Elektrik tarifelerindeki yeni düzenleme demir-çelik sektörünün rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor..Demir Çelik Üreticileri Derneği

Salı, 10 Ekim 2006 09:44:05 (GMT+3)   |  
       

TEDAŞ'ın 01.09.2006 tarih ve 26276 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan yeni tarife düzenlemesi ile, Endüksiyon ve Ark Ocakları tarifesi kaldırılarak, bu kapsamdaki tüketiciler, sanayi abone grubuna alınmış bulunmaktadır. Hafta sonu ve bayram tatilleri için gece tarifesi uygulamasına son verilmesi ile birlikte değerlendirildiğinde, kullanım durumuna ve elektriğin hangi kuruluştan alındığına bağlı olarak değişebilmekle birlikte, yeni tarifelerin, üretici kuruluşlarımızın elektrik enerjisi maliyetlerini % 20'yi aşan oranlarda arttıracağı anlaşılmaktadır. Konuyla ilgili olarak yapmış olduğumuz görüşmelerden, söz konusu tarife değişikliklerinin, ağırlıklı bir şekilde AB Komisyonu'nun demir-çelik sektörüne yönelik her türlü devlet yardımının yasaklanması yönündeki beklentilerine cevap verme arayışından kaynaklandığı öğrenilmiştir. Demir-çelik sektörümüz, diğer alanlarda olduğu gibi, elektrik enerjisi tarifelerinin düzenlenmesinde de, AB standartlarının uygulanmasını anlayışla karşılamakta ve ilgili makamlar nezdinde, bu yönde muhtelif girişimler gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Aşağıda yer alan tablonun incelenmesinden de anlaşılabileceği üzere, AB ülkelerinde sanayi kesimine uygulanan elektrik tarifeleri; - Küçük ölçekte enerji tüketicisi, - Orta ölçekte enerji tüketicisi, - Büyük ölçekte enerji tüketicisi ve - Çok büyük enerji tüketicisi şeklinde 4 gruba ayrılmış olup, 2006 yılında, elektrik enerjisini en düşük kullanan sanayi grubu ile, en yüksek kullanan sanayi grubu arasındaki fiyat farkı, % 50 civarında gerçekleşmiştir. Ayrıca, AB üyesi ülkelerde, büyük çapta tüketim yapan kuruluşlar, özel anlaşmalar ile, elektrik enerjisi maliyetlerinde ilâve düşüşler sağlayabilmektedir. AB Üyesi Ülkelerde Ortalama Elektrik Fiyatları*


                         Peni/kwh       sent/kwh         YTL/kwh
                     Tem.05  Oca.06  Tem.05  Oca.06   Tem.05 Oca.06

Küçük ölçekte enerji 5,45     6,12    9,59   10,55    12,91   14,27
tüketicileri 
AB 15 (ortalama)

Orta ölçekte enerji  4,10     4,64    7,22    8,00     9,71   10,82
tüketicileri 
AB 15 (ortalama)

Büyük ölçekte enerji  3,91     4,40    6,88    7,58     9,26   10,26
tüketicileri 
AB 15 (ortalama)

