ABD başkanı Donald Trump, ABD’nin Ortak Eylem Planı (Joint Plan of Action) kapsamında 2013 yılının kasım ayında İran ile AB, Çin, Fransa, Rusya, İngiltere, ABD ve Almanya’nın içlerinde bulunduğu altı ülke arasında imzalanan İran nükleer anlaşmasından çekileceğini açıkladı.
2015 yılının temmuz ayında, İran ve diğer devletler yol haritası anlaşması imzalamıştı. Anlaşma, İran’ın nükleer faaliyetlerin kısıtlanması karşılığında, ülkeye uygulanan ABD, AB ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yaptırımlarının gevşetilmesini kapsıyordu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (UNSC) liderlerin ABD’ye yaptığı ortak açıklamada, nükleer anlaşmanın “anlaşmazlığın çözümü açısından bağlayıcı olan uluslararası yasal çerçevede geçerli olduğu” belirtildi.
Buna rağmen, birçok kaynak geçtiğimiz yıl Trump’ın etkili konuşma yeteneği nedeniyle, İran’ın acil durum planlarını devreye almış olma ihtimaline rağmen, ABD’nin yeni kararının İran’ın projelerini ve ihracatlarını geçici olarak etkileyebileceği yorumunda bulundu.
Dünya Çelik Birliği’ne göre, 2017 yılında 21,8 milyon mt ham çelik üreten İran şimdilerde ise yıllık 32 milyon mt çelik üretimi kapasitesine sahip bulunuyor. İran 2018 yılında toplam 25-26 milyon mt’luk ham çelik üretimi yapmayı ve 2025 yılına kadar ise %80 (ham çelik üretiminin 44-48 milyon mt’u) kapasite kullanım oranıyla 55-60 milyon mt üretim kapasitesine sahip olmayı hedefliyor. İran çelik ürünlerini, Orta Doğu, Afrika ve Asya’ya ihraç ediyor.
İran’ın AB ilişkilerinin ve ticari faaliyetlerinin etkilenmesi halinde, devam eden projelerini geliştirmek ve finanse etmek amacıyla Çin’le ticari faaliyetlerini daha da artırması bekleniyor. ABD’nin yeni kararına rağmen, kısa vadeli toparlanma diğer ülkelere bölgedeki fiyatları güçlendirme ve satış imkanı sağlasa da oldukça cazip fiyatlandırmaya sahip olması” nedeniyle İran’ın çelik ihracatının devam etmesi bekleniyor.