Yıllık üç milyon tonluk ham çelik üretim kapasitesiyle Türkiye'nin önde gelen çelik üreticilerinden biri olan Çolakoğlu Metalurji, ABD'deki mevcudiyetini artırmak için Teksas eyaletinin Houston şehrinde Medtrade adıyla yeni bir ticaret şirketi kurdu. Uzun yıllardır ABD'den hurda ithal eden ve ABD'ye inşaat demiri ve sıcak rulo satışı gerçekleştiren Çolakoğlu Metalurji böylece kendi başına da bu ülkede var olmayı seçti.
Çolakoğlu Metalürji'nin %100 hissesine sahip olduğu bağlı kuruluşu Med Trade Inc. iki başkan yardımcısına emanet edildi. Hurda ticaretinden sorumlu olan Philip Hoffman, ABD'den hurda tedarik edilmesi ve bu hurdanın Çolakoğlu Metalürji'ye sevkiyatıyla yükümlü. Nihai mamul pazarlamasından sorumlu başkan yardımcısı José Gasca ise Çolukoğlu Metalürji üretimi nihai mamullerin Kuzey Amerika genelinde dağıtımıyla yükümlü.
Çolakoğlu Metalürji Genel Müdürü Uğur Dalbeler, SteelOrbis'in Medtrade'e ilişkin sorularını yanıtladı.
ABD Houston'da satış ofisi açtığınız yönünde haberler çıktı? Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
Houston'da bir ofis açtık. Ama bunun neden bu kadar ses getirdiğini biraz yadırgadım açıkçası. Mesela Çin'de ofis açan ilk Türk şirketiydik biz, 1987 yılında. Bu o kadar ses getirmemişti. Çin'in yanı sıra, Tahran'da Moskova'da ofislerimiz vardı. Üstüne üstlük uzun yıllar Londra'da bağımsız bir ticaret firmamız vardı, Fercom Trading adı altında. Birçok şirketin de yurtdışında ofisleri vardır. Ekinciler bu konuda iyi bir örnektir mesela. Ticaret firmalarının da yurtdışında ofisleri var.
Bizim ABD'de yer almak istememizin nedenleri şunlar. Hammaddemizin bir bölümünü ABD'den tedarik ediyoruz. İhracatımızın bir kısmını da, ABD'ye gerçekleştiriyoruz. Sonuçta bizim için önemli bir piyasa. Son 30 yıldır hammadde tedarik ettiğimiz, yaklaşık 25 yıldır da ihracat yaptığımız bir pazarda, aynı zaman diliminde 24 saat bizzat var olmak, orada neler yapabileceğimizi değerlendirmek, daha da önemlisi bilgiyi çok daha kısa sürede ve doğru şekilde alarak kararlarımızı daha sağlıklı hale getirmek istiyoruz. Zira, hurdanı ABD'deki bir takım hurda ihracatçılarından alıyorsun, ya da ihracatını bir takım ticaret firmaları vasıtasıyla gerçekleştiriyorsun. Dolayısıyla bu firmalarla yaptığın bilgi alışverişiyle kendi karalarına yön veriyorsun. Ama ABD'nin kendi içerisinde kendi dinamikleri de var. Zaman zaman baktığımızda mamulde ithalat fiyatlarıyla iç piyasa fiyatları arasında farklar görebiliyoruz; yahut hurda iç piyasa fiyatları ile ihracat fiyatları farklı olabiliyor. Bu noktada da zamanlamanın önemi ortaya çıkıyor, özellikle de böyle volatil piyasalarda. Dolayısıyla yeni ofisimizle birlikte bu anlamda daha sağlıklı bir bilgi akışına kavuşmayı umuyoruz. İleride de, belki yapabilirsek başka aktivitelerde de bulunuruz.
