Bir önceki
İran hükümeti (Mohammad Khatami liderliğinde), çelik endüstrisi için üs olabilecek birtakım avantajlar sunan Isfahan, Horasan, Yazd gibi bölgelerde yeni çelik tesislerinin kurulması için birtakım planlar yapmıştı. Söz konusu avantajların arasında,
demir cevheri madenleri ve demir yolu ağına erişimin yanı sıra gaz, elektrik ve su temin edilebilirliğinin mevcut olması yer almaktadır. Ancak Başkan Khatami'nin hükümeti, söz konusu planlarını yürürlüğe koyamadan görevden ayrılmıştır. Sonuç olarak Başkan Ahmadinejad'ın hükümeti, eski planlardaki üs sayısını daha aza indirmek yerine tesis bölgelerini sekiz gelişmemiş bölgeye çıkardı. Yeni tesisler, aşağıda yer almaktadır:
- Ghaenat Steel (güney Horasan Eyaleti)
- Sepid-Dasht Steel (Chahar Mahaal and Bakhtiari Eyaleti)
- Shadeghan Steel (Khuzestan Eyaleti)
- Miyaneh Steel (Batı
Azerbaycan Eyaleti)
- Bafgh Steel (Yazd Eyaleti)
- Nayriz Steel (Fars Eyaleti)
- Sirjan Steel (Kerman Eyaleti)
Tüm tesisler,
üretim için Midrex Process'i kullanacak ve her biri 800.000 ton yıllık kapasiteye sahip olacak. Söz konusu tesisler; pelet,
kütük,
slab, ingot ve blum gibi yarı ürünlerin üretimiyle faaliyetlerine başlayacaklar ve son aşamada uzun ürün üretimine geçecekler. Projelerin bir kısmında
inşaat faaliyetleri başlarken, diğerlerinde de
inşaat, yakın zamanda başlayacak.
Hükümet, çelik endüstrisindeki bu yatırımları, uzak şehirleri ve fakir bölgeleri kalkındırmada araç olarak kullanmaya karar verdi. Projelerin finansmanı, son 3-4 yılda petrol fiyatlarındaki büyük artışların getirdiği yüksek yabancı para gelirleri aracılığıyla sağlanmaktadır. Söz konusu gelirler, özelleştirme ve özel sektör yatırımlarına ilişkin planlara rağmen,
İran hükümetinin sanayiinin değişik alanlarındaki yatırımlar için finansman sağlayabileceğini göstermektedir. Öte yandan, yüksek petrol karı, çoğu zaman hükümetin
yatırım yaptığı tüm altyapı projelerini harekete geçirdi. Bu projeler için
inşaat faaliyetleri, genelde özel sektör tarafından yürütülmektedir. Öte yandan yeni bina ve apartman inşaatlarına yapılan yatırımlar, çoğu zaman
İran özel sektörünün elindedir.
Ayrıca yukarıda sözü edilen çelik sanayi projelerine ek olarak Mobarakeh Steel, Isfahan Steel, Khorasan Steel gibi mevcut tesislere yönelik de birtakım kalkındırma projeleri yürütülmektedir. Yukarıda bahsedilen sekiz yeni tesisle birleşince bu projeler, Dördüncü Sosyo-Ekonomik Kalkınma Planı'nın (2010) sonuna kadar yıllık toplam 29 milyon tonluk kapasitenin elde edilmesini sağlayacak. Şu an yılda yaklaşık 10 milyon ton çelik üreten
İran, önümüzdeki dört yıl içinde 29 milyon tonluk hedefine ulaşacaktır.
Geniş
demir cevheri maden yatakları bulunan
İran,
Rusya'dan sonra dünyadaki ikinci en büyük gaz rezervlerine sahiptir. Bu özellikler, çelik yatırımları açısından avantajdır. Ancak
İran'ın mevcut ve yeni çelik tesisleri için yeterli miktarda
demir cevheri çıkaramaması gibi bir risk de söz konusudur. Ayrıca sekiz yeni tesisin kurulması veya mevcut tesislerin kalkındırılması faaliyetlerinde özel sektöre pek yer ayrılmamıştır.
Bu arada,
Irak,
Afganistan ve
Lübnan gibi savaştan zarar gören ülkelerin yeniden inşasının yanı sıra petrol ihracatçısı ülkelerdeki (özellikle Basra Körfezi'ndeki) çok büyük kalkınma projeleri, özellikle çelik olmak üzere
inşaat malzemelerine olan talebi büyük oranda artırdı. Ancak
İran pazarındaki yüksek çelik talebinin yanı sıra yukarıdaki pazarların talebi,
inşaat çeliği/profil gibi ürünlerin
İran iç piyasasındaki fiyatlarının, küresel pazardaki fiyatların genellikle üzerinde olması anlamına gelmektedir.