ABD’nin çelik ithalatına karşı başlattığı 232. Madde soruşturması sonucunda Ticaret Bakanlığı’nın Trump’a sunduğu öneriler kamuoyuyla da paylaşıldı. Çelik ithalatına karşı önlem olarak sunulan öneriler arasında içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerden ithal ürünlere %53 vergi uygulanması da yer alıyor.
Vakıf Yatırım Analiz’in bu konuda yaptığı değerlendirmelere göre, 2017 verilerine göre ABD’nin 38 milyon mt olan ithalatına vergi veya kota konulması durumunda, ABD’ye ihracat gerçekleştiremeyen ülkelerin başta Türkiye gibi yüksek tüketim ve ithalat miktarına sahip olan ülkeler gibi, koruma duvarları düşük ve rekabet gücü zayıf pazarlara yönelmesi bekleniyor. Türkiye’nin toplam üretiminin üzerinde olan bu miktarın yeni pazar arayışına girmesinin ABD hariç dünya üretiminde azalma yaşanmazsa arz talep dengesi bozularak çelik fiyatlarını aşağı çekebileceği düşünülüyor.
Vakıf Yatırım Analiz’in açıklamalarına göre, dünyanın en büyük hurda ihracatçısı ve Türkiye’nin en büyük hurda tedarikçisi olan ABD’nin bu önerilerin uygulanmasıyla birlikte elektrik ark ocaklı tesislerin üretiminde yaşanacak artışla 25-26 milyon mt ilave hurdaya ihtiyaç duyabileceği ve ülkenin hurda ihracatının sıfırlanmasına sebep olabileceği hatta hurda ithalatçısı haline gelebileceği belirtiliyor. Açıklamada, “Türkiye’nin dünyanın en büyük hurda ithalatçısı olduğunu ve Türkiye’de çelik üretiminin %75’inin elektrik ark ocaklı tesisler tarafından yapıldığını göz önüne alırsak, ülkemizde ve dünyada hammadde piyasalarında ciddi değişiklikler ve hurda fiyatlarında demir cevherine kıyasla göreceli yüksek seyir gözlenebilir,” ifadelerine yer verildi.
SteelOrbis’in görüştüğü TEB Yatırım çelik piyasaları analisti Erdem Kaylı, Türk çelik üreticilerinin böyle bir karar sonrası kayıplarını alternatif pazarlar ile hacim olarak telafi edebileceği düşünülse de, küresel ithalattan aldığı %8’lik pay ile dünyanın en büyük çelik ithalatçısı olan ABD’nin korumacı politikaya yönelmesinin küresel çelik fiyatları için aşağı yönlü risk yaratabileceği yorumunda bulundu. Kaylı, ayrıca bu adım sonrası, Çin’de çevresel nedenlerle uygulanan çelik üretimini azaltmaya yönelik önlemlerin uzayıp uzamayacağı kararının daha önemli hale geldiğini belirterek, Çin’den kapasite duruşlarına yönelik herhangi bir uzatma kararı çıkmazsa, özellikle uzun çelik ürünlerinde ABD kararı sonrası zayıflama görülebileceği düşüncesinde olduğunu söyledi.