11 Mayıs tarihinde İstanbul’da düzenlenen 5. YİSAD Yassı Çelik Konferansı SteelOrbis Piyasa Sohbetleri’nin ikinci oturumunda moderatörlüğünü Mesut Özdöl’ün yaptığı panelde, Çolakoğlu Metalürji iş geliştirme ve yurtdışı iştirak direktörü Tayfun İşeri, Borçelik icra kurulu üyesi Güvenç Temizel ve SteelOrbis genel müdürü Murat Eryılmaz yassı çelik piyasalarının geleceğini konuştu.
Çin’in global piyasalara etkisinden bahseden Murat Eryılmaz, Çin’in bu kadar büyük değilken de piyasaları etkilediğini söylerken, Çin ihracat piyasalarından biraz geri çekilse bile dünyanın geri kalanının rahat bir nefes aldığını belirtti. Çin’in çelik tüketiminin 2006 yılında 378 milyon mt seviyesindeyken 2016’da 670 milyon mt’a çıktığına dikkat çeken Eryılmaz, Çin’in tüketiminde görülecek değişikliklerin dünyanın geri kalanını ciddi şekilde etkilediğini söyledi.
Korumacılık konusunda, Çin devlet başkanı Xi Jinping’in küreselleşmeden ödün verilmemesi serbest ticaretin ortadan kalkması halinde bütün ülkelerin zarar göreceği yönündeki açıklamalarını değerlendiren, Tayfun İşeri, serbest ticaretten söz edilecekse haksız rekabetin de hesaba katılması gerektiğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerin korumacılık konusunda önlem alırken gelişmemiş ülkelerin buna karşı olduğunun altını çizerken Türkiye’nin ihracatını sürdürmesi için Çin’in yasaklı olduğu pazarları hedeflemesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda en büyük iki pazarın ABD ve AB olduğunu söyleyen İşeri, ABD’de ithalata yönelik başlatılan Section 232 soruşturmasının ne gibi sonuçlara yol açacağını bilmediklerini ancak bu konuda bu ay içinde Washington’da bir görüşme yapılacağını bildirdi.
Çin’in Türkiye’ye olan etkisini yorumlayan Güvenç Temizel, aslında Türkiye’nin lojistik olarak Çin’e uzak kaldığını ve Türkiye’nin toplam sıcak sac ithalatında Çin’in payının sadece %4 seviyesinde bulunduğunu belirtirken, öte yandan tüm fiyat hareketlerinden etkilendiklerini söyledi.
Çin’in 3 ay içinde 200 milyon mt’un üzerinde ham çelik üretimi yaptığını mart ayındaki ham çelik üretiminin ise 72 milyon mt ile rekor kırdığını hatırlatan Eryılmaz, bu durumun cevher talebini artırıp cevher fiyatların da yükselmesine neden olduğunu söyleyerek, şu an Çin’de mamul stoklarının çok yüksek olduğunu, böylece tesislerin üretimi azaltarak cevher alımlarını kısmasıyla cevher fiyatlarının düşüşe geçerek 60$/mt seviyesine gerilediğini belirtti.
Fiyatlardaki volatiliteyi değerlendiren Temizel, 2008’den bu yana üreticileri çok düşük stoklarla ve maliyet optimizasyonuyla yola devam ettiklerini belirtirken, fiyat dalgalanmalarının daha sık fakat dalgalanma derinliğinin ise daha az olduğunu ifade etti. Dalgalanma devam etse de piyasa oyuncularının bir süre sonra alım yapmak zorunda kaldığını ancak volatilite sayesinde fiyatların çakılması ya da çok yüksek seviyelere çıkmasının engellenmiş olduğunu belirten Temizel, aslında volatilitenin de piyasaya pozitif etkisi olduğunu söyledi.