Son haftalarda İtalya çelik piyasasında, ticari ve ekonomik korumacılık önlemlerinin sıkılaşmasının etkisiyle beklenmedik bir canlanma yaşandı. İtalyan hurda, hammadde ve çelik distribütörleri birliği Assofermet’in 6 Kasım tarihli raporuna göre yassı mamuller konusunda uzmanlaşmış servis merkezlerinden ve nihai kullanıcılardan gelen talep yeniden artış gösterdi.
Piyasanın toparlanması esas olarak artan gümrük vergileri, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) bağlı maliyetlerin yürürlüğe girmesi ve hammadde ithalat kotalarının sıkılaşacağı yönündeki endişelerle tetiklendi. Bu nedenle birçok piyasa oyuncusu, Avrupalı üreticilerin 2026 teslimatları için açıkladığı fiyat artışlarına karşı önlem almak amacıyla önümüzdeki aylara yönelik alımlarını öne çekti. Bu davranış, Ekim ayında sevkiyatlarda geçici bir iyileşmeye katkı sağladı. Ancak Kasım ayının başında talep yeniden yavaşladı ve üreticiler yeniden temkinli davranmaya başladı.
Genel tablo hâlâ karmaşık. Artan fiyatlar üreticilerin marjlarını desteklerken, aynı zamanda özellikle de ticaret engelleri nihai veya yoğun çelik içeren ürünleri de kapsayacak şekilde genişletilmezse Avrupa imalat sanayisinin rekabet gücünü de zayıflatma riski taşıyor. Assofermet, AB düzeyinde koordineli bir adım atılmazsa Avrupa sanayisine yapısal zarar verme riskinin bulunduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
Bu arada mevcut gümrük korumaları sayesinde Avrupalı çelik üreticileri, talebin zayıf kalmasına rağmen 2026 teslimatları için açıklanan fiyat artışlarını koruyor. Ekim ayı, beklentilerin altında kalan satış hacimleri ve kârlılığı tatmin etmeyen fiyat seviyeleriyle kapanırken, yerel rekabetin yoğun seyretmeye devam ettiği bildirildi. Ancak ithalat hacimlerinde beklenen düşüş ve mevzuattaki belirsizlik nedeniyle öne çekilen alımlar, önümüzdeki aylarda bir dönüm noktası yaşanacağını gösteriyor olabilir.
Paslanmaz yassı mamul segmentinde dengesizlik sürüyor: Ekim ayında uzun ürünlerde sınırlı bir toparlanma görülürken, yassı ve boru ürünlerinde zorluklar devam etti. İnşaat sektörü, inşaat demiri ve hasırlık tel ürünlerine yönelik talebin güçlenmesiyle toparlanma sinyalleri vermeye başladı ve fiyatlar kademeli olarak istikrar kazandı.
Elinde hazır stok bulunan distribütörler açısından Avrupa menşeli malzemelere olan ilgi artıyor. Yerli üretim, artık ithalata kıyasla daha rekabetçi ve istikrarlı olarak görülüyor. Stok seviyeleri hâlen yeterli olmakla birlikte bazı alıcılar 2026 yılı için hafif fiyat artışı taleplerinin geldiğini bildiriyor. Bu eğilim, genel yukarı yönlü trendle uyumlu, ayrıca talep zayıf ancak hala istikrarlı. İthalat tarafında ise, yeni ve daha kısıtlayıcı koruma önlemleri yürürlüğe girmeden önce gelecek yılın ilk yarısında sevkiyat yapmaya yönelik baskı sürüyor.
Teneke levha segmentinde de Assofermet, AB menşeli üretime yönelik artan talebin altını çizdi. Bu segment, şu anda daha istikrarlı seyreden fiyatlar ve ithal mallara kıyasla rekabet avantajı sayesinde öne çıkıyor. 2026 için küçük fiyat artışı talepleri gelmeye başladı ve yurt içi talebin yavaşlaması sayesinde arzın yeterli düzeyde kalması bekleniyor. Aynı zamanda ithalatçılar da Avrupa’daki yeni koruma önlemleri yürürlüğe girmeden önce yılın ilk yarısında sevkiyatlarını tamamlamaya çalışıyor.
Genel olarak Kasım ayı, çelik sektörü açısından bir geçiş dönemi olarak görülüyor. Korumacı politikalar, çevresel maliyetler ve makroekonomik istikrarsızlık, tedarik zinciri boyunca satın alma stratejilerini yeniden şekillendiriyor. 18–20 Kasım tarihleri arasında Maastricht’te düzenlenecek sanayi fuarı öncesinde piyasa katılımcıları, önümüzdeki haftaları son zamanlarda görülen toparlanmanın Avrupa çelik sektörü için gerçek bir trend değişimi mi yoksa belirsiz geçen bir yıl içinde kısa süreli bir duraklama mı olduğunu anlamak için kritik bir değerlendirme süreci olarak görüyor.
