11 Nisan tarihinde Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) tarafından, ÇİB Başkanı Namık Ekinci, ÇİB Başkan Yardımcısı Serdar Koçtürk, ÇİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve Uğur Dalbeler'in katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, geçtiğimiz hafta açıklanan yeni teşvik sisteminin Türk çelik sektörüne etkisi ve sektörün beklentileri değerlendirildi.
Yeni teşvik paketi yatırımcılara beklentileri de aşan fırsatlar sunuyor
ÇİB Başkanı Namık Ekinci tarafından yapılan açıklamada 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla uygulamaya geçmiş olan yeni teşvik sisteminin, gerek çok çeşitli alanlarda sunduğu geniş kapsamlı destekler, gerekse bölgesel farklılıkları azaltmaya yönelik iller bazında detaylandırılmış yeni yapısıyla yatırımcılar açısından beklentilerin üzerinde fırsatlar sunduğu belirtilirken, istihdamın artırılmasının yanı sıra söz konusu paketin "yabancı yatırımları ülkeye çekecek olan cazip yapısı ve cari açığı azaltmaya yönelik genişletilmiş kapsamı ile Türkiye ekonomisini daha da güçlendireceğine ve ülke olarak rekabet gücümüzün artmasında itici rol oynayacağını görüyor ve inanıyoruz," denildi
Hammadde yatırımlarının teşvik edilmesi dışa bağımlılığı azaltır
Ekinci, teşvik sisteminin odak noktası olan ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin üretimine yönelik yatırımların ve nihayetinde üretiminin artırılması hedefinin Türk çelik sektörümü açısından kritik önem taşıdığının altını çizdi ve teşvik paketinde bu amaca yönelik olarak sanayinin yapısal dönüşümüne katkı sağlayacak, tedarikinin %50'den fazlası ithalata dayalı ürünlerin yer aldığı sektörlerde 50 milyon $'ın üzerindeki yatırımlar "stratejik yatırım" kapsamında desteklenmekte olduğunu hatırlattı. ÇİB Başkanı tarafından yapılan açıklamada "Bu çerçevede yeni teşvik paketinin sektörümüze kazandıracağı en önemli artının, stratejik yatırımlar kapsamında yurt içi kaynakların ekonomiye kazandırılması ve hammaddeye yönelik yeni yatırımların desteklenerek hammadde tedarikinde dışa bağımlılığın azaltılması olacağı görüşünü taşımaktayız," ifadesi kullanıldı.
Demir cevheri çıkarma ve zenginleştirme projeleri hız kazanabilir
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki anlaşma gereğince çelik sektöründe nihai mamul üretimine yönelik yapılacak yatırımlara devlet desteği verilmesinin söz konusu olmadığını hatırlatan Ekinci, diğer taraftan hammadde ve ara malına yönelik stratejik yatırımlar için sağlanan vergi teşviklerinin, düşük faizli finansman desteklerinin ve arsa temini gibi teşviklerin çelik üretiminde kullanılan hammadde ve ara malı girdilerinin üretimine yönelik yeni yatırımları cazip kılacağı düşüncesinde olduklarını aktardı. Ekinci, madencilik yatırımlarının daha da ileri düzeyde 5. Bölge destekleri kapsamında ele alınacak olması demir cevheri çıkarma ve tenör bakımından zenginleştirme yatırımlarının, ayrıca diğer bir önemli girdi kalemi olan ferroalyaj yatırımlarının önünü açacaktır, diye konuştu. Türkiye'de çıkarılan demir cevherinin yaklaşık %30-35 demir tenörüne sahip olduğu, buna karşın çelik sektörü tarafından etkin olarak kullanılan demir cevherinde tenörün %60-65'ler seviyesinde olduğu da hatırlatıldı.
Yerli hurda tedarikinin artırılması için yeni gemi söküm tesisleri kurulmalı
Toplantıda, Türk çelik sektöründe üretiminin %72'sinin hurda kullanımıyla gerçekleştirildiği göz önünde bulundurularak yurtiçi hurda arzının artırılması için, trafikte bulunan araç yaşının AB standartlarına uygun şekilde düzenlenmesi ve İzmir dışındaki bölgelerde de yeni gemi söküm tesislerinin kurulması talepleri dile getirildi.
Konuya ilişkin olarak açıklama yapan Serdar Koçtürk, araç yaşına ilişkin düzenlemenin gerçekleşebileceğine ilişkin duyumlar aldıklarını belirtti. Yeni gemi söküm tesislerinin kurulmasına ilişkin olarak ise Koçtürk, İzmir'in yanı sıra İskenderun ve İstanbul'da da serbest bölgeler oluşturularak, 6. Bölge teşvikleri kapsamında olduğu gibi iş gücü yoğunluğu yüksek bu tesislere asgari ücret teşvikleri sağlanması durumunda, Türkiye'nin gemi sökümü açısından önemli bir merkez olabileceğini, bunun da yerli hurda tedarikine 4 milyon mt'a kadar katkısı olabileceğini açıkladı. Koçtürk, bu alandaki taleplerinin Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) eylem planında yer almasından duydukları memnuniyeti de dile getirdi.
ÇİB tarafından yapılan açıklamada, hurda tedarikinde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için yurtiçi kaynakların miktarı dikkate alınarak, bu alanda yurtdışında yapılacak olan yatırımların da teşvik kapsamına alınması ve özendirilmesi önem arz etmektedir, denildi.
SteelOrbis'in daha önce de bildirdiği gibi, yıllık hurda kullanımı 30 milyon mt seviyelerinde olan Türkiye'nin yerli hurda tedarikinin toplam tüketimdeki payı geçtiğimiz sene %30,3 seviyesine yükselmişti.
Çelik sektörünün rekabetini kısıtlayan suni yükler kaldırılmalı
Namık Ekinci son olarak, Türk çelik üreticilerinin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü kısıtlayan çevre katkı payı, enerji üzerindeki TRT, BTV, ETV kesintileri ve ithalattaki KKDF gibi suni yüklerin kaldırılmasının da sektörün gelişimi ve ihracatın artırılması yönünde önemli teşvikler olarak dikkate alınması gerektiğini vurguladı.