Çok büyük ölçekte     3,58     4,01    6,30    6,91     8,52    9,35
Enerji tüketicileri  
AB 15 (ortalama) 
*Vergiler dahil Bilhassa, hafta sonu ve bayram tatillerinde, Türkiye'nin elektrik enerjisi tüketiminin önemli ölçüde düştüğü ve EÜAŞ'ın elindeki bazı santrallerin devre dışı bırakıldığı bilinmektedir. Üretim sürecinde komplikasyonlara ve elektrik enerjisi üretiminde maliyet artışlarına yol açan bu durum, aynı zamanda, hafta sonları ve bayram tatillerinde çalışılmasını cazip olmaktan çıkararak, istihdam ve katma değerde önemli kayıplara yol açmaktadır. Oysa ki, mevcut dış ticaret açığının düşürülmesi için, ilâve teşvikler verilmesinin düşünüldüğü bir ortamda, gerek enerji santrallerimizin ve gerekse sanayi kuruluşlarımızın tam kapasite ile çalışmasının temini, Türkiye'nin istikrarlı bir büyüme çizgisi tutturması ve istihdam sorununu çözme yönünde mesafe katetmesi açısından, hayati önem taşımaktadır. Hafta sonlarında ve bayram tatillerinde çalışmanın, sanayi kuruluşlarına fazla mesai ücretleri açısından % 100'e varan oranda ilave külfet getirdiği hususu dikkate alındığında, mevcut kapasitelerin etkin bir şekilde kullanılabilmesini teminen, hafta sonu tarifelerinin, özellikle büyük ölçüde enerji tüketen sanayi kuruluşları için, hafta sonlarında da çalışılmasını cazip kılacak şekilde, yeniden düzenlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Böylece bir taraftan enerji sektörünün daha verimli çalışması sağlanırken, diğer taraftan da ekonomik büyümeye ivme kazandırılmış olacaktır. Demir çelik ürün fiyatlarında zaman zaman yaşanan iniş çıkışların, söz konusu ilâve maliyetlerin kaldırılmasına imkân sağlayabileceği düşünülmemelidir. Çünkü fiyatlarda gözlenen iniş ve çıkışlar, tümüyle girdi ve navlun fiyatlarındaki dalgalanmalar ile ilgilidir. İç talebin en canlı olduğu dönemde dahi, fiyatlarda yaşanan düşüşler, bu değerlendirmeyi teyid etmektedir. 2005 yılında, yurtiçi çelik tüketimi % 20'nin üzerinde artış gösterdiği halde, uluslar arası piyasadaki gelişmeler muvacehesinde, fiyatlar önemli ölçüde gerilemiş ve 2004 yılına kıyasla, sektörün vergi öncesi bilanço kârı, % 77.9 oranında düşüş göstermiştir. Hurda açısından sahip oldukları avantaja rağmen, hâlen AB üyesi ülkelerde ortalama enerji fiyatları, Türkiye'ye kıyasla, % 30 civarında daha ucuzdur. Demir çelik sektörümüzün rakibi olan AB üyesi ülkelerden İspanya ile olan fiyat farkı ise, % 40 seviyesine ulaşmaktadır. En büyük rakiplerimizden Rusya'da, fiyatların 3 sent civarında olduğu bilinmektedir. Ayrıca, Rusya ve Ukrayna'da, hurda ihracatına, sırasıyla, 30€/ton ve 18€/ton vergi getirilerek, demir çelik sektörü aktif bir şekilde korunmaktadır. AB Komisyonu'nun, Dışişleri Bakanlığımızın ve Dış Ticaret Müsteşarlığımızın, bu konudaki, tüm ısrarlı taleplerine rağmen, Rusya ve Ukrayna tarafından, çelik sektörünün stratejik bir sektör olduğu söylenerek, hurda ihracatına getirilen vergilerden geri adım atılmamış, böylelikle, net hurda ihracatçısı olan her iki ülkedeki çelik üreticilerine, büyük avantaj sağlamıştır. Ayrıca, son yıllarda giderek en büyük rakiplerimiz arasına giren Çin Halk Cumhuriyeti'nde, düşük emek ve girdi maliyetlerine ek olarak, 2 sent civarındaki elektrik enerjisi fiyatlarının, Çin çelik üreticilerine, Türkiye'ye kıyasla büyük avantaj sağladığı bilinmektedir. Söz konusu avantaj sayesinde, Çinli üreticilerin ton başına 50-60$ civarında indirim yaparak, dünya çelik piyasalarındaki ve bugüne kadar düşük kaliteleri sebebiyle giremedikleri, Türkiye'nin demir çelik ürünleri ihracatında %42 ile en büyük paya sahip olan Orta Doğu ve Körfez ülkelerinde de ağırlıklarını, önemli ölçüde arttırmaya başladıkları gözlenmektedir. Büyük zahmetlerle elde edilen piyasaların, rekabet gücündeki zayıflama yüzünden bir kez kaybedildiğinde, tekrar ele geçirilmesindeki güçlükler de dikkate alındığında, konunun önemi, daha iyi anlaşılacaktır. Türkiye'deki yeni tarife düzenlemesi ile, EAO kuruluşlar için, elektrik enerjisinin fiyatı, 12 YKR/kwh seviyesine ulaşmış durumdadır. Elektrik enerjisinin, iletim ya da dağıtım hattından kullanımına ve kullanım saatlerine göre değişmekle birlikte, %20'yi aşan oranlarda maliyet artışı getireceği değerlendirilen yeni tarifelerin, mevcut elektrik enerjisi maliyetlerine ek olarak getireceği ilave maliyetin, bazı kuruluşlarda, yıllık, 20 milyon$ seviyesini aşabileceği hesaplanmıştır. Sadece bir girdi kaleminde böylesine ağır bir yük getiren fiyat artışının kaldırılmasının mümkün olamayacağı hususu, izahtan vârestedir. Yeni tarifelerin düzenlenmesinde etkili olan bir başka faktörün ise, elektrik enerjisi üretimindeki maliyet artışları olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, başta TRT Payı, Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu gibi sektörle ilgisi olmayan maliyet kalemleri aynen muhafaza edilirken, problemin esasen rakip ülke üreticilerine kıyasla pahalı olan, demir çelik sektörünün kullandığı enerji fiyatlarına ilâve zam yapılarak çözülmeye çalışılması, elektrik enerjisi üretim maliyetlerinde meydana gelen yükün, hakkaniyete dayalı bir şekilde ve adil olarak dağıtılacağı yönündeki beklentilerimizi boşa çıkarmıştır. Demir çelik sektöründe, elektrik enerjisinin en büyük girdi kalemlerinden biri olması, yükü daha da ağırlaştırmaktadır. Diğer taraftan, %18'e ulaşan kayıp ve kaçaklara ek olarak, AB ülkelerinden farklı bir şekilde, konutların elektrik enerjisi fiyatlarının düşük tutulması, sanayi kesimi üzerindeki enerji girdi maliyetlerini arttırmaktadır Bazı AB ülkelerinde konutlara uygulanan elektrik enerjisi fiyatları, sanayiinin kullandığı fiyatlara kıyasla 3 mislini aşarken, Türkiye'de bu oranın %20'nin altında bulunması, Türk sanayinin yüklendiği ve rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyen ek maliyetin boyutlarını, açıkça ortaya koymaktadır. Başka bir ifade ile, elektrik enerjisi fiyatlarının belirlenmesinde, %18'e ulaşan kayıp ve kaçaklara ek olarak, TRT Payı, Belediye Tüketim Vergisi, enerji fonu gibi fon ve kesintilerin ve konut tüketicilerine düşük fiyatlarla elektrik verilmesinin maliyetlerinin, sanayi kesiminin kullandığı elektrik enerjisi maliyetlerine yansıtılması, Türk sanayinin rekabet gücünü, olumsuz yönde etkilemektedir. 2006 yılının Ocak – Eylül döneminde, demir-demir dışı metaller ihracatı, 9 milyar$ seviyesine ulaşmış bulunmaktadır. Bu rakamın yıl sonu itibariyle, 12 milyar$ seviyesini aşacağı tahmin edilmektedir. Özellikle, son 3 aydaki %60'lara varan yüksek oranlı ihracat artışı sayesinde, Ocak-Eylül dönemi ihracatındaki artış, genel ihracattaki artışın yaklaşık iki misli daha yüksek bir seviyede, %30 civarında gerçekleşmiştir. Sektörün dış ticaret açığının kapatılmasına ve ekonomik büyümeye olan katkısını azami seviyede sürdürmesi isteniyorsa, enerji girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, dünya çelik sektöründeki birleşmeler yanında, son 5 yıl içerisinde üretimini 3 mislinin üzerinde arttırmış bulunan Çinli üreticilerin artan rekabet baskıları altında esasen ciddi sıkıntılar yaşamakta olan ve AB'ye uyum sürecinde, başta çevre ve modernizasyon yatırımları olmak üzere, 7.5 milyar$ tutarında yatırım yapması beklenen demir-çelik sektörünün, elektrik enerjisi girdi maliyetleri açısından esasen yaşamakta olduğu olumsuzluğun, daha da ağırlaştırılmamasını teminen; - Elektrik enerjisi fiyatlarında, tüketim miktarını esas alan, AB ülkelerindeki sanayi tarife gruplarına benzer bir düzenlemeye gidilmesi ve - Türkiye'nin elektrik üretiminin, özellikle hafta sonları ve bayram tatillerinde, tüketimden çok daha fazla olduğu ve bu durumun bazı santrallerin üretim faaliyetlerinin durdurulmasına yol açtığı hususu da göz önünde bulundurularak, büyük ölçekte elektrik enerjisi tüketen sanayi kesimine, hafta sonları ve bayram tatillerinde, gece tarifesi uygulanması, - Konutlara uygulanan elektrik enerjisi fiyatları ile sanayi kesimine uygulanmakta olan fiyatlar arasındaki oran, OECD ülkeleri seviyesine ulaşıncaya kadar, sanayinin kullandığı elektrik enerjisi fiyatlarına zam yapılmaması, demir çelik sektörümüzün ve bir bütün olarak Türk sanayinin rekabet gücünün arttırılması açısından, hayati önem taşımaktadır. Demir Çelik Üreticileri Derneği www.dcud.org.tr

