Hindistan pelet sektöründe kapasite kullanım oranları 2021 yılı ile 2026 mali yılının ilk yedi ayı arasındaki dönemde düzenli bir düşüş göstererek toplamda %10 geriledi. BigMint verilerine göre son beş yılda kapasite kullanım oranlarının en yüksek olduğu dönem %76 ile 2021 yılı oldu. 2023’te bu seviyenin %63’e kadar düştüğü görüldü. Sonrasında hafif bir toparlanma yaşansa da 2024’te %67, 2025’te %66 ve 2025 Nisan-Ekim dönemini kapsayan 2026 mali yılının ilk yedi ayında %68 ile 2021’deki zirve halen yakalanamadı.
Bu düşüş, Hindistan’ın ham çelik üretimi yükselirken ve sünger demir tüketimi 2021-2024 arasında %41 artmışken dikkat çekici bir çelişki oluşturuyor. Ayrıca bazı büyük ölçekli yüksek fırınlı çelik üreticilerinin pelet kullanım oranlarını %20 seviyelerinden %40-50 aralığına çıkardığı biliniyor.
Kapasite kullanım oranlarını etkileyen faktörler
1. Kapasite artışlarının üretim büyümesini aşması
Hindistan’ın pelet üretimi 2021-2025 döneminde yaklaşık %9 artarak 106,3 milyon mt seviyesine ulaştı. Ancak aynı dönemde pelet üretim kapasitesi %12 büyüyerek 161,3 milyon mt seviyesinde yer aldı.
2021-2025 döneminde üretim hacmi 37 milyon mt artarken, kurulu kapasite 69,5 milyon mt yükseldi. Bu kontrolsüz kapasite artışında ham çelik üretimindeki yükseliş ve sünger demir kullanımındaki büyümeye dair iyimser beklentiler ile güçlü ihracat performansı etkili oldu.
2. İhracattaki zayıflama
Azalan ihracat, pelet tesislerinin satış hacimlerini düşürdü ve üretimi baskıladı. Pandemi dönemine bakıldığında 2021’de pelet ihracatı 13,8 milyon mt gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmiş, 2022’de ise 11,1 milyon mt olmuştu. Artan ihracat, 2022’de yerel piyasada dengesizlik yaratmış ve fiyat baskısı doğurmuş, hükümet bu nedenle Mayıs 2022’de %45 oranında ihracat vergisi getirmişti.
Kasım ayında ihracat vergisi kaldırılsa da etkisi sert oldu. 2023’te kapasite kullanım oranları 8 puan düştü, ihracat ise 6,3 milyon mt seviyesine geriledi.
2024’te ihracat 11,3 milyon mt’a çıksa da 2025’te tekrar 6,9 milyon mt’a indi. 2026 mali yılının ilk yedi aylık döneminde ise Çin’den gelen zayıf talep nedeniyle pelet ihracatı yıllık bazda %54 daha düştü.
3. Yüksek tenörlü demir cevheri arzında sıkıntı
Piyasada yüksek fırında üretilen %63-65 tenörlü ve doğrudan indirgeme (DRI) yöntemiyle üretilen yaklaşık %67 tenörlü olmak üzere iki standart pelet türü bulunuyor
DRI kalitesindeki üretim, yüksek tenörlü demir cevheri arzının yetersizliği ve yerel demir cevheri kalitesindeki düşüş nedeniyle azaldı. Bu durum sadece DRI kalitesindeki pelet üretimini değil daha düşük kalite olan yüksek fırın pelet üretimini de riske soktu.
Bu nedenle bu yılın ilk yedi ayında Hindistan, 1,2 milyon mt gibi yüksek miktarda pelet ithalatı gerçekleştirdi.
4. Çelik fiyatlarındaki düşüşe karşın hammadde maliyetlerinin yüksek kalması
Son aylarda pelet üreticilerinin marjları daraldı. Demir cevheri fiyatları yüksek seviyelerde kalırken, mamul fiyatları son beş yılın en düşük seviyelerine geriledi. Öyle ki bu mali yılın üçüncü çeyreğinde 2023 mali yılının üçüncü çeyreğine kıyasla demir cevheri fiyatları %38 artarken, Raipur’da fabrika çıkışı indüksiyon ocağı üretimi inşaat demiri fiyatları %20 geriledi. Pelet fiyatları ise Raipur’da DAP bazında yalnızca %19 artış gösterdi. Yani hammadde çok daha hızlı artarken çelik fiyatları düştü, bu da kâr marjlarını ciddi şekilde daralttı.
5. Bazı sünger demir üreticilerinin soğuk doğrudan indirgenmiş demire yönelmesi
Sünger demir üretimi bu mali yılın ilk yarısında yıllık bazda %9 yükselirken, üreticilerin bir kısmı pelet bazlı üretimden soğuk doğrudan indirgenmiş demir yöntemine geçti. Bu geçişin nedeni pelet bulunabilirliğindeki rekabet ve düşük marjlar oldu. Bu durum pelet bazlı sünger demir ile soğuk doğrudan indirgenmiş demir fiyatları arasındaki farkı daralttı.
Beklentiler
Hindistan pelet sektöründe kapasite kullanım oranlarının belirgin biçimde iyileşmesi için yapısal değişimlere ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Fakat Hindistan’ın Çin’e bağımlı ihracat yapısı önemli bir risk oluşturuyor. Küresel ham çelik üretiminde beklenen düşüş, Hint pelet üreticileri üzerinde baskı yaratabilir.
Öte yandan 2026 mali yılında ihracatın düşük olmasına rağmen kapasite kullanımının yıllık bazda yatay seyretmesi, yerel tüketimde kısmi bir iyileşme olduğuna işaret ediyor. Bazı üreticiler artan ithalatı kapasite kullanımındaki düşüşün nedeni olarak gösterse de BigMint’e göre bu düşüş, ithalat artışından çok önce başladı. 2026 mali yılının ilk yedi ayında ithalatın 20.000 mt’dan 1,2 milyon mt’a yükselmiş olmasına rağmen kapasite kullanım oranı yıllık bazda yalnızca 2 puan artarak %68’e çıkabildi. Buna rağmen özellikle batı kıyısındaki üreticiler için maliyet avantajı nedeniyle ithal pelet cazip bir alternatif olmaya devam edebilir.
Kaynak: BigMint
