Buradasınız: Anasayfa > Çelik Haberleri > Röportajlar > Dirk...

Dirk Weyrather: “Piyasa hiç olmadığı kadar değişken”

Cuma, 22 Nisan 2011 14:45:21 (GMT+3)   |  

11-12 Nisan tarihlerinde Hong Kong'da düzenlenen SteelOrbis 2011 Bahar Konferansı & 64. IREPAS Toplantısı sırasında, önde gelen çelik ticaret şirketlerinden Coutinho & Ferrostaal'ın Genel Müdürü Dirk Weyrather'dan çelik piyasası hakkında görüş ve beklentilerini konuşma olanağını yakaladık.
 
ABD piyasasının performansının son zamanlarda daha iyi olduğunu düşünüyor musunuz?
 
ABD piyasasının diğer piyasalara kıyasla performansının daha iyi olduğunu söyleyemem, ama geçen iki yıla göre performansı daha iyi. Ancak diğer piyasalara göre performansı düşük. ABD piyasasında çok sayıda müşterinin halen normale göre çok daha düşük tonajlarda yalnızca acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere alım yaptıklarını düşünüyorum. Dolayısıyla daha düşük tonajlarda gerçekleşen stok alımları biraz daha düzenli talebe yol açarak normalde fiyatların yakın zamanda düşmesinin önüne geçmesi lazım.
 
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki siyasi karışıklık ticaret faaliyetlerinizi ne yönde etkiliyor?
 
Siyasi karışıklık elbette ki genel olarak ticaret faaliyetlerini zedeliyor. Buradaki esas mesele, siyasi karışıklığın ne kadar daha devam edeceği ve bu ülkelerin ne hızda istikrara kavuşarak, yeniden sakin sulara kavuşacağıdır. Bunun nispeten hızlı gerçekleşmesi ve kurulan yeni hükümetlerin ülkelerinin ekonomilerini yeniden oluşturmak veya yukarı taşımak için kararlı olmaları durumunda, inanıyorum ki bölgede yeniden ekonominin hızla büyümesine tanık olabileceğiz. Ama bunun olup olmayacağı veya olursa ne zaman olacağı halen belirsizliğini koruyor.
 
Talep veya bölgesel üretim bakımından bu bölgenin geleceğine ilişkin bir öngörünüz var mı?
 
Özellikle Orta Doğu olmak üzere bölgedeki üretim elbette ki inanılmaz bir biçimde yükseliyor. BAE'deki üretim artışının yanı sıra, Suudi Arabistan'ın düzenli talebi de bu üretim artışına destek sağlıyor. Bölgedeki üretim artıyor. Orta, hatta belki de kısa vadede bu artışlar Orta Doğu'yu ithalatçı konumundan çıkararak muhtemel bir ihracatçı haline getirebilir.
 
Diğer bölgesel pazarlara göre Suudi Arabistan piyasasının son günlerde daha iyi olduğunu düşünüyor musunuz?
 
Suudi Arabistan'da durum diğer ülkelere göre hala daha iyi. Ama oradaki halkın da, Suudi Arabistan'da henüz yüzeye çıkmamış, ancak yüzeyin altında kaynamakta olan siyasi huzursuzluktan bitap düştüğünü düşünüyorum. Ne olacağını göreceğiz.
 
Bölgedeki altyapı harcamalarının eskiden olduğu gibi yüksek seviyelerde devam edeceği fikrinde misiniz?
 
Siyasi huzursuzlukların yaşandığı ülkelerde siyasi durum kontrol altına alınırsa, özellikle Suudi Arabistan ve Yemen'de -Yemen'in alt yapısının daha az gelişmiş olduğu söylenebilir- oldukça fazla sayıda yeni altyapı projesi görebileceğimizden eminin. Öte yandan, altyapı bakımından BAE hâlihazırda çok büyük gelişme gösterdi ve burada daha yatay bir seyre ulaşıldığını görüyorum.
 
Japonya depreminin ardından, Japonya'nın azalan ihracatı nedeniyle Güneydoğu Asya'da çelik arzında sıkıntı oluştu mu?
 
Uzun ürünlerden bahsediyorsak eğer, Japonya'nın son birkaç yıldır Güneydoğu Asya uzun çelik piyasasında belirleyici bir rolü olduğunu söyleyemem. Gerçekleştiğinde Japonya'nın altyapısını yeniden kurması aşamasında ülkenin çelik talebinin yükselebileceği yönünde fikirler var. Güney Kore, Tayvan ve Çin gibi komşu ülkelerdeki bazı sektörler bundan büyük ölçüde faydalanabilir. Bunun sonucunda ise bu sektörlerin talebindeki artış nedeniyle Güneydoğu Asya'daki arzda sıkışıklık ortaya çıkabilir. Ancak, nükleer felaketin ardından Japonya'da olacakların tam bir resmine ulaşmak için henüz çok erken.
 
Durumun fiyatlara bir yansımasını görüyor musunuz?
 
