Son günlerde navlun oranlarında neler olup bittiğini anlamakta zorluk çekiyorum. Avrupa'dan ABD'ye 10-15 $/mt açık deniz navlunu ödediğimiz zamanı anımsıyorum. Şu an ise, aynı sefer için, aynı kargoya, aynı boşaltma hızına ve de aynı gemi yükleme-boşaltma işçilerine 65-70$/ mt'dan fazlasını ödüyoruz. Neler oluyor? ABD'ye yapılan ticaret harcamasından kimler cebini dolduruyor? ABD'ye ithalat yapmak zaten oldukça zor; bir de yaptığımız işe engel olacak bir başka olumsuz unsura ihtiyacımız yok.
Bay İyimser:
Haklısın; ABD limanlarına yönelik açık deniz navlun oranları son aylarda muazzam bir yükseliş kaydetti, bu da yerel çelik ticaret faaliyetlerinin artmasına yol açtı. Yüksek enerji fiyatlarının dışında, dökme yük kargolarına yönelik gözle görülür ambar kıtlığı da bu keskin artışta rol oynadı. Ama bu durum değişecek. Dünyada, sözleşmeli çok sayıda gemi bulunmaktadır, bu da mevcut durumu yakın gelecekte toparlayacaktır. Philadelphia'dan Mobile'a kadar ABD'deki tersanelerin çoğu yoğun ve içinde bulunduğumuz yıl sonra ermeden yaklaşık 15 ürün taşıyıcısı tedarik edecek. Bunlar küçük gemiler olabilir; ancak yabancı tersanelerin işletmeye açacağı yeni kapasiteyi artıracaktır.
Çin hükümetinin ekonomiyi bir nebze de olsa rahatlatmak için gerçekten mücadele etmesi sebebiyle, Çin'in gemi ambarına yönelik bitmeyen talebi de büyük olasılıkla bir düzeltmeye tabi olacaktır. Bir kaç ay zarfında navlun oranları düşecektir.
Bay Karamsar:
Mevcut durum, arz-talep kuralına karşı gibi görünüyor. Çelik ithalatının önemli ölçüde düşüş gösterdiği su götürmez bir gerçektir. Filmaşin, inşaat demiri ve sıcak haddelenmiş ürün gibi bazı ithal çelik ürünlerin hacmi geçtiğimiz yıla oranla, 2007 yılında neredeyse %50 düştü. Diğer dökme yük ürünlerin nasıl bir seyir izlediğini bilmiyorum; ancak Kuzey Amerika'ya gerçekleştirilen çelik ticareti güçlü seyretmiyor. Navluna yönelik talep ve ticaret akışı olmaması sebebiyle (en azından çelik için), oranların düşüş kaydedeceğini düşünebilirsin. Ne var ki, bunun tersi bir duruma şahit oluyoruz. Birileri navlun piyasasına müdahale mi ediyor?
Çelik ithalatının düştüğünü elbette ki söyleyebilirsin; ancak ABD'nin gerçekleştirdiği hurda, kütük ve rulo ihracatı artış gösteriyor. Bu, hiç şüphesiz zayıf seyreden ABD doları ve zayıf tüketimin bir sonucudur. Ancak, yüksek navlun oranları ihracatı da kısıtlamaya başladı. Bu ürünleri komşu ülkelere sevk etmek çok daha ucuz. ABD ticaret hacmini kaybetmekte ve gittikçe bir adaya benzemektedir.
Navlun oranlarının hayal kırıklığına uğrayan trader'ları rahatlatması için şu an düşmeye başlamasını dilerdim. Söz konusu oranların çok düşük seviyelere inmesine ihtiyacımız yok; ama makul olmak için en az 20-30$/ mt düşmeleri gerekir.
Bay İyimser:
ABD'ye yapılan dökme yük taşımacılığı artık uluslararası navlun oranlarını belirleyen bir unsur değil. Çin'den ve hatta şu sıralar Hindistan'dan ve diğer Asya piyasalarından gelen talep, açık deniz navlun oranlarındaki başlıca etkendir. Daha önce de ifade ettiğim gibi, bu durum, yeni nakliye kapasitesi hizmete girer girmez düzelecektir. Ve eğer, ABD piyasası hala düşündüğün kadar etkili ise, Amerika limanlarına yapılan nakliye hacmindeki düşüş zaman içerisinde navlun oranlarının da düşmesine yol açmalıdır.
Bay Karamsar:
Sanırım bu, seninle fikir birliğinde olduğumuz tek konu. Hepimiz navlun oranlarının düşmesini istiyoruz. Münakaşa etmediğin için teşekkür ederim. Navlun oranları yüksek seyrederse, tasımızı tarağımızı toplayıp başka işler yaparız. ABD doları zayıf, ithalat piyasası ise zaten güçsüz. Söz konusu navlun oranları aynı zamanda tek tesellimiz olan ihracatı da elimizden alıyor. Lütfen söz konusu gemileri bir an önce filonuza katın. Artan hammadde hacmini karşılamak için özellikle de daha çok sayıda Capesize gemisine ihtiyacımız var. Gemi bulunabilirliği kısıtlı olursa, çelik ticareti adına ne yaparsak yapalım, navlun oranları yüksek kalacaktır.
Bay İyimser:
Evet, haklısın: ABD'de ithalatçılık zorlu bir dönem geçiriyor ve bu durumun ortaya çıkmasında çok sayıda unsurun payı olmuştur. İhracata ve azalan ticaret açığına ilişkin ümitlendirici haberler olsa da, ABD'nin ekonomisini besleyebilmek için büyük oranda ithalata gerek duyduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bu fikre çelik de dahildir. İşte bu sayede, ithalat canlanacak, diğer piyasalar soluklanırken de navlun oranları düşüş yönünde ayarlanacaktır. Birkaç yıl önce görülen en düşük seviyelere ulaşamayabiliriz; ancak navlun oranları makul piyasa seviyesine geri dönecektir.