Jose F. Gasca Mejia yaklaşık on altı yıldır çelik sektöründe yer almaktadır. Kariyerinin ilk sekiz yılında Meksika'da bir çelik üreticisinin Mexico City'deki satış departmanında ve ABD Teksas'taki ihracat departmanında çalışmış olan Mejia, daha sonra Belçika Brüksel'de IISI (Uluslararası Demir Çelik Enstitüsü) kuruluşunda da bir buçuk yıl süreyle görev yapmıştır. Daha sonra teknik bir görev için Meksika'ya dönen Meija, bu görevin ardından tekrar çelik sekötürnün ticari kanadına geçerek yine bir çelik üreticisinin pazarlama ve planlamasından sorumlu genel müdürlüğünü yapmıştır.
Mejia, Ferrostaal'e 2002 yılında katılmış ve ABD'deki Houston ve Los Angeles ofislerinde görev almıştır. Coutinho Cargo'ya katılması teklif edildiğinde dünya pazarları yassı ürünler alanında genel müdürlük görevini yürütmek üzere Hamburg'a yerleşmiştir. Şirketin 2008 yılında gerçekleşen birleşme sonucunda Coutinho & Ferrostaal adıyla oluşan yeni kadrosunda ise Hamburg merkezli şirketin direktörlerinden biri olarak yerini almıştır.
Sayın Meija, SteelOrbis 2009 Bahar Konferansı ve IREPAS Toplantısı sırasında sorularımızı cevapladı ve dünya çelik piyasası hakkındaki görüşlerini paylaştı.
Sayın Mejia, geçirdiğimiz iki depresif çeyreğin ardından piyasaların bugünkü durumu ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Her şeyden önce genel anlamda pozitif olduğumuzu belirtmeliyim. Talepteki canlanma yeterince net görünmemekte, ve şu an için kimse de gerçek bir iyileşmeden bahsedememektedir. Durum bugün itibariyle bir netlik taşımıyor olsa da, farklı pazarların bazı segmentlerinde bir miktar talep canlanması gözlemlemekteyiz. Bazı pazarlarda gerçek bir talep söz konusuyken, bazılarında ise fiyatların yükselmesine hammadde maliyetlerinin neden olduğunu görüyoruz. Ayrıca, bazı müşterilerin stoklarındaki boşluğu doldurma ihtiyacı ile yaptıkları alımlar da söz konusudur. Neticede bir hareketin varlığından bahsedebilmekteyiz. Birçok müşteri önceki döneme göre daha fazla güven göstermektedir.
Sizce çelik piyasaları bu zor dönemin nasıl üstesinden geliyor?
Çok farklı yollar izleyenler var. İnşat ve otomotiv gibi sektörlerin gereğinden fazla olumlu senaryolar üzerinden hareket etmiş oldukları bir sır değil. Kriz boyunca ve de sonrasında ekonominin realiteye göre adapte olduğunu düşünecek olursak, bu pazarlarda düzelmenin gerçekleşmesi zaman alacaktır.
Bir uluslararası ticaret şirketi olarak, sizin zayıflayan küresel taleple ve genel anlamda bu sıkıntılı dönemle baş etmede aldığınız temel önlemler neler oldu?
Küresel krizi tahmin etmek zor idiyse de, 2008 ikinci çeyreğinden sonra fiyatların ulaştığı seviyenin gerçekçi olmadığının farkındaydık. Arz - talep ile ilgili spekülasyonları önlemeye çalışıp, geleneksel back-to-back ticaret anlayışımızdan vazgeçerek, günlük bazda gözlemlediğimiz reel talebe kendimizi adapte ettik. Coutinho & Ferrostaal, pazarlama avantajlarının yanı sıra finansal olarak da oldukça güçlü bir yapıya sahip. Bu sayede, yaratıcı ticari/finansal düzenlemelerin de yardımıyla, durumun yarattığı fırsatları değerlendirebileceğimiz bir ortam elde etmiş olduk. En zor zamanlarda bile birçok fırsatın oluşabileceğine inancımız tam. Tüm bu koşulların bir araya gelmesi bizi hem tedarikçiler hem de müşterilerle daha da yakınlaştırdı. Ciro ve işletme gelirleri açısından en başarılı yılımız olduğunu söylemeliyim. 2008 yılının ilk yarısını oldukça başarılı geçirdik, ve krize rağmen birtakım avantajlar bulduk. Finansal durumumuzun sağlam olması, müşterilerimize planlı ticaret anlaşmaları sunabilmemizi sağladı.
