Sayın Bolaca, LN Metal'i okuyucularımıza tanıtarak, faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
LN Metals International, 1998'de kurulmuş olup, yassı ve uzun çelik, non ferrous ve minor metals alanlarında, İngiltere (Londra) genel merkez olmak üzere, Çin (Beijing ve Hong Kong), Brezilya (Sao Paolo), Belçika (Brüksel) ofisleri vasıtasıyla Güney Amerika, Avrupa, BDT, Afrika ve Ortadoğu bölgelerindeki müşterilerine hizmet veren uluslararası trading şirketidir.
LN Metals International'in diğer trading firmalarından yapısal anlamda ayıran özellikler var mı? Bu konuda okuyucularımıza bilgi verebilir misiniz?
LN Metals International hisselerinin 46 %'sı Güney Afrika'nın ikinci büyük bankası olan First Rand Bank, ve %25'i dünyanın soft commodities alanında ( tarımsal ürünler ) en büyük trader'larından biri olan Louis Dreyfus'a ait bir firma. Bu bağlamda trading şirketlerinin müşterileri için farklılık yaratmak ve katma değer oluşturmak zorunda oldukları bir dönemde eğer elinizde önemli bir finansman gücü varsa ve bu finansman gücünüzü, hem beraber çalıştığınız üreticiler, hem de müşterileriniz lehine yansıtabiliyorsanız önemli bir fark yaratıyorsunuz. Finansman gücünüzü, müşterilerinizin beklentisini anlamak adına, müşteri ve malzeme bilgisi, güvenilirlik, sürekli doğru bilgi aktarımı, ve geniş malzeme çeşitliliği ile desteklediğinizde yarattığınız fark size var olduğunuz pazarlarda süreklilik olarak geri dönmekte.
Öncelikli olarak hangi sektörlere yönelik çalışmaktasınız?
Demir Çelik ürünleri, kobalt, çinko, alüminyum, bakır gibi minor ve değerli madenler başlıca faaliyet gösterdiğimiz alanlar. Sorumlu olduğum demir çelik departmanından söz etmek gerekirse, müşterilerimiz arasında hammadde sağladığımız yassı çelik üreticilerinden, sandwich panel üreticilerine kadar çok geniş bir yelpaze var. Geniş yelpazedeki müşteri portföyü ile çalışmanın beraberinde getirdiği zorluklar da var. Her müşterimizin talep ettiği malzeme, müşterilerimizin finansal yapısı ve üretim şekilleri birbirinden farklı olduğundan biz müşterimizin kalite beklentilerine cevap verebilecek donanıma sahip üreticilerle çalışmakta oldukça hassas davranıyoruz. Üretim ve yükleme esnasında sürekli tuttuğumuz kalite gözetimleri, Avrupa'nın belli başlı limanlarında bulundurduğumuz stok sahaları, her müşterimizin finansal yapısına özel olarak sağladığımız finansman olanakları ile beraber uluslararası ticaretin risklerini LN Metals olarak absorbe ediyor ve avantaja çevirerek müşterilerimize hizmet veriyoruz.
Türkiye yassı ürün piyasaları yeni yıla artışla başladı. Kasım ayından bu yana süregelen bu trendin ışığında piyasa hakkında görüşlerinizi okuyucularımızla paylaşır mısınız?
Dünya genelinde sıcak sac arzında bir açık ve yassı çelik fiyatlarında genel bir artış var. Bunun ne kadar süreceğini kimse tam olarak bilmese de, kişisel olarak Nisan - Mayıs sonuna kadar bu artışın devam edeceğini daha sonrasında ise yer yer fiyatlarda nispeten küçük düşüşler görebileceğimizi düşünüyorum.
Fiyat artışlarını entegre tesislerin girdi maliyetleri açısından destekleyen faktörler de var. Bu açıdan fiyatta büyük düşüşlerin en azından İkinci Çeyrek sonuna kadar gerçekleşmeyeceği kanısındayım. Türkiye açısından bakıldığında daha tam olarak üretime başlamamış ya da kısmen başlamış yatırımlar var. Özellikle sıcak sacdaki tüm yatırımlar devreye girip üretime başladığında, Türkiye'deki son kullanıcılar daha uygun fiyatlarda malzeme bulabilecek ve Türkiye özellikle yakın çevresindeki ülkelerde yassı çelik ihracatı adına söz sahibi bir konuma gelecektir. Bu açıdan şu ana kadar satış önceliği yüksek iç talep ve yassı çelikteki üretimin yetersizliği nedeniyle iç piyasa olan yassı çelik üreticilerimiz için, ihracat pazarları, iç piyasadaki rekabet ve üretim fazlası nedeni ile karlılık ve hatta ayakta kalabilmeleri açısından çok daha önemli bir rol oynayacak.
LN Metal'in hedef pazarları nereleri? Değişen piyasa koşullarına göre yeni arayış içinde olduğunuz piyasalar var mı?
