Firmanızdan ve faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?
Almanya, Hamburg merkezli 2002 yılında kurulmuş olan Conceptum Logistics Group, lojistik servislerinde özellikle proje lojistiği alanında geniş tecrübesi ve ofis ağıyla birçok endüstride çözüm ortaklığı sunuyor. Performansımız, endüstriyel ürünler ve iş akışları konusundaki derin anlayışımıza, lojistik alanındaki uzmanlığımıza, şirketimizin bulunduğu coğrafya ve ülkelerde geliştirdiği lokal anlayış ve bilgi birikimimize, yeni projelere yönelik geliştirdiğimiz alışılmadık bir yaklaşıma dayanmaktadır.
Şirketimiz dünyada 16 ülke 22 ofis ile 5 kıtada faaliyet göstermekle birlikte, proje yatırımları açısından potansiyel gösteren coğrafyalarda yeni oluşum planlarımız bulunuyor.
Grup şirketimiz, Ocak 2023 itibari ile Conceptum Logistics İstanbul ofisi ile bölgenin güçlü tedarik ülkesi olarak değerlendirilen Türkiye’de faaliyetlerine hızlı bir başlangıç yaparak, müşteri ilişkileri yönetimi & satış, talep yönetimi & fiyatlandırma ve operasyon & proje yönetim ekiplerinden oluşan 17 kişilik kadrosu ile değer yaratmaya ve lojistik çözümler sunmaya devam etmektedir.
İş hacminiz içinde demir çeliğin payı nedir?
Conceptum Lojistik Grubu, özellikle madencilik, çimento ve vinç endüstrilerine yönelik çelik yapıların taşınmasının yanı sıra, çelik ve metal işleme endüstrilerine yönelik kapsamlı projeler ve taşımalar gerçekleştirme konusunda köklü bir geleneğe sahip olup, faaliyetleri arasında demir çelik %30’luk bir paya sahiptir.
Müşterilerimiz arasında çelik ve alüminyum tesislerinin yanı sıra yüksek fırınlar, kok tesisleri, dökümhaneler ve haddehaneler bulunmaktadır.
İlgili yükün niteliğine özellikle dikkat ederek, tüm tesis veya tesis bileşenlerini, metal işleme için ekstrüzyon preslerini, cüruf kovaları ve cüruf kovası taşıyıcılarının yanı sıra filmaşin ve çelik bobinleri konvansiyonel, dökme yük veya proje yükleri olarak taşıyoruz.
Özel izin gereklilikleri bulunan yüklere kara taşımacılığından, açık yük gemileri ve part-charter çözümlerine kadar projenin ilgili lokasyonlardan kapıdan kapıya taşınması ve kurulumu dahil olmak üzere, müşterilerimizin dünya çapında taleplerine yönelik tüm lojistik hizmetlerini sağlıyoruz.
Mevcut maliyetler ve bölgesel gerginlikler ışığında navlun fiyatlarının gidişatıyla ilgili yorumunuz nedir?
Demir-çelik endüstrisinin ana hatları ve bu hatların gerginliklerin yaşandığı bölgelerin etki alanında kalması sebebi ile hammadde ve emtia maliyetlerindeki yükselişin yanı sıra ticaret yollarındaki güvenlik risklerinin navlun maliyetlerine de olumsuz olarak yansıması, 2024 itibari ile hissedilmeye başlamıştır.
Özellikle geçtiğimiz yılın son aylarında başlayan gemilere yönelik saldırıların artış göstermesi ile risk ve beraberinde getirdiği güvenlik önlemleri navlun artışına önemli bir sebep olarak gösterilebilir. Buna ek olarak değişen rotasyonların navlun ticaretinde hissedilen etkisi demir çelik endüstrisine 2024 yılı ilk çeyreğinde yansımıştır. Çelik sektörünün önemli oyuncuları da bölgesel çatışmaların petrol ve yakıt fiyatlarını, sigorta maliyetlerini ve doğal olarak navlun seviyelerinin yükseldiğini sıkça paylaşmaktalar.
Yaşanan politik ve bölgesel krizlerin yanı sıra, 2024 itibari ile yürürlüğe girecek regülasyonla sera gazı salımı ve karbon emisyonunu düşürme stratejileri, ticaret hatlarında aktif çalışan gemilerin uluslararası konvansiyonlara adaptasyon süreçleri, yeni ekipman tedarik ve onarım süreçleri armatörlerin işletme maliyetlerine etki edecektir. Başlangıçta gri alanlar yaratan bu sürecin geçerli sebebi olan sürdürülebilirliğin uzun vadede çevremize ve dolaylı olarak tüm endüstrilere olumlu etkilerinin ölçüleceğine inanıyoruz.
Bu kapsamda, şirketimiz sürdürülebilirlik konusunda kurum olarak üzerine düşeni yapma konusunda önemli adımlar atarak grubun yıllık kazancının %1,5 oranında çeşitli doğa koruma projelerine aktarılmasını sağlamaktadır. Uluslararası sürdürülebilirlik değerlendirme şirketlerinden EcoVadis, grup şirketimizin sürdürülebilirlik performansını iyi olarak değerlendirmiş, lojistik sektöründe derecelendirilen şirketler arasında ilk %29 arasında yer aldığını ölçmüştür.
Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’ndaki son durum hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dünya ticaretinin önemli bir bölümünün gerçekleştiği Kızıldeniz’de ticari gemilerin maruz kaldığı güvenlik sorunlarının, bölgedeki ithalat ve ihracat yönlü akışı ciddi şekilde sınırlamakla birlikte, rotanın kullanıcıları için önemli bir ek maliyet yaratıyor olması demir-çelik endüstrisinde emtia maliyet oranlarını da artıracağı şeklinde yorumlanması doğaldır. Bu artışa özellikle sebebiyet veren rotanın Kızıldeniz’den, daha güvenli olduğu düşünülen Ümit Burnu geçişlerine yönelmesi olarak gösterilebilir. Haliyle uzayan transit süreler ve yarattığı operasyon ve işletme masraflarının son kullanıcıya yansıması kaçınılmaz bir gerçek. Kızıldeniz’de gemilerin uğradığı saldırılar ve ölçülemeyen riskler bu rotayı büyük ölçüde gerekli kılmakla birlikte, bölgeyi bir nebze sakinleştirmek için uygulanan güvenlik uygulamalarının etkilerini önümüzdeki süreçte görüyor olacağız.
Okurlarımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Yaşanan tüm bu gelişmelere rağmen, ülkemizin demir-çelik sektöründe dünyaya sunduğu katma değerin etkileri, Türkiye lojistiğine etkileri açısından oldukça değerlidir. Tedarik konusunda hassasiyete sahip ürün grupları arasında yer alan demir-çelik hammadde ve işlenmiş ürünlerin birçok alanda üretim hattının aksamadan işlemesi adına dikkatle planlanması gereken bir lojistik ve taşıma planına sahip olması gün geçtikçe büyük ölçüde önem kazanıyor. Bu noktada, köklü bir geçmişe sahip olduğumuz lojistik hizmetleri özelinde SteelOrbis okuyucuları ile paylaşmak istediğimiz son görüşlerimiz planlanan hizmetlerin incelenmesine verecekleri önemdir. Bahsettiğimiz ve hepimizin gündeminde olan gelişmeler lojistik sürecinde değerlendirilir, olası risklere karşı profesyoneller tarafından sunulan rasyonel önlemleri planlama sırasında dikkate almanın katkıları kullanıcıların tedarikten üretime, satıştan pazarlamaya kadar olan güçlerini artıracaktır.