Bu ofis sadece ABD'ye yönelik de değil. Kuzey Amerika, Orta Amerika, Karayipler ve Güney Amerika gibi çok büyük bir pazardan bahsediyoruz. Zaten Houston ofisimizin pazarlama tarafında Coutinho & Ferrostaal'in eski yassı mamul direktörü olan José Gasca var. José'nin Meksikalı olması, İspanyolca konuşması ve bölgeyi tanımasının da bizim o bölgedeki bilgi akışımızı artıracağına ve bizi doğru şekilde yönlendireceğine inanıyoruz.
Elbette ileride başka yerlerde ofis imkânlarını da elbette araştırırız.
Bu ofisin çok ses getirmesinin nedeni ABD'de yerel tedarikçilerden de, belki de daha uygun fiyatlarla hurda alabileceğinizin düşünülmesi olabilir mi?
Evet, neden bu da olabilir. Şunu söyleyebilirim, son zamanlarda uluslararası bazı ticaret firmalarının da hurda ticaretine yöneldiklerini görüyoruz. Doğru zamanda pozisyon alıyorlar. Peki bunun bize maliyeti ne oluyor? Hurdayı çok daha yüksek fiyatlarla tedarik etmek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla yeni ofisin bize bu anlamda faydası olacaktır. En nihayetinde yine Amerikalı şirketle muhatap olacaksam da, en azından bu işi sadece spekülatif olarak yapan odaklardan uzak kalabileceğiz. Çünkü bu şirketler piyasa taban yaptığında, hurdayı kapatıp arzla suni olarak oynuyor, piyasa tavan yapınca da ellerinden çıkarıyorlar. Bu da bizim tedarik şansımızı düşürüyor. Bu anlamda yeni ofis olumlu olacaktır.
Hammadde ihtiyacını yurtdışından sağlamak için yabancı ülkelerde yatırım gerçekleştiren şirketlere devlet teşviki olabileceğine yönelik projelerden bahsedilmişti. Bu projeler hayata geçti mi, geçtiyse siz faydalandınız mı?
Şu ana kadar ben gerçekleşmiş bir şey görmedim. Bu teşviklerin verilmesi söz konusu diye çeşitli yazılar biz de okuduk. Ancak bu mekanizmanın nasıl çalışıp nasıl uygulanacağı konusunda elimizde somut bir bilgi veya örnek yok. Bu nasıl işleyecek bilmiyoruz. Yurt dışında hurda sahası mı kurmak lazım, yoksa maden mi işletmek lazım bu teşvikler için onu da bilmiyoruz. Dolayısıyla herhangi bir teşvik de almış değiliz.
Houston'daki yeni ofisiniz sayesinde mamul satışında artık yalnızca tüccarlarla değil, son kullanıcılarla da iletişiminiz olacak mı?
Hayır. Müşterimin müşterisine gitmeye kalkarsam, müşterimle rekabet etmek zorunda kalırım, ki bu pek tercih edilecek bir şey değil. Aynı şey aslında Türkiye için de geçerli. İşin belirli aşamaları var ve bu aşamaları takip etmek zorundasınız. Çelik servis merkezine satmayıp, onun müşterilerine yönelecek değiliz. Bizim ölçeğimiz faklı. ABD'de de bu böyle olacak. Ama en azından ABD'de fiyatların ne seviyede olduğunu daha rahat takip edebileceğiz. Bir de belki ulaşmakta zorlandığımız müşterilere de ulaşabiliriz.
Depo işletecek misiniz peki? Ya da stok bulunduracak mısınız?
Hayır depo işletmek gibi bir niyetimiz kısa vadede yok. Orada stok bulundurup bulundurmayacağımıza ise ileriki dönemlerde, oradaki gelişmelere göre karar vereceğiz. Daha işin başında orada stok sahası kurmak gibi bir düşüncemiz yok. Ama eğer bu gerçekleşmesi mümkün olan bir şey olduğunu görür, feasible olduğuna inanırsak ilerleyen dönemlerde olabilir elbette.