Hedef pazarlar ve pazar payları hakkında yorum yapılırken genelde firmalar pazar paylarına dair rakamsal veriler sunarlar. Aslında her hangi bir döneme ait pazar payını belirtmekten çok pazar payının istikrarlı bir bicimde korunması ve artması daha önemli. Başta Avrupa, Güney Amerika sonrasında Orta Doğu özellikle satış anlamında bizim bu istikrarı sağladığımız bölgeler. Yeni arayış içinde olduğumuz bölgeleri gayri safi milli hasılasının nispeten düşük fakat nüfus olarak yoğun bölgeler olarak düşünebiliriz. Bu bağlamda ekonomi olarak henüz doyuma ulaşmamış, altyapı yatırımları sürmekte olan pazarlardan örnek vermek gerekirse, bazı Orta Doğu ve Afrika ülkeleri hedef pazarlarımızın içinde. Büyük ortağımız First Rand Bank'in Güney Afrika menşeli bir banka olması ve Afrika'da madenlerle exclusive çalışmamız sebebiyle, bu bölgede bir aşinalığımız söz konusu. Bunu sadece minor metallerde değil, demir çelik sektöründe de kullanmayı istiyoruz.
LN Metal'in diğer trading firmalarından farklı hizmet alanları olduğunu söylüyorsunuz. Bu konuda bilgi alabilir miyiz?
Her şeyden önce ürün çeşitliliği konusunda çok zengin bir portföyümüz var ve bu bir fark yaratıyor. Çelikte sıcak sacdan boyalı saca, kütükten inşaat demirine kadar oldukça geniş bir yelpazede, çelik üreticilerine hammadde sağlamaktan tutun, Avrupa'nın ve dünyanın ünlü panel üreticilerine boyalı sac tedarikine kadar geniş alanda çalışıyoruz. Bunun yanında büyük ortağımızın banka olması diğer trading firmalarında fazlaca rastlanan bir durum değil. Bu sayede finansman açısından beraber çalıştığımız üretici ve müşterilerimize ekstra ödeme rahatlığı yaratıyoruz. (Bugün itibari ile kendi bünyemizden sadece Avrupa'da müşterilerimize toplam 50 milyon euro kredi kullandırıyoruz). Bunun yanında kobalt, bakır, alüminyum, çinko tedariki gene çok aktif olduğumuz alanlardan. Londra Metal Borsası'nda Brezilya'daki Votarantum Cobalt madenini exclusive olarak alıp LME artı premium fiyatlama ile kobalt satışını başlatan ilk firmayız. Bunun yanında Kongo'da islettiğimiz bakir ve kobalt madeni gibi aktif olarak offtake diye adlandırılan, madenler ile exclusive anlaşma yapmak suretiyle satış yapıyoruz.
Vadeli İşlemler'le ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Londra metal borsasında aktif olarak kobalt, çinko, alüminyum, bakır vs. gibi non ferrous malzemelerde müşterilerimizle vadeli işlem kontratları gerçekleştiriyoruz.. Demir çelik alanında ise bildiğiniz üzere vadeli işlemlerde sadece kütük kontratları söz konusu ve halen kütüğün vadeli işlem borsasındaki yeri oldukça yeni. Biz aktif olarak bu borsada yer aldığımız için vadeli işlemlerde kütüğün de zaman içinde gelişerek önemli bir yer alacağını düşünüyoruz. Bunun başarılabilmesi için, Türkiye'deki antrepoların kullanıma açılması çok önemli tabii ki.
2011 yılı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? İleriye yönelik beklentileriniz nelerdir?
2010'dan daha iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. Son 4-5 aydır fiyat artışlarının arkasında sürekli duyduğumuz talep güçlü değil sözüne fazlaca katılmıyorum. Ülkeler bazında talep anlamında Japonya dışında üretim ve tüketim anlamında dikkate almamız gereken önemli ülkelerde demir çelik ürünlerinde talep güçsüz değil. Çin ve Rusya'da iç piyasa taleplerinin güçlü olduğunu zaten yerel üreticilerin ihracat için verdikleri fiyatlardan kolayca anlıyoruz.
Avrupa'da üreticiler açıkladıkları yeni zamlı fiyatlara karsı müşterilerinden 2-3 ay öncesinde karsılaştıkları direnci artik görmüyorlar ve fiyat kabul ediliyor. Hindistan'da sıcak sac talebinin 2010-2011 Birinci Çeyrek kıyaslamasında 2,5 milyon tonluk bir artış olacağı öngörülüyor. Bu bağlamda 2011, talebin 2010'a göre daha güçlü olduğu bir yıl olacak düşüncesindeyim. Duaya genelinde süregelen yatırımlarla birlikte arzın artmasıyla beraber oyunun kurallarının kısmen talep lehine değiştiği piyasa koşularını yasayacağımızı düşünüyorum. Bu açıdan dia pazarların daha çok önem kazandığı, müşterilere katma değer yaratmanın esas olduğu, özetle muhteri eksenli bakış açısının üreticiler tarafından benimseneceği bir döneme giriyoruz.
