Shinrin'den Shirong Lin ile Çin piyasasındaki son gelişmeleri ve piyasaya dair değerlendirmelerini konuştuk.
Şirketiniz hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
Japonya ve Çin'den ticaret yapan uluslararası bir şirketiz ve Singapur'da da bir şirketimiz var. Esas olarak Japonya'dan Çin'e, özellikle Volkswagen'e otomotiv uygulamaları için çelik satıyoruz. Çin'in elektrikli araç pazarı çok iyi gittiği için pil sektöründe de faaliyet gösteriyoruz. Tesla ve BMW gibi elektrikli araç üreticilerine tedarik sağlayan pil üreticilerine malzeme satıyoruz.
Buna ek olarak, elektrikli araçlarda da kullanılan motor çekirdekleri ile çalışıyoruz. Japonya'daki bir motor çekirdeği şirketi ile iş birliği yapıyoruz. Yani sadece her zamanki çelik kalitelerini satmakla kalmıyor, müşterilerimizin özel ihtiyaçlarını karşılamak için yeni tür çelik malzemeler geliştirmeye çalışıyoruz.
Ticaretini yaptığınız başlıca çelik ürünleri nelerdir?
Sıcak rulo sac, soğuk rulo sac ve silisli çelik ticareti yapıyoruz. Ayrıca, bataryalar ve elektrik iletkenliği gerektiren ürünler için malzemeler de satıyoruz.
Çin'deki yerel pazarın gelişimini, özellikle yerel çelik talebindeki yavaşlama ve gayrimenkul sektöründeki zayıflığı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuyu Çinli üreticilerle konuştum, ancak üretim miktarlarını azaltmak istemiyorlar. Çin hükümeti, ülkedeki çelik üretimini azaltmak istediğini söylese de üreticiler pazardan daha fazla pay kapmak için önce diğerlerinin kesinti yapmasını bekliyor. Şu ana kadar üretimini azaltan bir üretici duymadım.
Dünya çapında ucuz çelik satmaya çalışıyorlar. Maliyetlerini karşılayamayacak kadar ucuz olsa bile, yine de dünya çapında satmaya devam edecekler.
Evet dediğiniz gibi henüz üretimde bir azalma görmüyoruz. İhracata baktığımızda ise Çin’in ihracatı geçen sene 110 milyon mt oldu, bu sene sizce bir değişiklik olacak mı?
Özellikle ABD'nin uyguladığı gümrük vergileriyle birlikte ihracat büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Ancak Çin, Türkiye ve Avrupa'ya uzanan İpek Yolu'nu oluşturmak istiyor. Artık gemileri kullanmak istemiyorlar, bunun yerine demir yollarını kullanmak istiyorlar. Bu, Çin için deniz yoluyla değil kara yoluyla çelik ihraç etmenin yeni bir yolu.
Bence bu, Türkiye için büyük bir fırsat çünkü Türkiye İpek Yolu'nun ortasında yer alıyor, bu da bu yoldan geçen her malzemenin önce Türkiye'ye gelmesi ve oradan Avrupa'ya devam etmesi anlamına geliyor. Gelecekte, bu proje gerçekleşirse, Asya ve Avrupa arasında bir bağlantı olarak Avrupa, Türkiye ve Çin için çok iyi bir fırsat olacak.
Ancak üretimi azaltamayacakları için ihracatın azalacağını düşünmüyorum. Merkezi hükümet belki azaltılması gerektiğini söylüyor, ancak yerel yönetimler vergi geliri ve istihdam gibi faydalar sebebiyle üreticilerden bunu istemiyor. Biraz çelişkili bir durum.
Çin'deki ekonomik durumu, özellikle teşvik tedbirleri ve bunların reel ekonomi ve gayrimenkul üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çin'de gayrimenkul sektörünün iyi gitmediğini biliyoruz. Çin hükümeti bu alanda teşvikler sağlamaya çalışıyor, ancak insanların artık ev satın almaya gücü yetmediği için bu çok zor. Döngü halihazırda aşağıya yönlü.
