Türkiye Makine Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Ali Eren, özellikle Çin, Hindistan, Japonya ve Rusya’dan ithal sıcak rulo saca getirilen vergilerle birlikte ithalattaki önlemlerin maliyet ve enflasyonda artışa neden olduğunu, bu durumun da üretiminde yassı mamul kullanan boru, beyaz eşya, otomotiv, gemi inşa ve makine imalatı gibi ihracat odaklı sektörlerin girdi temini ve rekabet açısından bazı sıkıntılar yaşamasına yol açtığını ifade etti. Yassı mamulü girdi olarak kullanan söz konusu sektörler Türkiye’nin ihracatının yaklaşık %25’ini gerçekleştiriyor.
Türkiye’de sıcak rulo sac ithalatına getirilen kısıtlamaların yanı sıra ülkeden AB’ye ihraç edilen sıcak rulo sac tonajında artış kaydedildiğini bildiren Eren, bu artışın iç piyasadaki yassı mamul bulunabilirliğinde düşüşe yol açarak yerel yassı mamul kullanıcılarının mevcut durumunu daha da zorlaştırdığını belirtti.
Öte yandan ithalata bağımlılığın yassı çeliğin yanı sıra yarı mamul segmentinde de görüldüğünü söyleyen Eren, yassı mamul üreticilerinin %65 seviyesinde yer alan sıvı çelik kapasite kullanımını artırmak yerine slab ithalatına yöneldiğini belirtti. Türkiye 2023 yılında 1,6 milyar $ değerinde 2,8 milyon mt slab ithal etti. Kapasite artışlarına rağmen iç piyasada kalite, termin ve fiyat açısından beklentileri karşılanmayan yassı mamul sektörünün ithalatı ikame edemediğini söyleyen Eren, söz konusu kritik hammaddelerin ithalatına uygulanan önlemler ve vergilerin Türkiye sanayisini zora soktuğunu dile getirdi.
Maliyet artışlarının fiyatlara yansıyarak yassı mamul kullanan sektörlerin rekabet gücünü zedelemesinin önüne geçilmesi için önlemlerin ve vergi oranlarının gözden geçirilmesini talep eden Ali Eren, özellikle ihracat konusunda Dahilde İşleme Rejimi gibi stratejik araçların korunmasının önem taşıdığını ifade etti.