Finlandiya merkezli paslanmaz çelik üreticisi Outokumpu, Avrupa Komisyonunun Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) ilişkin yaptığı düzenleme önerilerini memnuniyetle karşıladığını belirtti ve önerileri, Avrupa’nın iklim hedeflerinin ilerletilmesi açısından önemli bir adım olarak nitelendirdi.
2026 yılının Ocak ayından itibaren SKDM, karbon yoğun ithal ürünlere AB’li üreticilerin karbon maliyetlerine eş değer maliyetler getirerek karbon kaçağını önlemeyi amaçlıyor.
Uzun süreli iklim taahhüdü
Outokumpu, 20 yılı aşkın süredir AB Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) tabi olduğunu ifade etti. Küresel ısınmanın 1,5 derecede tutulmasına yönelik hedefle uyumlu iklim taahhüdü hazırlayan ilk şirket olduğunu ifade eden şirket, 2030 yılına kadar emisyon yoğunluğunu 2016 yılındaki seviyelere kıyasla %42 düşürmeyi amaçladığını dile getirdi. Devam eden yatırımlar ve teknolojik ilerlemeler sonucunda kendi ürettiği paslanmaz çeliğin karbon ayak izinin sektör ortalamasının %75 altında yer aldığına dikkat çekti.
Komisyonun yaptığı önerilerin temel unsurlarına destek
Outokumpu, komisyonun SKDM için yaptığı önerilerin temel unsurlarını desteklediğini dile getirdi. Bunlar arasında SKDM'nin bazı nihai mamulleri kapsayacak şekilde genişletilmesi, hileyi önlemeye yönelik tedbirler ve ihracatla ilgili zorlukları ele almayı amaçlayan Geçici Karbonsuzlaşma Fonu’nun oluşturulması yer alıyor.
Şirket, çelik yoğun son kullanıcı sektörlerin kapsama dahil edilmesini doğru yönde atılmış bir adım olarak görse de mekanizmanın daha da iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Outokumpu, özellikle Avrupa’nın en sürdürülebilir üreticilerinin performanslarının öne çıkabilmesi için ferrokrom referans değerlerinin sürekli olarak düşürülmesini talep etti. İthal ürünlerin gerçek emisyonlarının doğru bir şekilde yansıtılması için varsayılan değerlerin yakından izlenmesinin önemini vurguladı.
Karbon kaçağını sınırlandırmak için ilave önlemler gerekiyor
Outokumpu, SKDM’nin karbon kaçağını etkili bir şekilde sınırlandırmasını sağlamak için Avrupa Komisyonuna bazı konuları ele alması yönünde çağrıda bulundu. Bunlar arasında hileyi önlemek için menşe kurallarına “eritilmiş ve dökülmüş” ilkesinin getirilmesi, üretimin AB dışına kayması riskini önlemek için SKDM’nin kapsamının 2027 yılına kadar çelik yoğun son kullanıcı ürünlerin tamamını kapsayacak şekilde genişletilmesi, dolaylı emisyonların kapsama dahil edilmesi ve ücretsiz tahsisatların kullanımının sürdürülmesine dayalı uzun vadeli ve kalıcı bir ihracat çözümü geliştirilmesi yer alıyor.
Outokumpu, güçlü hile önlemleri ve düşük emisyonlu çelik için öncü pazarların oluşturulmasıyla birlikte SKDM’nin, Avrupalı üreticiler için gerçek anlamda eşit şartlar yaratma potansiyeline sahip olduğunu ekledi.
