Uzun zamandır olduğu gibi geçtiğimiz hafta da sınırlı sayıda hurda alımı duyulan Türk çelik üreticilerinin iç ve dış piyasalarda yavaş seyreden mamul satışları önlerini görmelerini zorlaştırırken, üretimin de yavaşladığı bu zor günlerde bir de hurdanın stok maliyetine katlanmak istemedikleri ve hurda stoklarını eski seviyelerine kıyasla neredeyse yarı yarıya indirmeyi tercih ettikleri görülmekte.
Türk üreticilerin global piyasa fiyatlarına kıyasla oldukça rekabetçi olan nihai çelik fiyatlarına ve Yemen, İsrail gibi pazarlara devam eden satışlarına rağmen iç piyasalarının yanı sıra ABD pazarında da durma noktasına gelen satışların sebep olduğu kaybı telafi edemedikleri gözlenmektedir. Bu durum Türk çelik üreticilerinin mamul ihracat fiyatlarını düşürmelerine ve hurda ve nihai çelik fiyatları arasındaki farkın daralmasına yol açmaktadır. Bu sebeple hurda alımları için daha düşük fiyatları hedefleseler de bekledikleri seviyelerden hurda temin etmekte zorlandıkları dikkat çekmektedir. En büyük tedarikçiler olan ABD ve Avrupa iç piyasalarında hurda talebinin ve fiyatlarının gücünü korumasına ek olarak diğer ithalatçı ülkelerin Türk üreticilere kıyasla daha yüksek fiyatları ödemeye hazır olması Türkiye’ye teklif edilen tonajın azalmasına yol açmıştır. Avrupa’daki Ren nehrinde su seviyesinin düşmesi taşıma maliyetlerini artırırken, hurda arzının daralmasına ve hurda tedarikçilerinin istedikleri tonajı temin etmesinin zorlaşmasına neden olmaktadır.
Türk üreticilerin hurda alım fiyatlarını düşüremeseler de en azından eski seviyeleri olan 323-328$/mt CFR (HMS I/II 80:20 hurda için) civarlarında tutmaya çalıştıkları ancak artan spot yüklemeli hurda alımları veya kalitesinden emin oldukları tedarikçiler için bu seviyelerin üzerini kabul etmek durumunda kaldıkları görülmektedir. Son duyulan Baltık çıkışlı bağlantılarda HMS I/II 80:20 hurda 330$/mt CFR seviyesinden işlem görmüştür. Ayrıca, Rostov çıkışlı A3 kalite hurdanın Türkiye’de 325$/mt CFR seviyesinden işlem gördüğü duyulmaktadır.
Son on gündür yumuşayan ABD-Türkiye ilişkileri, Türk üreticilerin ABD’ye gerçekleştirilen ihracat satışlarında maruz kaldıkları vergi oranının normalleşeceği yönünde beklentiye girmesine yol açmıştı. ABD’den bu yönde bir haber henüz gelmezken, Türk üreticilerin özellikle nihai çelik ihracat satışlarında kayda değer bir iyileşme görmeden hurda stoku yapmak yerine, ihtiyaçları kadar alım yapmayı sürdürecekleri düşünülmektedir.