Çin'deki diğer sektörler ne durumda? Gayrimenkul piyasasının düşüşte olduğu açık ancak otomobil üretimi, özellikle elektrikli araçlar hem Çin'de hem de yurt dışında patlama yaşıyor. Başka sektörlerde fırsatlar var mı?
Elektrikli araç markaları, Türkiye dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında üretim tesisleri kurmaya başlıyor. Aslında Çin'den çok ucuza çelik satın alıyorlar ve üreticilere genellikle altı ay sonra ödeme yapıyorlar, bu parayı da dünya çapında üretim tesisleri kurmak için kullanıyorlar. Çelik üreticileri için zor bir dönem ama elektrikli araç üreticileri uluslararası pazarları keşfediyor, bu da Çinli üreticiler için bir fırsat olabilir.
Çinli şirketler, özellikle pil üreticileri, Vietnam ve Güneydoğu Asya'da tesisler kuruyor. Çin dışında yeni operasyonlar oluşturmaya çalışan özel Çinli şirketlerin sayısı artıyor ancak yine de Çin'deki tedarikçilerinden satın almaya devam edecekler.
Çin'den soğuk ve sıcak rulo sac ticareti yaparken, özellikle artan kısıtlamalar ve antidamping vergileriyle birlikte, en büyük zorluklar ve fırsatlar nelerdir?
Çin'den Japonya'ya sıcak rulo sac satıyoruz ve Japonya şu anda Çin'den gelen sıcak rulo sac ürünlerine vergi uyguluyor. Bu, dünya çapında önemli bir malzeme olduğu için zorlu bir durum. Çin’de vergiler dahil bile ucuza sıcak rulo sac satan birçok yerel üretici var. Ancak büyük üreticiler fiyatları çok fazla düşüremezler, bu yüzden bunun yerine daha iyi hizmet sunarlar. Onlar için zor bir dönem, ancak daha fazla destek ve daha iyi kalite sunuyorlar ve tedarik zincirini destekleyebiliyorlar. Büyük üreticiler müşterilerini destekleme kapasitesine sahipler, bu yüzden vergiler olsa bile hizmetleri iyi ve bazı fabrikalar yine de onları tercih edebilir.
İhracat için daha çok büyük üreticilerle mi yoksa küçük üreticilerle mi çalışıyorsunuz?
Aslında otomotiv sektörüne hizmet verdiğimiz için büyük üreticilerle çalışıyoruz. Yeni, daha iyi veya daha sert ürünler geliştirmemiz gerekiyor ve bu da yeni teknoloji gerektiriyor. Bu nedenle büyük üreticilerle çalışıyoruz.
Bu yıl veya gelecekte çelik ürün ihracatı için hedefleriniz nelerdir?
Yurt dışına açılmak isteyen yerel pil üreticileriyle bağlantı kurmaya çalışıyoruz ve onlara Kore ve Japon ürünlerini de getiriyoruz. Sadece Çin çeliğini seçmek zorunda değiller. Örneğin, Vietnam'daki üreticiler kısıtlamalar nedeniyle Çin'den çelik satın alamadıklarında, Japonya veya Kore'den alternatif ürünler temin ederek onlara destek oluyoruz. Her şey müşterinin tercihine bağlıdır; hangi üreticiden ve hangi ülkeden tedarik etmek istedikleri.
Türkiye, Asya şirketleri için ilginç bir ihracat destinasyonu haline geliyor.
Evet ama mesafe oldukça uzak, bu nedenle şu anda Çin ile Türkiye arasında iş birliği sınırlı. Ancak kara yolu ile İpek Yolu açılırsa, birçok fırsat doğacak ve Orta Asya’da birçok fırsat yaratacak. Bu, Türkiye ile Çin arasındaki yeni bağlantı da önemli bir fırsat.
