Türkiye’nin önde gelen beyaz eşya firmalarını temsil eden Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), düzenlediği basın toplantısında 2020 yılının sektör değerlendirmesini yaptı. TÜRKBESD verilerine göre, 2020 yılında üye firmaların 6 ana üründeki iç piyasa satışları pandemi koşullarına rağmen yıllık %16 artışla 7.750.000 adet oldu. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa pandemiden en ağır biçimde etkilenmesine rağmen, Türkiye’nin AB’ye yaptığı ihracat geçtiğimiz yıla kıyasla yatay seyretti. Yerel pazara ve ihracat pazarlarına yapılan toplam satışlar söz konusu yılda yıllık %4 artarak 30 milyon adet seviyesinde yer aldı.
Beyaz eşya üretiminin %75’inden fazlasını 170 ülkeye ihraç eden Türkiye’nin Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük üretim üssü olduğunu hatırlatan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, 2020 yılı sonuçları için “COVID-19 kısıtlamaları ve pandeminin genel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerine karşın beyaz eşya sektörü zor bir yılı başarılı sonuçlarla geride bıraktı. Artan hijyen ihtiyacı, zamanımızın büyük çoğunluğunu evlerde geçirmemiz ve konut satışlarındaki artış beyaz eşyaya talebi artırdı,” şeklinde yorum yaptı.
Can Dinçer, İngiltere ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasının, Türkiye beyaz eşya üreticilerinin uluslararası rekabet gücünün korunması ve pandemi sonrası normale dönüşü hızlandırmak açısından önem taşıdığını belirtti. Toplantıda, İngiltere’nin diğer ülkelerle imzalayacağı anlaşmaların takip edilmesi, mevcut anlaşmanın küresel gelişmeler ve ihtiyaçlar doğrultusunda güncel tutulması gerektiği belirtildi.
Beyaz eşyanın temel girdisi olan yassı çelik temininde son dönemde yaşanan sıkıntıların beyaz eşya üretimini ve ihracatını olumsuz etkilediğine dikkat çeken TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz, ithal sıcak saca uygulanan vergiler nedeniyle piyasada bozulmalar yaşandığını ve fiyatların arttığını belirtti. Özellikle ihracatın öne çıktığı bir dönemde, girdi temininde yaşanan zorluklar maliyetleri artırıyor ve üretimi riske sokuyor.
Avrupa Birliği tarafından uygulanan antidamping önleminin ardından, Türkiye’de yakın zamanda sıcak sac için açılan antidamping soruşturmasının endişe yarattığını ifade eden Mehmet Yavuz, “Sektörümüzün birinci ihracat pazarının AB olması sebebiyle, misilleme olarak algılanabilecek yaklaşımların ihracata olumsuz etki etme riski olduğunu düşünüyoruz,” dedi. Yönetim Kurulu Üyesi, önümüzdeki dönemde sektörün ihracat ve üretim rekabetçiliğinin olumsuz etkilenmemesi için yassı çelik ürünlerine uygulanan gümrük vergisi politikasının gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.