başkanı Trump tarafından 12 Mart'ta getirilen çelik ve alüminyuma yönelik %25'lik 232. Madde vergilerinin genişletilmesiyle ilgili belirsizliğin, ABD ile vergileri ve vergi dışı koruma önlemlerini müzakere eden ülkelerin sayısı artana kadar devam edeceğini belirtti.
10 Şubat'ta ABD Başkanı Trump, çelik ve alüminyuma uygulanan mevcut 232. Madde vergilerini istisnasız ABD'nin tüm önemli ticaret ortaklarını kapsayacak şekilde genişletmişti. Daha sonra 2 Nisan'da Trump yeniden tasarladığı küresel ticaret stratejisinin bir parçası olarak, ABD ile ticaret yapan ve çelik dışı ürünlere ayrı ayrı gümrük vergileri uygulanacak ülkelerin kapsamlı bir listesini açıkladı.
Bir hafta sonra, 9 Nisan tarihinde Trump, ABD'nin ticaret ortaklarına, ABD ile müzakere yapmaları için 90 günlük süre verdi. Bu süre zarfında, çeşitli ülkelere özel olarak vergiler askıya alındı ve ABD'ye yapılan ihracata %10'luk bir temel gümrük vergisi getirildi. Ancak Cenevre'de yapılan son ticaret görüşmelerinin ardından 12 Mayıs'ta gümrük vergileri %145'ten %30'a indirilen Çin bu uygulamadan muaf tutuldu.
Ulusal Güvenlik Uygulamaları Başkanı ve Washington merkezli Wiley Rein LLP'nin Ortağı Nazak Nikakhtar, ReMa toplantısının sabah oturumunda, “Siyasi olarak Amerikan şirketlerine ticarette avantaj sağlamayı amaçlayan gerçek bir değişim gördük” dedi. Nikakhtar'a göre, "Trump, Amerikan istihdamından başlayarak dünya ekonomilerinde ABD'nin liderliğini korumaya odaklanıyor. ABD'li şirketlerin dünya sahnesinde faaliyet göstermesini ve kârlı hale gelmesini kolaylaştırmak istiyor". Bununla birlikte Nikakhtar, 90 günlük aranın Temmuz ortasında sona ermesinden sonra mevcut vergilerin ne olacağı bilinmediği için, finansal piyasalarda ve çelik piyasası çevrelerinde belirsizliğin kısa vadede devam edeceğini söyleyerek “Geri adım atmamanın gerçek bir fayda sağladığını düşünen iki oldukça inatçı lider (Trump ve Xi) görüyoruz,” dedi. “Bir sonraki adımda Hindistan, Vietnam ve Güney Kore'ye yönelik vergiler konusunda gelişmeler göreceğiz".
Nikakhtar, Avrupa Birliği'nde ise yakın gelecekte, bölgesel güvenliği artırmak ve daha bağımsız hale gelmek için küresel girişimlerin bir parçası olarak hurda ihracatına kısıtlamalar getirilmesinin muhtemel olduğunu söyledi ve, “Şu anda AB'nin Çin'e daha yakın durduğunu görüyoruz” diye ekledi. “Trump, AB'ye kızgın ve gerçekten küçümsüyor, çünkü AB'nin pazarlarını Çin'e açtığını, ancak ABD'ye açmadığını söylüyor,” dedi. Nikakhtar, bu durumun devam etmesi nedeniyle Trump yönetiminin kısa vadede misilleme yapmasını beklediğini ifade etti. Nikakhtar'a göre “Trump için, AB ile vergileri yeniden müzakere etmek, Hindistan ve Vietnam gibi ülkelerin sunduğu kolay kazançlardan daha düşük bir öncelik”.
Dinleyicilerin, ABD'deki imalat sektöründe muhtemel iş artışını karşılayacak nitelikli iş gücü eksikliği hakkındaki sorularına yanıt olarak Nitakhtar, ABD'nin en büyük iki ticaret ortağına uygulanan %25'lik gümrük vergilerinin devam etmesi halinde, Kanada ve Meksika ile mevcut USMCA ticaret anlaşmasının ortadan kalkacağını düşünmediğini söyledi.
“ABD'nin 2026 yılının Temmuz ayına kadar, muhtemelen daha erken bir tarihte USMCA anlaşmasını yeniden pazarlığa açmasını bekliyoruz” dedi. USMCA'nın önemli olduğunu, çünkü şu anda, “ABD'nin, ABD imalat sektöründe beklenen büyümeyi karşılayacak insan kaynağına ihtiyacı olduğunu” belirtti.