"ABD'de yeni bir şirket kurma fikri iki yıl önce ortaya çıktı"
Philip Hoffman da SteelOrbis'e Medtrade'in kuruluş hikâyesini ve şirketin ABD piyasasına ilişkin vizyonunu anlattı.
Kariyerine PSC Metals'e satılması öncesinde Luntz Corp'ta başlayan Hoffman, 2000'li yılların başında Sims Metal Managment tarafından satın alınmadan önce de Hugo Neu'un Los Angeles ve New York ofislerinde çalıştı. On yıl boyunca hurda alımı ve gemi kiralama konusunda çalışan Hoffman Çolakoğlu'yla da bu süreçte çalıştı. Hoffman, Uluslararası Ticaret ve Deniz Hukuku alanında üniversite eğitimini tamamlamasının ardından ABD'nin Batı Kıyısından Uzak Doğu'ya hurda ticareti konusunda çalıştı.
Şirketin kuruluşu kendiliğinden oldu, diyor Hoffman. Bir konferans sırasında tanışan Philip Hoffman ve Uğur Dalbeler konuşurken, Hoffman neden Çolakoğlu'nun hurdayı konteynerlerle ithal etmediğini, zaten Çolakoğlu tesislerinin limana oldukça yakın olduğunu sorar. Konteyner navlun oranları nedeniyle konteynerlerle hurda ticareti seçenekler arsından çıkarılırken, bu kez de Hoffman ve Dalbeler dökme hurda tedariki konusunda konuşmaya başladı.
Deniz aşırı hammadde tedarikine doğrudan bağımlı olan üreticilerin dikey entegrasyonlarını artırmalarının mantıklı olduğunu her zaman düşündüğünü belirten Hoffman, ABD'de ticaret şirketi kurma fikrinin de iki yıl önce oluşmaya başladığını belirtiyor. Yeni bir ticaret noktası kurmak için en iyi lokasyonun neresi olduğuna ilişkin yapılan fizibilite çalışmalarının ardından Hoffman fikrini Dalbelere açtı. Ekonomik olarak en avantajlı bölgenin ABD'nin Körfez Kıyısı olduğu anlaşıldı. Şirket, Hoffman kanadıyla doğrudan Çolakoğlu Metalürji'ye ihraç edilmek üzere tedarikçilerden hurda temin edecek, Gasca kanadıyla da Çolakoğlu Metalürji üretimi nihai mamullerin ABD'ye ithalatını gerçekleştirecekti. Bu şirket kurulmadan önce de Çolakoğlu Metalürji zaten uzun yıllardır ABD'ye mamul satışı gerçekleştiriyor, ABD'nin Doğu Kıyısı'ndan da hurda alımı yapıyordu.
Hoffman'ın açıklamasına göre, şimdiye kadar Medtrade biraz iş yaptı bile. Ancak şirket, ABD'deki mevcut hurda piyasası dinamiklerini rahatsız etmemek için faaliyetlerini yavaşça artırıyor. Buna göre, Medtrade tarafından ticareti yapılacak hurda tonajı, diğer hurda devlerinin yanında oldukça düşük kalacak. Medtrafe'in kurulmuş olmasına karşın -ki şirket henüz emekleme aşamasında- Çolakoğlu Metalürji, notmal hurda ihracat kargoları için eskiden olduğu gibi hurda tüccarları ile çalışmaya devam edecek.
Bu gelişmenin diğer Türk üreticilerin de benzer şekilde ABD'de kendi ofislerini açmaya yöneltip yöneltmeyeceğini sorduğumuz Hoffman, Çolakoğlu Metalürji'nin imkânlarının farklı olduğunu, kendi gemilerine sahip olan şirketin önemli navlun avantajı bulunduğunu söyledi ve bu yeni şirketin kurulmasının Çolakoğlu Metalürji'nin gelişiminde makul bir adım olduğunu belirtti.
