SteelOrbis 2011 Güz Konferansı & 65. IREPAS toplantısı kapsamında sunum yapan, Qatar Steel Company (QSC), Pazar araştırması departman müdürü Abdülaziz Hashim, Suudi Arabistan, Katar, BAE, Umman, Bahreyn ve Kuveyt'ten oluşan Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi devletlerinin ekonomik kriz sonrasında güçlü bir toparlanma gösterdiğini ve başı çeken ülkelerin ise Katar ve Suudi Arabistan olduğunu belirtti. Hashim, büyük çaplı yatırımları artıran güçlü ekonomik büyümenin, bölgedeki çelik talebini de yukarı çektiğini sözlerine ekledi. Dünya Bankası'nın yaptığı açıklamaya göre, GCC ülkelerinin yıllık GSYİH artışı 2010 yılında %4i2 seviyesindeyken, 2011 yılında %5,2 seviyesinde kaydedildi.
Hashim gerçekleşen petrol fiyatlarının bütçe tahminlerindeki fiyatlara oranla çok daha yüksek olması sebebiyle, güçlü seyreden ham petrol fiyatlarının bölgedeki yatırımları destekler nitelikte bulunduğunu fiyatların yeniden yatırımda kullanılmak üzere kaynak fazlası sağlayacağını da belirtti. Ayrıca, petrol fiyatlarının kısa vadede yüksek seviyelerde seyretmeye devam ederek, 2011-14 döneminde varil başına 100 $ seviyesinde olacağının ve inşaat yatırımlarının da yüksek seviyelerde kalarak, GCC ülkelerindeki çelik talebini yüksek tutacağının altı çizildi.
Bölgede artmakta olan genç nüfus, barınma ve altyapı yatırımları ile istihdama yönelik sanayi yatırımlarına ihtiyaç duyulmasına neden olarak çelikle ilgili yatırımlara güçlü bir destek sağlıyor. Hashim, GCC bölgesinde, toplam değeri 1,8 trilyon $ olan devam eden veya planlanan inşaat projesi sözleşmelerinin gelecek yıllarda ortalama %5 ila %7 artış oranlarıyla inşaat demiri talebine katkıda bulunacağını belirtti. Özellikle 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak olan Katar, 65 milyar $ değerinde altyapı projeleri yürütmekte. Söz konusu ülkenin ayrıca 2011-2016 dönemi için gayri safi yurtiçi yatırım planı mevcut. Öte yandan, Hashim Suudi Arabistan'da 2010-2014 dönemini kapsayan dokuzuncu beş yıllık plan dahilinde, ülkede planlanan yatırımların 1,1 milyon adet istihdam yaratmasının beklendiğini ifade etti. Ancak, GCC ülkeleri hükümetlerinin yatırım planlarının Orta Doğu'daki siyasi karmaşa ve zayıf seyreden global ekonomi gibi bazı riskler içermekte.
Hashim, bölgedeki elektrik ocaklı küçük ebatlı tesislerin ve entegre tesislerin kuvvetli bir büyüme gösterdiğini, soğuk haddeleme tesislerinin ise yüksek faaliyet maliyetlerinden olumsuz etkilendiğini belirtti. Bölgedeki kütük kısıntısının da soğuk haddehaneleri olumsuz yönde etkilediğini bildiren Hashim bununla bağlantılı olarak, soğuk haddehanelerin daha fazla entegre olurken, elektrik ocaklı/entegre tesislerin eritme kapasitelerini yükselttiğini söyledi. Hashim'e göre, güçlü çelik talebi sıfırdan yatırım ve devralım işlemlerini artırırken inşaat demir üretimi de keskin bir artış gösterdi. QSC yetkilisi Abdülaziz Hashim, çeliğe olan yoğun talebin GCC ülkelerindeki tesislerin kapasite büyütme yoluna gitmesine sebep olduğunu ve dolayısıyla, GCC piyasasında ithalatın payının düşmesine yol açtığını belirtti. Yerel soğuk haddehanelere bakıldığında bunların da elektrik ark ocağı eklentileriyle, ithal kütük ihtiyaçlarını azaltmak amacıyla daha fazla entegre olmaya başladığını görüyoruz. Hashim, elektrik ark ocağı kapasitelerinin yükseltilmesinin ise bölgedeki hurda ve DRİ/HBİ talebini yükselttiğini ve böylelikle GCC ülkelerinin hurda ihracatçısı haline geldiğini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