Henüz değil. Doğu Asya'da olduğu gibi Güneydoğu Asya'da da fiyatlar şu sıralar baskı altında. Bölgedeki bazı üreticiler Japonya'daki yeniden inşa çalışmalarının kendileri için avantaj getirebileceğini umuyorsa da, bu beklentilerin ne kadar gerçekçi olduğunu tahmin etmek için henüz çok erken.
 
Çin'in boron ilaveli ürünler için de ihracat vergi iadesi uygulamasını iptal edeceği yönünde söylentiler var. Bunun olması durumunda, bu kararın Çin'in çelik ihracatı üzerindeki ve Çin yerel piyasasındaki etkileri ne olur? Yerel piyasalarda stok baskısı artarak fiyatları aşağı çeker mi sizce?
 
Bunun gerçekleşmesi durumunda Çin'in çelik ihracatı düşecektir, ama uzun ürünlerde değil. Zira Çin yıllar önce uzun ürün ihraç etmeyi zaten bıraktı. Ancak yassı ürün ihracatı etkilenebilir, çünkü Çin şu sıralar, sıcak rulo ve levha gibi yassı ürünlerde piyasanın en ucuzu. Çin iç piyasasındaki baskıyı da artıracaktır. Ama bu düzenleme gerçekten gerçekleşir mi... bunu söylemek gerçekten zor. Her yıl, mayıs ve ekim aylarındaki resmi tatillerde piyasada Çin hükümetinin ihracatı kısıtlamak üzere önlemler alacağı konuşulur. Ancak, bu söylentiler üçte bir oranında, hatta belki de daha nadiren doğru çıkar. Dolayısıyla mayıs ayı gelmeden bunu bilemeyiz. Bazı Çinli üreticilerden, bunun olacağına inanmadıklarını duyduk. Ancak elbette bu Çinli üreticilerin resmi söylemi olabilir, zira bunun şimdiden bilinmesini istemezler.
 
Son günlerde en çok öne çıkan pazarlar hangileri?
 
Latin Amerika'da iş hacminin oldukça kayda değer olduğunu görüyoruz. Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde talep yükseldi. Rusya'da çelik ürünlerine olan talep oldukça sağlam, hem şimdi ilkbahar da geldi. Ancak maalesef bu talep neredeyse tamamen Rus üreticiler tarafından karşılanıyor. Sahra Çölü'nün güneyindeki bazı piyasalarda talep iyi, Ancak bu piyasalarda kredi sigortası sorunu sürdüğünden ödemelere ilişkin risklere dikkat edilmesi gerekiyor. Talep bakımından Güneydoğu Asya piyasaları da iyi gitse de, fiyat seviyeleri düşük.
 
Uzun çelik ürünleri için kısa vadede beklentiniz nedir?
 
Piyasanın hiç olmadığı kadar değişken ve dolayısıyla çok daha az tahmin edilebilir olduğundan bu yana çok fazla sayıda soru işareti var. Genelde, kuzey yarımkürede kışın sonlandığı nisan ve mayıs aylarından başlayarak talep artar. Bunun yanında takvim yılının başında piyasa oldukça yavaşlar. Ancak bu yıl ocak ve şubat aylarının güçlü olduğunu, mart ayında ise düşüş olduğunu gördük. Nisan ayında piyasada büyük ilerlemeler görüleceğine dair olan ilk beklentilerin aksine, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'nun bazı kısımlarında siyasi karmaşa, hemen sonrasında da Japonya depremi ve ardından nükleer felaketle karşılaştık. Bu gelişmeler de soru işaretlerinin sayısını artırdı.
 
Bu konferans sırasında edindiğin izlenim insanların yılın ikinci çeyreğinde piyasanın nispeten durgun olmasını bekledikleri. Bununla birlikte yılın ikinci çeyreği sonunda ilerleme kaydedileceği de bir diğer yaygın kanı. Ancak, Japonya Güneydoğu ve Doğu Asya piyasalarına hurda ihraç edecek durumda olmadığı takdirde, piyasanın beklenenden önce, hatta 4-6 hafta içerisinde yükseldiğine tanık olabiliriz. Ancak bu kısa vadede Japonya'da ne olacağıyla yakından ilintili ve bunu tahmin etmek de oldukça güç.
 
 
 


Benzer Haber ve Analizler

Türkiye’nin çelik ihracatındaki gerileme eylülün ilk yarısında da sürdü

17 Eyl | Çelik Haberler

Japonya’nın çelik ihracatı üç aylık yükselişin ardından azaldı

02 Haz | Çelik Haberler

Dünya ham çelik üretiminde kapasite kullanım oranı şubat ayında %82’ye ulaştı

21 Mar | Çelik Haberler

2010'da dünya paslanmaz çelik üretimi %24,9 oranında yükseldi

08 Mar | Çelik Haberler





iLab Ventures
Kariyer.net  -  Sigortam.net  -  Arabam.com  -  Cimri  -  Emlakjet  -  Endeksa  -  HangiKredi  -  Neredekal.com  -  Chemorbis