Firmanızdan ve faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?
Esna, 2009 yılından beri faaliyet gösteren, uluslararası taşımacılıkta butik hizmet odaklı çalışan bir firmadır. Merkezimiz İstanbul ofis ve şubemiz Tekirdağ ofisi ile hizmet vermeye devam etmektedir. Bunun yanı sıra bünyemizde proje kargo departmanımız ve gümrükleme departmanımız ile çeşitlilik olarak artan bir yelpaze ile yolumuza devam etmekteyiz. Yaptığımız iş, birçok benzer firmanın yaptığı klasik navlun satışı değil, müşterilerimizin tüm lojistik ihtiyaçlarını karşılamak üzere hızlı ve yaratıcı çözümler üretmektir. Bu sayede tercih edilen firmaların başında gelmekteyiz.
İş hacminiz içinde demir çeliğin payı nedir?
Esna, Türkiye demir çelik taşımalarında ilk akla gelen lojistik firmasıdır ve bu önderlikten gurur duymaktayız. Bu önderlik beraberinde birçok sorumluluk da getirmektedir. Buna layık olabilmek içinde kendimizi hiç durmadan geliştirerek ve gece gündüz demeden çalışarak bizi tercih eden değerli müşterilerimizi, rakipleri karşısında bir adım öne taşımak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Özellikle demir çelik sektöründe çok uzun süredir ve çok büyük üreticiler ile çalıştığımız için tüm ürünlere, bu ürünlerin teknik olarak yükleme şekillerine, hangi bölgelere yüklenebileceğine ve tüm olası risk ve fırsatlara çok hakimiz. Bu farkımız da müşterilerimizi güvende hissettiren bir durum haline geliyor. Oluşturduğumuz bu konfor alanı da müşterilerimizin ticaretlerinin daha da artmasına olanak sağlayan bir faktör oluyor. Tam da bu sebeple Esna, demir çelik yüklemelerinde en çok tercih edilen lojistik çözüm ortağı olmuş̧ durumdadır.
Mevcut maliyetler ve bölgesel gerginlikler ışığında navlun fiyatlarının gidişatıyla ilgili yorumunuz nedir?
Pandemi sonrasında tavan yapan rakamlar, geldiğimiz noktada birçok bölgede dip seviyelere ulaşmıştı. Tabii bu duruma uzun zamandır süregelen küresel durgunluğun da ciddi etkisi oldu. Bu durgunluk sebebi ile gemilerde boşluklar oluşmuş ve dolmayan gemiler de navlunların düşmesine sebep olmuştu. Şu an ise Rusya– Ukrayna savaşı başlangıcı ve sonrasında Kızıldeniz’deki terör saldırıları nedeniyle armatörler Kızıldeniz yerine rotayı uzatarak Ümit Burnu’nu dolaşmaya başlamıştır. Bu rota değişikliği transit sürelerde büyük değişikliklere, mesafe uzaması sebebi ile navlun artışlarına ve gemilerin bu sebeple gecikmesine neden olmuştur. Bu da sınırlı alokasyon ve ekipmana sebebiyet verdiği için navlunlar olağan dışı şekilde artmıştır.
Söz konusu sıkıntıların haricinde ihracatçılarımızın yaşadığı maliyet artışları ve bu artışları kompanse etmelerine izin vermeyen döviz kurundaki müdahaleli stabilizasyon, üreticilerimizi çok zor durumda bırakmıştır. Tabii bu negatif durumların bir araya gelmesi ile de sıkıntı büyümüştür.
Son gelişmelerle birlikte rotalarda ne gibi değişiklikler oldu?
Demir çelik açısından maalesef durum pek de parlak değil. Rusya ve Ukrayna’nın çelik piyasasından çıkması ülkemiz açısından başlarda bir fırsat gibi görünse de ne yazık ki global durgunluk ve savaşın ülkemize eklediği enerji maliyetlerinin üretime negatif etkisi sebebi ile bir süre sonra durum değişmiştir. Bazı Kuzey Avrupa ülkelerine daha evvel yapılamayan satışlar başlamış̧ olsa da bunlar maalesef pek uzun sürmedi.
Demir çelik işleri için ihracatta destinasyon ayrımı olmaması bizim en sevdiğimiz konuydu aslında. Ülkemiz Orta Doğu, Afrika, Avrupa, Uzak Doğu ve Avustralya dahil her noktaya demir çelik ihracatı yapan bir ülkeydi ancak yaşanan küresel durgunluğa bağlı olarak talebin azalması ve Türkiye’nin üretim maliyetlerindeki artış̧ dolayısı ile yükselen fiyatlar ve navlunlardaki artışlar sebebi ile ihracat pazarlarımızın bir kısmını şu an için kaybetmiş̧ durumdayız. Bazı nitelikli ürünler dışında birçok ülkede ihracatımız sıfır noktasına gelmiş̧ durumda. Çin başta olmak üzere demir çelik ihracatı yapan birçok ülke ile aramızda 100-150$/beher ton farklılıklar sebebi ile ülkemiz için ihracat durma noktasına gelmiştir.
Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’ndaki son durum hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kızıldeniz’de ortaya çıkan saldırılar sebebi ile ilk başta rotalar Ümit Burnu’na çevrildi. Transit sürelerdeki uzamanın gemi seferlerine yansıması, alokasyon ve ekipman problemi oluşturması sebebi ile navlunlar yükseldi. Bir ara ülke donanmaları eşliğinde Kızıldeniz’den geçişler olsa da yine büyük oranda Ümit Burnu kullanılıyor. Gemiler şu anda yüzde yüzden fazla doluluk oranıyla ticaretlerine devam etmektedir. Mevcut sorunların ne zaman nihayete ereceği konusunda bir öngörümüz bulunmamaktadır çünkü bu problem görünen görünmeyen birden çok kritere bağlı. Dolayısı ile yorumda bulunmak pek sağlıklı olmaz. Gemi seferlerinde anlık durumlara göre kararlar verilip bazı dökme yük gemileri Süveyş Kanalı’nı kullanmaya devam edebiliyor ancak konteyner gemileri genel olarak kanalı kullanmayı durdurdu.
Lojistik sektörü son bir yılda Türkiye’de ve dünyada görülen ekonomik gelişmelerden nasıl etkilendi?
Tabii demir çelik harici bazı ürün gruplarında ülke olarak ihracatımızın çok hareketli olması demir çelikte olan durgunluğun hissiyatını her ne kadar seyreltse de bu durgunluk yine de güçlü bir şekilde kendini göstermektedir.
Bunun yanında yaşanan finansal sorunlar da vadelerde kısıtlamaları beraberinde getirmiş̧, bunun sonucu olarak da ödeme ve tahsilat sorunları oluşmuştur.
Çelik taşımacılığı başta olmak üzere gemi bulunurluğu ve sevkiyat süreleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kızıldeniz’de yaşanan problemler, rota değişikliğine sebep verdiği için transit süreler belirttiğimiz gibi uzamış, aktarma limanlarındaki değişiklik sebebi ile başkaca problemler oluşmuş ve sefer süreleri çok uzamıştır. Bu da gemilerdeki doluluğu etkilemiş ve gemi bulunurluğu haliyle zorlaşmıştır.
Lojistik sektörü son bir yılda Türkiye’de ve dünyada görülen ekonomik gelişmelerden nasıl etkilendi?
Süregiden küresel durgunluk, üreticilerimizin artan maliyetleri, döviz kurunun stabilitesinin sebep olduğu negatif durumlar, savaş ve terör gibi kontrol dışı sorunlar sebebi ile deniz taşımacılığının maliyetlerinin kontrolsüz bir şekilde artması elbette ki ara taşıyanlar olarak bizi negatif etkiledi. Bu çoklu problemler arasında didik didik çalışarak müşterilerimizi en azından böylesine olumsuz bir atmosferde, rakiplerinin bir adım önüne taşımak için elimizden geleni yapmaktayız. Piyasa ve işimize olan hakimiyetimiz sebebi ile tüm armatörleri eş zamanlı ve yakından takip edip anlık avantajları yakalayıp, mümkün olduğunca navlun maliyetlerini düşürmeye çalışarak müşterilerimizi desteklemeye devam ediyoruz.
2023 yılı nasıl geçti, 2024 yılı beklentileriniz neler?
2023 yılı her ne kadar beklentimizin altında geçse de bu zor piyasada yine de kötü denemeyecek bir iş hacmine ulaştık. Ancak 2024 için beklentilerimiz ne yazık ki çok iyimser değil. Küresel ölçekte yaşanan durgunluk ne yazık ki devam ettiği sürece piyasaların da normalleşmesi zaman alacak gibi duruyor. Bunun da etkisi ile ne yazık ki bizi zor bir sene bekliyor diyebiliriz.
Okurlarımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Esna dinamik, piyasadaki radikal değişiklilere ivedi şekilde uyumlanan, bu hızlı uyum sayesinde ve uzun senelerdir lider olarak bu işi yapan bir lojistik firması olarak yüksek ve güvenilir piyasa bilgimiz sayesinde, değerli müşterilerimizi en verimli ve doğru şekilde yönlendirmek için gece gündüz çalışmaktayız.
Sadece konteyner taşımacılığında değil aynı zamanda dökme yük ve proje kargo departmanımız ile de piyasanın nabzını her alanda ve en yakından ölçüyoruz. Bu çok yönlü departmanlarımız sayesinde de hem maliyet hem de hizmet anlamında müşterilerimize en iyi desteği veriyoruz. Bu emeklerimizin karşılığını da kendileri tarafından tercih edilerek almaktayız. Bu liderliğin bize verdiği sorumluluğun da bilincinde olan dinamik bir ekip olarak hiç durmadan çalışarak tüm global firmaların arasında ülkemizin %100 Türk sermayeli lokal şampiyonu olmaya devam etmek için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.
