3-5 Mart tarihleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen SteelOrbis 2013 Bahar Konferansı & 68. IREPAS Toplantısı sırasında Liberty Group ticari direktörü Gianpiero Repole uzun çelik piyasasındaki mevcut durumu değerlendirdi ve piyasa görünümüne ilişkin fikirlerini SteelOrbis ile paylaştı.
Londra, Dubai ve Singapur'da yerleşik üç mali merkezi bulunan Liberty Group, dünya genelinde 30 kadar ülkede faaliyet gösteren bürolarıyla uluslararası bir çelik ve maden grubudur. Grubun, Asya, Orta Doğu, Afrika ve Avrupa'da çeşitli madencilik ve çelik üretim varlıkları bulunmaktadır.
İstihdam ettiği 2.000 kişi ve 5 milyar $'a ulaşan cirosuyla Libery Group'un faaliyetleri 7 milyon mt çelik ve çelik hammaddesini kapsamaktadır. Grubun toplam sıvı çelik üretimi 2 milyon mt, nihai mamul üretimi ise 3 milyon mt seviyesindedir. Bu rakamın 2015 yılında 5 milyon mt'a ulaşması hedeflenmektedir.
2012 yılı sonunda çelik piyasasının yavaşladığına tanık olmuştuk. 2013 yılı başında piyasanın durumunu nasıl görüyorsunuz?
Uzun mamullerde yılın başında fiyatların yükseldiğini gördük, ocak ve şubat ayları oldukça iyi geçti. Aralık ayına göre artan fiyatlar bizi memnun etti. Zira, sanıyorum ki aralık ayında birçok firma siparişlerini temizlemeye odaklanmıştı, yahut da 2013 yılı başında fiyatların düzeltme göreceğine inandıklarından fiyatlar oldukça düşük seviyelerdeydi. Ancak, ocak ve şubat aylarında işler iyiye gitti. Çünkü çok sayıda Suudi alıcı sevkiyat yapmadığından ve diğer sevkiyatlar da birçok liman buz tuttuğundan yapılmadığı için piyasada arz sıkıntısı olduğu gibi bir algı oluşmuştu.
Mart ayının oldukça zorlu geçeceğini düşünüyorum, satışlar yüksek tonajda olmayacağı gibi fiyatlarda da pek dalgalanma görmeyeceğiz. Nisan ayında hurdanın kütükten daha fazla düzeltme göreceğine inanıyorum. ABD çıkışlı hurda fiyatı 380-385$/mt CFR Türkiye seviyesine giderken, kütük fiyatı ise 5-10$/mt'luk bir düzeltme görebilir. Zira kütük fiyatı hurda fiyatı kadar yükselmemişti. Hurda fiyatlarında 400$/mt da sürdürülebilecek bir seviye değil. Çelik piyasasında belirsizlik hâkim, ancak bu belirsizlikten olumlu bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Ruslar panikleyip satış yapabilmek için fiyatlarını düşürecek, Türkler ise Amerikalılar pes edip hurda fiyatlarını bırakmadıkça sıkışacaklardır.
Nisan ayının sonrasını görmek oldukça zor, ancak 2013 yılının oldukça zorlu geçeceğini söyleyebilirim. Demir cevheri kullanarak üretim yapan bir üretici için de bu böyle olacaktır, zira demir cevheri fiyatı 130-145$/mt seviyelerinde kalırsa mevcut kütük fiyatlarıyla rekabet etmek oldukça zor, hurda kullanan bir üretici için de, zira kütük fiyatı 540-550$/mt FOB seviyelerindeyken hurda 390-395$/mt CFR Türkiye seviyelerindeyse o iş yürümez. Kimsenin kapasitesini gerçekten düşüreceğini de zannetmiyorum. Belki bazı üreticiler hafifçe kısabilir. Dolayısıyla fiyat yapısında belirgin bir rahatlamaya tanık olmayacağız. Yine de mart ayında navlun oranları yeterince düşük olduğundan Türk üreticiler, tonajlar pek yüksek olmasa da Tayland ve Endonezya gibi Uzak Doğu piyasalarına sevkiyat gerçekleştirebildi.
Bugünlerde Çin'in etkisi nedir?
Uzun mamullerde, filmaşin ve inşaat demirinde Çin'den fazlaca satış yapıldığı haberi geldiyse de, bu satışların büyük kısmının sevkiyatı aslında gerçekleşmedi. Çünkü piyasada fiyatlar düzeltme gördü ve Çinliler de sevkiyat yapmamaya karar verdi. Bazı kare çubuk satışlarının sevkiyatı tamamlandı, ancak tonajlar sınırlıydı.
Ama unutmamak gerek ki Uzak Doğu piyasası her zaman Büyük Ağabey'in [Çin] gölgesinde kalıyor. Çin'in sağı solu pek belli değil, anında dengelerin değişmesine neden olabiliyor. Dolayısıyla bu piyasa hakkında uzun vadeli öngörüde bulunmak neredeyse imkânsız. Zira Çin hapşırdığında Uzak Doğu piyasası nezle olmuyor, zatürre olup ölüyor. Oldukça tehlikeli bir alan.
Hangi piyasalar aktif?
Uzak doğu aktif. Uzak Doğu'da ise Filipinler ve Endonezya.
Mısır'daki durumdan bahsedersek, biliyorsunuz Mısır inşaat demiri ve filmaşin ithalatına yönelik olarak bir süredir %6,8 ithalat vergisi uyguluyor. Mısır bu anlamda tamamen uzun çelik ticaretinin dışında kaldı diyebilir miyiz?
Bekleyip görmek zorundayız. Her şey bugünkü gibi olsa bile, yerli üreticiler iç piyasa fiyatlarını yükseltir ve bu %6,8'lik farkı kendileri kazanmaz isterse o zaman bir değişiklik olmaz ve tüccarlar Mısır'a inşaat demiri ve filmaşin satmayı sürdürebilir. Dolayısıyla esas mesele, yerli üreticilerin bu farkı kendileri almak istemeyecekleridir. Neden sadece ithalatı engellemek için böyle bir parayı masada bıraksınlar ki, böyle bir şeyi tahayyül bile edemiyorum. Dolayısıyla, yerli üreticiler fiyatlarını yükselttiklerinde biz de Mısır'a yeniden satış gerçekleştirebiliriz.
Öte yandan, ithalat vergisini kendi başına değerlendirdiğimizde, çok yüksek olmadığı müddetçe ithalatı durdurmayacaktır. Dolayısıyla ithalatı engellemek için iki şeye ihtiyaç var, oldukça yüksek bir ithalat vergisi oranı ve yerli üreticilerin bu vergiden doğan avantajı ellerinin tersiyle itmesi.
Dolayısıyla, Mısır'daki duruma dönecek olursak, eğer yerli üreticilerin 25$/mt'lık bir avantajı varsa, bunun mümkün olan en büyük kısmını almaya çalışacaklardır.