Benzer Haber ve Analizler

ABD’de Mayıs ayı hurda fiyatlarının aynı kalması bekleniyor

15 Nis | Hurda ve Hammadde

Meksika’da yerel hurda fiyatları - 15. Hafta, 2024

15 Nis | Hurda ve Hammadde

ABD’nin demir ve hurda ihracatı Şubat ayında %25,4 yükseldi

15 Nis | Çelik Haberler

Meksika’da yerel hurda fiyatları

08 Nis | Hurda ve Hammadde

Küresel hurda piyasasına bakış: Türkiye’de fiyatlar aşağı yönlü düzeltme gördü, Asya hala durgun

05 Nis | Hurda ve Hammadde

Türk üreticiler yerel hurda fiyatlarını artırmaya başladı

05 Nis | Hurda ve Hammadde

Vietnam’da Japonya çıkışlı H2 kalite hurda fiyatları yükseldi

05 Nis | Hurda ve Hammadde

Bangladeş’te ithal hurda fiyatları konteyner bazlı alımlarda hafifçe yükseldi

05 Nis | Hurda ve Hammadde

İtalya yerel hurda piyasası sessiz, fiyatlar yatay

05 Nis | Hurda ve Hammadde

Salzgitter SALCOS programı kapsamında hurda öğütücü inşa edecek

05 Nis | Çelik Haberler