Uzun ürün piyasalarında fiyatların yükselmeye başlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu geçici mi yoksa kalıcı bir toparlanma mı?
Fiyatlardaki toparlanma daha çok hurda gibi hammadde fiyatlarının yükselmesi ve üretimde yapılan kısıntılar nedeniyle oldu. Bunun gerçek toparlanma için iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Ama yine talebin yerine gelmesi gerekiyor. Talep olmadan piyasanın iyileşmesi söz konusu olamaz. Burada esas kritik olan ise tatillerden önce, yani önümüzdeki iki ay içinde neler olacağıdır. Bildiğiniz gibi özellikle güney olmak üzere Avrupa'da girilen yaz tatili ve sonrasında da Orta Doğu ve Magrip ülkelerinde girilecek olan Ramazan dönemi zaten talebin iyice yavaşladığı dönemlerdir. Kısacası, piyasaların genel anlamda toparlanma için fazla vakti yok.
Eğer bu toparlanma geçici ise, kalıcı iyileşmenin ne zaman olacağını düşünüyorsunuz?
Kastettiğiniz iyileşme 2007 seviyelerine geri dönmek ise, buna cevap verebilmek için önce hükümetlerin inşaat ve altyapı projelerindeki hareketi canlandırma tedbirlerinin işe yarayıp yaramadığını görmemiz gerekir. Ayrıca böyle bir iyileşmenin, hem zaman alacak birşey olduğunun, hem de başka ekonomik faktörlerin dengelenmesine de ihtiyaç duyulduğunun farkındayız.
Başkan Obama'nın ekonomiyi canlandırma paketi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce uzun vadede ABD ve küresel çelik piyasalarını nasıl etkiler?
Ekonomiyi canlandırma paketinin altyapı harcamalarına ayrılan bölümünün sadece %5'i çelik alımlarına yansıyacak gibi görülüyor. Bu rakam mutlaka bir miktar hareket yaratacaktır. Diğer yandan bana göre TARP (Sorunlu Hisse Kurtarma Programı) daha gözle görülür bir etkiye sahip olacak, dengesini yitirmiş birçok değişkenin ekonomiden temizlenmesini sağlayacaktır. Genel olarak alınan önlemlerin kısa ve orta vadede önemli ve somut yararları olacağını düşünüyorum.
Küresel zayıf taleple ilgili görüşünüz nedir?
Piyasanın gerçek canlanmaya girmesinin önündeki gerçek engel budur. Piyasalar talep olmaksızın; sadece hammadde maliyetleri ve arz kısıntısı üzerine inşa edilemez. Bunları karşılayacak gerçek bir talep olması şarttır. Her dönemin eğilimini belirleyen taleptir. Talebin olmadığı yerde bir iyileşmeden söz etmek zor.
Doğu Avrupa çelik piyasasının hem fiyat hem de talep açısından diğer Avrupa ve dünya piyasalarından daha olumsuz seyretmesinin nedeni sizce ne olabilir?
Tabii ki öncelikli problem talep. Ayrıca kredi sıkıntısı da var. Yine de benim düşünceme göre bu gezegenin ekonomik geleceği gelişmekte olan ülkelere bağlı. Bu nedenle Doğu Avrupa olsun, Latin Amerika, Hindistan, Çin ve diğer Güney Doğu Asya'da büyüme oranı diğer ülkelere oranla daha hızlı toparlanacak. Bu bölgelerde altyapı ihtiyacı var, bu sebeple de bu pazarlardaki toparlanmayı diğerlerine oranla daha çabuk görmeye başlayacağız.
