Stok devirleri ve küresel ekonomik krizlerden dolayı üç yıldır düşüşte olan paslanmaz çelik üretiminde, 2010 yılında başlıca bölgelerde oldukça yüksek üretim hacmi görüldü.
Çin hariç olmak üzere Asya'da, paslanmaz çelik üretimi %20,8 artışla 8,6 milyon mt'a yükseldi. Asya'daki bütün paslanmaz çelik üreticileri, tüm dünyadaki paslanmaz çelik üretiminin %65'ini karşılamakta.
Batı Avrupa ve Afrika, 2010 yılı paslanmaz çelik üretimi için geçen yıla oranla %22,1'lik bir artış bildirdi. Bu dönemde toplam üretim 7,9 milyon mt'du.
Amerika bölgesinde, paslanmaz ham çelik üretimi 2010 yılında %34,4'lük bir atışla 2,6 milyon mt'a yükseldi. Orta ve Doğu Avrupa'da ise üretim 0,3 milyon mt'a yükselerek %43,6 ile ortalamanın üstünde bir artış yakaladı, ancak bu rakam hala küresel bağlamda göz ardı edilebilir bir seviyede.
Paslanmaz ve ısıya dayanıklı ham çelik üretimi (x 1.000 metrik ton) | ||||||
Bölge | Yıllık | Yıllık değişim oranı (%) | Yıllık | Yıllık değişim oranı (%) | ||
2008 | 2009 | 2009 | 2010 (geçici) | |||
Batı Avrupa/Afrika | 8.272 | 6.449 | -22,0 | 6.449 | 7.871 | 22,1 |
Orta/Doğu Avrupa | 333 | 237 | -28,9 | 237 | 340 | 43,6 |
Amerika Bölgesi | 2.315 | 1.942 | -16,1 | 1.942 | 2.609 | 34,4 |
Asya (Çin hariç) | 8.068 | 7.130 | -11,6 | 7.130 | 8.611 | 20,8 |
Çin | 6.943 | 8.805 | 26,8 | 8.805 | 11.256 | 27,8 |
Tüm Dünya | 25.930 | 24.562 | -5,3 | 24.562 | 30.687 | 24,9 |
2010 yılı çeyrek performansları 2009performanslarıyla karşılaştırıldığında, yıl boyunca farklı büyüme oranları görülmekte ve bu da 2010 yılında küresel gelişimdeki iyileşmeleri ve yılın ilk yarısındaki stoklamaları açık bir şekilde yansıtmaktadır. Paslanmaz çelikte durgun faaliyet kaydedilen 2009'un aynı çeyrekleri ile karşılaştırıldığında, 1. çeyrek (%57,8'e kadar) ve 2. çeyreğin (%33,1'e kadar), stoklama faaliyetinden etkilendiği görülmektedir. Ancak 3. çeyrek %5,3'lük bir fazlalık ile normale dönüş belirtileri göstermiştir. Son olarak, 4. çeyrek ise paslanmaz çelik üretiminde, 2009'un 4. çeyreğine oranla %14,1'lik güçlü bir artış göstermiş ve tüm zamanların en yüksek dördüncü çeyrek seviyesini yakalamıştır. Bu da kısmen 2011 yılında küresel ekonomide beklenen iyileşmeye bağlıdır.