27-29 Nisan tarihlerinde Atina’da gerçekleşen SteelOrbis 2025 Bahar Konferansı & 92. IREPAS Toplantısı’nda konuşan IOBE Kurucusu ve Atina Üniversitesi Ekonomi ve Ticaret Profesörü Nikos Vettas, makroekonomik boyutta kapsamlı bir bakış sunarak korumacı politikaların, ticaret akışının, siyasi gerilimlerin ve demografi ile teknolojinin küresel kalkınmayı nasıl etkilediğine dair yorumlarda bulundu.
OECD verilerine göre küresel beklentilerin geçtiğimiz dört yılda yatay seyrettiğini belirten Vettas, 2024 yılının sonundan beri ABD piyasasının etkisiyle beklentilerin özellikle de Avrupa’da kötüleştiğini ifade etti. Bu kötüleşme, büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revize edilmesine yol açtı. Vettas, “Ekonomik maliyetlerin ve enerji maliyetlerinin arttığı bir döneme giriyoruz. Bu dönemin 5 yıl sürmesini bekliyorum,” ifadelerini kullandı.
Pandemiyle birlikte yaşanan şokun ardından toparlanan küresel ticaret hacminde henüz bir yavaşlama görülmediğini ifade eden Vettas, ticaret politikalarından dolayı yaşanan belirsizliğin pandemi döneminde yaşanana kıyasla daha fazla olduğunu ve bu durumun arkasında ABD hükümetinin uyguladığı korumacı politikalar olduğunu söyledi. Bu politikaların netleşmesi beklendiği için yatırımlar erteleniyor.
Vettas, ABD'nin yaptığı ithalatın geçtiğimiz birkaç ay içinde kayda değer miktarda arttığını ve planlanan vergiler yürürlüğe girmeden önce aralarında çelik de bulunan ürünler için stok yapıldığını vurguladı. Geçmişte AB'nin ABD'den ithal ürünlere %2,7, ABD'nin ise AB'den ithal ürünlere %2,2 vergi uyguladığını ve ana ticaret ortakları olarak en düşük karşılıklı vergi seviyelerinin bunlar olduğunu ifade eden Vettas, Avrupa'nın yeni vergilere nasıl tepki gösterdiğini değerlendirdi.
Avrupa özelinde son döneme ilişkin yorumlarda bulunan Vettas, Avrupa piyasasında birkaç zorluğun ön plana çıktığını, bunların arasında durağan bir sanayi yapısı, yeşil dönüşüm, AB ile ABD arasındaki üretkenlik farkı, yaşlı nüfusun artması, dijital beceri eksikliği, savunma harcamaları ve mülteci girişi olduğunu belirtti.
AB ile ABD arasındaki çalışılan saat başına hesaplanan gayri safi milli hasıla 2023 yılında %30’a çıktı. Bununla birlikte yalnızca on AB üyesi ülke gayri safi milli hasılalarının en az %2’sini savunmaya harcarken, ABD’de bu oran %6’nın üzerinde. Öte yandan AB nüfusunun 2050 yılında 447,9 milyon kişiye, 2100 yılında ise 419,5 milyon kişiye inmesi ve ortanca yaşın 2022 ila 2100 arasında 5,8 yıl artması bekleniyor. Vettas, “Yaşımız artarken, sayımız azalıyor. İnsanların yarısının üretime katkı sağlamadığı bir toplum mümkün değil. Bunu becermek için genç nesilleri çok güçlü teknolojilere alıştırmak gerekiyor,” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte AB’nin mültecilerin entegrasyonunu sağlamak adına geliştirebileceği çok fazla alan var.
Çelik sektörünün en önemli sektörlerden biri olduğu yeşil dönüşüm üzerine de konuşan Vettas, sanayi sektörlerinin kısa vadede karbonsuzlaşma planlarının çok masraflı olacağını fark ettiğini ve AB’nin yeşil dönüşüm hedeflerinin rakiplerine kıyasla daha iddialı olduğunu söyledi.
Küresel ticaretin şu ana kadar birçok krizi atlatabildiğini hatırlatan Vettas, önümüzdeki dönem için iki farklı tahminde bulundu. Vettas’a göre iyi ihtimalle küresel ekonomi darbelere karşı dayanıklı olacak. Kötü ihtimalle ise bir noktada tüm sistem çökebilir. Bu durumda küresel ticaret güç kaybedecek ve korumacı politikalar artacak. Vettas bu ihtimalin gerçekleşme oranının %10 olduğunu ileri sürdü.