66.IREPAS Toplantısı sizin açınızdan nasıl geçti, düşünceleriniz nelerdir?
IREPAS güzel geçti ancak bu kelimeyi biraz açmakta fayda var. Tam da piyasa oyuncularının pazar hangi yöne gidiyor tereddütü olduğu bir dönemde gerçekleştiğinden, toplantının zamanlaması oldukça iyi oldu. Mart ayında hareket beklentisi olmasına rağmen herhangi bir hareketin gerçekleşmemesi, nisan ayına girildiğinde durgunluk olması kimi piyasa oyuncularında tedirginlik yarattı. Bu tedirginliğin temelinde yatan bu durgunluk ne kadar sürecek, süreç olumlu bir yön çizecek mi sorularının cevabını netleştirmek için, IREPAS toplantısı her sektörden katılımcısıyla yerinde ve güzel bir konferans oldu.
Daha önce bazı toplantılarınızda da açıkladığım gibi, piyasada artık eskisi gibi dalgalanmalar yok. Yüz dolarlık dalgalanmalar artık on dolarlık değişimlere döndü. Bunun bir nedeni de kimsede stok olmaması. Bu nedenle spekülatif hareketlere göre pozisyon alma alanı daraldı. Biz, yani üreticiler dahi, hammadde alımlarında son dakikayı bekliyoruz. Oysa yüksek stoklarınız olsa, piyasa aşağı yönde gittiğinde oluşan telaş aslında dalgalanmaya neden olan, istikrarı bozan unsurlardandı.
İstikrarı sağlayan ikinci bir unsur da, piyasaların oturmasıdır. Bundan sonra daha dar dalgalanmalar ve daha istikrarlı bir piyasa görme olasılığı yüksek.
Haddehane kapasitenizden bahsedebilir miyiz?
Tam kapasite ile çalıştığımızda 500.000 tona yaklaşan bir kapasiteye sahibiz. Piyasanın koşulları ve hammadde eksikliği gibi nedenlerle şu anda tam kapasite çalışmıyoruz. Bu nedenle de yatırım düşüncemiz bulunmaktadır.
Sıvı çelik yatırımınız hakkında okuyucularımıza bilgi verebilir misiniz?
Şirketin Hatay Payas'taki arazisi üzerinde yapılacak tesis için tekliflerin alındı ve görüşmeler son aşamaya geldi. Yüksek ihtimalle indüksiyon ocağı kullanacağız ve tesisin yapımına bu yıl içinde başlamayı düşüyoruz. 2013 yaz mevsimine girerken sıvı çelik üretimimizi, en azından bir kısım kendi kütüğümüzü üretmeye başlayacağız. 500.000 mt kapasiteli haddehane için kütük üretecek yeni tesisin yıllık üretimi 300.000 mt seviyesinde olacak.
Kütük alımında sıkıntı yaşıyor musunuz?
Kütüğü genellikle bölgemizden alıyoruz çünkü ithal kütük ile Türk kütüğü arasında fazla fiyat farkı fazla değil ve ayrıca kalite farkı nedeniyle daha rahat hareket edebiliyoruz. Kendi kütüğümüzü imal etme düşüncemizin temel sebebi ise kendi mamul fiyatımızi oluştururken aldığımiz kütüğe göre fiyat oluşturabiliyoruz. Aldığımiz kütüğün fiyat bazını ise çok kısa süreli fiyat vermelerinde kullanabiliyoruz . Nisan ayı başında mayıs veya haziran ayının malzemesinin satışını yapamıyorum. Çünkü mayıs ayı kütük fiyatı belli değil veya çok yukarıda fiyatlar geliyor. En azından kapasitemizin %60’ını hem de kendi arazimizde karşıladığımızda kendi imalatımızı, fiyatımızı belirleme şansına sahip olacağız. Biz %60-70 oranında ihracata çalışan bir şirket olarak bu oranı biraz daha artırıp %75-80 oranına çıkarmayı, pazarımızı genişletmeyi düşünüyoruz. Dolayısıyla kendi kütük üretimimize ihtiyacımız çok fazla. Çevremizdeki diğer yatırımalara baktığımızda, daha küçük, kompakt ancak maliyet açısından fazla etkilemeyecek bir sistem oluşturma çabasındayız.
İhracat yaptığınız piyasalardaki mevcut durumu ve 2012’nin ikinci yarısını nasıl görüyorsunuz?
Bu konuyu üç başlıkta değerlendirmeyi tercih ediyorum. Bölgesel, global ve inşaat sektörünün durumu.
Bölgesel bakış açısında tesisimizin olduğu bölgede bize çok yardımcı olan ve “ikinci iç piyasamız” dediğimiz Irak, fiyatı dengeleyen, yukarıda tutan bir pazar. Suriye şu an kapalı bir pazar. Lübnan, israil, Kuzey Afrika ülkeleri yine piyasayı dengeliyor. Tüm bu pazarlar, bölgesel anlamda fiyatı stabil tutmamızı sağlayan unsurlar.
Globale baktığımızda ise tabii ki büyük oyunculardan bahsetmek gerekiyor. En büyük oyuncu ise Çin. Çin’in pozisyonu çok önem taşıyor ve şu sıralar özellikle nihai ürünlerde bu ülkenin 2012’de ihracatı daha fazla yapacağı beklentisi var. O nedenle, Çin’in özellikle kangal satışlarındaki faaliyeti fiyatlarda yukarı doğru yönde harekete fazla izin vermedi.
İnşaat konusunda ise, özellikle Türkiye’de inşaatın gidişatı iyi durumda. İstanbul ve Ankara’da açıklanan yeni projeler, Van’ın yeniden yapılanması, Mersin’deki çalışmalar, Türkiye inşaat sektörünün olumlu gidişatını göstermektedir. Ancak Avrupa’da, inşaat sektörünün gidişatı iyi değil. Sektör Avrupa’da aşağı yönde gidiyor.
Tüm bunlara baktığımızda, mayıs ayı ortasına kadar fiyatlarda “düzeltme” diye tabir ettiğimiz hafif çözülmenin görüleceğini, mayıs ortasından itibaren Ramazan ayının başlangıcı olan temmuz’un ikinci yarısına ve biraz daha ilerisine kadar hareketin hızlı ilerleyeceğini, sonrasında yine stabil bir pozisyon alacağını düşünüyorum. Daha da ilerisine tahmin açısından gitmemek lazım. Zaten artık beş altı ay sonrası dönem uzun bir dönem diye tabir ediliyor.