Gelecekteki fiyat eğilimleriyle ilgili görüşünüz nedir?
Fiyatlar genel anlamda dibe ulaşmış görünüyor. Çin'deki ihracat vergi iadesi konusu netleşti ve sıcak sac ile filmaşin üzerinde bir etkisi olmadığı anlaşıldı. Bu da benim düşünceme göre baskıyı yok eden bir durum. Uzun ürünlerde bir miktar toparlanma oldu. Aynı zamanda bu eğlimin istikrarı için, talebin de gelişmesi gerekli. Hepimiz Güneydoğu Asya'nın hareketlenmeye başlamasını umuyoruz. Orta Doğu şimdilik herhangi bir hareket göstermiyor.
IREPAS Sosyal Sorumluluk Komitesi başkanısınız. Böyle bir komite kurma fikri nasıl oluştu ve neleri amaçlamaktasınız?
Fikir Uğur Dalbeler tarafından oluşturuldu. Kendisi IREPAS'ın gelişmesi ve işlemesi için oldukça azimli, kararlı ve hedefe odaklı çalışmaktadır.
Komitenin birçok amacı bulunuyor. Bunlardan biri de IREPAS'ın temel hedeflerine ek olarak, sektörümüz ve camiamızın iyiliği ve yararı için gönüllü olmak.
IREPAS üyelerinin, biraraya gelmek, camiayı genişletmek, kesintisiz bir iletişim içinde olmalarını sağlayarak herkesin sosyal bir odak çerçevesinde daha iyi işler yapmasını sağlamak gibi temel amaçlar ve ihtiyaçlarını gözetmek de hedeflerimiz arasında yer alıyor.
IREPAS Sosyal Sorumluluk Komitesinin gündeminde ne tür projeler yer alıyor?
Belli bölgelerin IREPAS'a katılımını sağlamak, IREPAS'a dahil olan ürün ve pazar segmentlerinin kapsamını genişletmek, yassı ürün üreticileri, tüccarları, alıcı ve kullanıcılarını da dahil etmek, topluluk içi iletişimimizi artırmak ve yoğunlaştırmak gibi birtakım projelerimiz var.
Başlatmak istediğimiz birçok projemiz var. IREPAS'ı ve IREPAS'ın değerlerini tanıtmamız gerekiyor. Orta Doğu ile çok somut ve belirgin bir iletişimimiz var. Benzer bir ilişkiyi Asya gibi birçok yeni üyeye ulaşıp bilgi alışverişinde bulunabileceğimiz bölgeler ile de kurma arzusundayız. IREPAS'ın adını ve değerini dünyaya, özellikle de daha çok paylaşım ve iletişime ihtiyaç duyduğumuz bölgelere tanıtmayı hedefliyoruz. Hem iyi hem de kötü zamanlarda iletişimde olabileceğimiz interaktif bir organizasyona ihtiyacımız var. İyi zamanlarda, sektörde yaptığımız işleri tek ses olup objektif olarak tanıtıp duyuracak, bizim adımıza konuşacak bir mekanizmaya ihtiyacımız var. Bu da üzerinde çalışmakta olduğumuz diğer bir fikir.
SteelOrbis Bahar 09 Konferansı & 60. Irepas toplantıları süresince çelik piyasaları ile ilgili nasıl bir izlenim edindiniz?
İzlenimim gayet olumludur. Komite toplantılarında ve kokteylde kurduğum temaslarda da, herkesin olumlu düşündüğünü ve iyileşmeden ve projelerden söz ettiğini, piyasa bilgilerini paylaştıklarını gördüm. Bu da herkes için yararlı bir durumdur. Herkes sabırsızlıkla piyasa koşullarının düzeleceği günü bekliyor.
Sizleri bir sonraki SteelOrbis & Irepas toplantısında tekrar görmeyi ümit eder, söyleşimize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.