Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan “OECD Endüstriyel Hammaddelere Yönelik İhracat Kısıtlamaları Envanteri” raporuna göre yeşil ve dijital geçişler ile ekonomik güvenliğe ilişkin artan endişeler sonucu kritik hammadelere yönelik talebin canlanmasıyla bu ürünler için ihracat kısıtlamaları artıyor. Endüstriyel hammaddelere yönelik ihracat kısıtlamaları 2009 ile 2023 yılları arasında beş kattan fazla arttı ve 2023 yılında kısıtlamalar, 2022 yılında kaydedilene kıyasla neredeyse iki katına çıktı.
Bu artış eğilimi, artan jeopolitik gerginlikler ve rekabet nedeniyle küresel piyasa koşullarındaki büyük değişiklikleri yansıtıyor. 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali hammadde ve enerji fiyatlarında bir artışa neden olurken, hükümetlerin kritik kaynakları yönetmek konusunda giderek daha iddialı hale gelmesiyle ihracat kısıtlamaları önem kazandı. 2023 yılında Çin, Vietnam, Burundi, Rusya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Zimbabve ve Laos tarafından getirilen kısıtlamalar, yeni ihracat kısıtlamalarının %94’üne denk geliyor.
Raporda, genellikle çevresel endişeler ve döngüsel tedarik zincirlerine yönelik ilginin artmasıyla atık malzemeler ve hurdanın ihracatı en sık kısıtlanan ürünler olmaya devam ettiği bildirildi. Ancak cevherler ve minerallere yönelik ihracat kısıtlamaları da keskin bir şekilde artıyor. 2021 ile 2023 yılları arasında atık olmayan malzemeler ve hurdaya yönelik ticaretin %14’ü en az bir ihracat kısıtlamasıyla karşı karşıya kaldı. OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, “Kritik hammaddelere yönelik ihracat kısıtlamalarının artması, fiyatların yükselmesine ve tedarik zincirinde kesintilere yol açarak küresel büyümeyi, yenilenebilir enerjinin genişlemesini ve dijitalleşmeyi baltalayabilir,” ifadelerini kullandı.