6 Mayıs Çarşamba günü Milan’da gerçekleştirilen Made in Steel 2025’in açılış oturumunda farklı kurumlardan ve sektörlerden bir araya gelen konuşmacılar Avrupa çelik sektörünü bekleyen zorluklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmaların ortak noktası, Avrupa’nın dalgalanan piyasa koşullarında çelik zincirindeki rekabetçiliği güçlendirmesi için mantıklı bir strateji sunması gerektiği oldu.
Avrupa çelik sektörü yüksek enerji maliyetlerinin ve haksız rekabetin baskısı altında
Avrupa Parlamentosu Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi Başkan Yardımcısı Giorgio Gori, yükselen enerji fiyatlarının, daha düşük çevre standartları uygulayan ülkelerin haksız rekabetinin ve başta hurda olmak üzere kritik öneme sahip hammaddeler için artan belirsizliğin baskısı altına giren mevcut piyasa koşullarının son derece karmaşık olduğu ifade etti. Avrupa Parlamentosu üyesi Massimiliano Salini ise, Avrupa Komisyonunu Draghi Raporu konusunda çok geç hareket ettiği için eleştirirken, Avrupa ve Atlantik bölgelerinde daha güçlü ve ortak politikalar izlenmesi gerektiğini öne sürdü.
SKDM kaçırılmayacak bir fırsat
Özellikle Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) üzerinde duruldu. Gori, SKDM’yi “olumlu bir araç” olarak tanımlasa da mekanizmanın, hileyi etkili bir şekilde engellemesi ve ihracatı dezavantajlı bir hale getirmemesi halinde başarılı olabileceği konusunda uyardı. Salini, pragmatik bir yaklaşım benimsenmesi ve Emisyon Ticaret Sistemi ile uyumlu hale getirilmesi çağrısında bulundu ve enerji yoğun sektörlere sağlanan ücretsiz tahsislerin kaldırılmasını eleştirdi. Salini sözlerine, “Söylemsel tutarlılık değil gerçekliğe dayalı politikalara da ihtiyacımız var,” şeklinde devam etti.
Gozzi ideolojinin azaltılıp endüstriyel gerçekçiliğin artırılması çağrısında bulundu
İtalyan Çelik Üreticileri Birliği Federacciai Başkanı Antonio Gozzi, Avrupa’nın mevcut Çelik Eylem Planı'nı çok yetersiz olarak nitelerken, enerji ve hurdaya ilişkin gerçekçi çözümler sunmadığını söyledi. Gozzi, “Avrupa’daki en yüksek elektrik fiyatlarını öderken karbonsuzlaşmaya öncülük edemeyiz,” dedi. Federacciai yetkilisi, endüstriyel mantık ve teknolojik tarafsızlığı savunarak “Avrupa’nın yeşil sloganlara değil kültürel devrime ihtiyacı var,” ifadelerini kullandı.
Vezzosi sadece üretim için değil tüm tedarik zinciri için de destek istiyor
Dağıtım ve geri dönüşüm segmentleri adına konuşan Assofermet Başkanı Cinzia Vezzosi, cansız yerel talebin büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. “Avrupa’nın sadece üretim taraflı yaklaşımı işe yaramayacak,” şeklinde konuşan Vezzosi, çelik tüketimini artırmak ve döngüsel ekonomiyi sürdürmek için yapısal önlemlere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Hurda ihracatı konusunda ise Vezzosi, “Yerel alımları artırmadan ihracatı kısıtlamak çelik üreticilerine yardımcı olmaktan çok geri dönüşümcülere zarar verir,” ifadelerini kullandı.
Sanayiden kurumlara kadar yapılması gereken şey aynı: Yeşil geçiş şart ancak bu geçiş, net kurallar, güvenilir teşvikler ve gerçekçi zaman çizelgeleriyle desteklenmeli. Gori, “İtalya, güçlü elektrik ark ocağı üretimi sayesinde yeşil çelik için bir model. Şimdi Avrupa’nın adım atması gerekiyor,” şeklinde sözlerini tamamladı. Vezzosi de bu görüşe katılarak, “Dayanıklılık her zaman sektörümüzü tanımlayan bir olgu olmuştur ancak şimdi bu dayanıklılığı uzun vadeli güce dönüştürmek için yeni bir endüstriyel vizyona ihtiyacımız var,” dedi.
