Insteel Industries, Inc., 2019 mali yılının 29 Haziran 2019’da sona eren üçüncü çeyreğine ilişkin mali sonuçlarını açıkladı. Şirketin net karı, 2019 mali yılının üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı çeyreğinde kaydedilen 12,9 milyon $’dan 2,2 milyon $’a düştü.
Söz konusu dönemde, şirketin net satışları bir önceki yılın aynı döneminde kaydedilen 126,7 milyon $’a kıyasla büyük bir değişiklik göstermeden 126,3 milyon $ seviyesinde kaydedildi. Bunun sebebi ise sevkiyatta yaşanan %3,9’luk düşüşün, ortalama satış fiyatlarındaki %3,7’lik artışı dengelemesi oldu.
Şirket ilk çeyrekte sevkiyatın, geçen yıl mart ayında uygulamaya giren 232. Madde vergilerini müteakiben, düşük fiyatlı hammaddenin yol açtığı düşük fiyatlı ithalatın yarattığı rekabetteki artıştan olumsuz etkilendiğini belirtti. Ayrıca şirketin birçok pazarında görülen yağışlı hava koşulları sebebiyle inşaat sezonunun açılmasında yaşanan aksama da sevkiyatı etkileyen bir diğer neden oldu.
Söz konusu dönemde sevkiyat, ikinci çeyreğe göre %17,5 artarken, ortalama satış fiyatları %4 düşüş gösterdi. Brüt marj ikinci çeyrekte kaydedilen %19,1’den %6,5’e geriledi. Bunun sebebi ise satış fiyatları ve hammadde maliyetinin arasındaki fiyat farkının daralması, imalat maliyetinin yükselmesi ve sevkiyatta yaşanan azalma oldu.
Insteel’in başkanı ve CEO’su H.O. Woltz III genel görünümü şöyle özetledi: “2019’un geri kalanına baktığımızda, işimizin altyapısal kısmı, çeşitli fonlama girişimleri ve FAST Act (Fixing America's Surface Transportation Act) ile ek ölçümler için sağlanan federal fonlama tarafından desteklenen hükümet harcamaları ve yerel harcamalardaki mevcut artıştan faydalanmalıdır. Bir diğer temel talep faktörümüz olan konut dışı inşaat için yapılan en son sektör tahminleri gösteriyor ki büyüme oranı büyük olasılıkla hafifçe azalacak ancak olumlu kalmaya devam edecek. Buna rağmen, 232. Madde vergisi yüzünden ihracattaki ani artış nedeniyle ön gerdirmeli beton teli ve standart kaynaklı tel pazarlarımızda fiyat baskısının devam edeceğini düşünüyoruz. Bu vergiler, saf dışı bırakılan rakiplerin, düşük maliyetli hammaddeye erişimi ve yerel üreticilerin altında fiyat verebilmeleri sebebiyle ABD pazarındaki yerlerini sağlamlaştırmalarına imkân sağlamış oldu. Hükümet ile bu vergilerin olumsuz etkileri üzerine konuşmalarımız sürüyor, çelik üreticilerinin rekabet güçlerinin bu şekilde etkilenmesine bir çözüm getirileceğine dair umutluyuz.”