Türkiye otomobil sanayii automotivİST'de tartışıldı

Çarşamba, 28 Kasım 2007 15:02:59 (GMT+3)   |  
       

1. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi "automotivİST" 27 Kasım 2007 tarihinde Soylu ve Cengiz Danışmanlık şirketi tarafından İstanbul'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlendi. SteelOrbis'in sizler için izlediği kongrenin en ilgi çekici kısmı, Türkiye'de otomobil üreten dört firmanın tepe yöneticilerinin katıldığı paneldi.

Fiat Türkiye CEO'su Ali Pandır, Ford Türkiye CEO'su Michael Flewitt, Renault Türkiye CEO'su Alain Gabillet ve Toyota Türkiye CEO'su Tamer Ünlü'nün katıldığı panelde Türkiye'de otomobil üretiminin geleceği ile ilgili çeşitli sorulara ışık tutuldu.

Panelde CEO'lara sorulan ilk soru Türkiye'nin neden kendi markasını yaratamadığı oldu. CEO'lar, bu konuda Türkiye'nin yeterli Ar-Ge gücüne sahip olduğu, ancak bir ticari marka ve marka imajı oluşturmanın Ar-Ge yatırımının ötesinde çok daha büyük yatırımlar gerektirdiği konusunda hemfikirler. Ali Pandır, daha önce Türkiye'de bu yönde çalışmalar yapıldığını, fakat zamanın siyasi ve ekonomik konjonktürü içinde bu çalışmaların başarıya ulaşmadığını, dolayısıyla Türkiye'nin Güney Kore'den 10-20 yıl önce böyle bir fırsata sahip olmasına rağmen bunu değerlendiremediğini söyledi. Bu konuda Tamer Ünlü'nün görüşü de, Türkiye'nin artık bu fırsatı elinden kaçırdığı ve artık bu tür yatırımların çok riskli olduğu yönündeydi. Ünlü, Çin, Hindistan ve İran'dan piyasaya girmeye çalışan markaların var olduğuna, ancak bu markaların kalitesi iyi olsa bile marka imajlarının bulunmaması nedeniyle başarı kaydedemediklerine dikkat çekti. Alain Gabillet ise, Renault olarak ulusal bilinci ortadan kaldırdıklarını ve uluslararası bir kimlik edindiklerini, Türkiye'nin halihazırda aslında kendi işçisiyle ve kendi fabrikalarıyla yerli otomobil üretimi gerçekleştirdiğini, Renault olarak Türkiye'de üretimlerini daha da geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Michael Flewitt de, Türkiye'de otomobil uzmanlığının önemli bir noktaya ulaştığını, panelde yer alan şirketlerin %70-80 oranında Türkiye'de üretim gerçekleştirdiğine, küresel markaların imajını kullanarak gelişmenin daha risksiz olduğuna dikkat çekti.

Türk otomotiv sanayiinin geleceği ile ilgili soruya ise, CEO'ların cevabı geleceğin parlak olduğu yönündeydi. CEO'lar araçlarını %70-80 oranında Türkiye'de ürettiklerine, bunun yanı sıra yan sanayiinin hızla gelişmekte olduğuna dikkat çekti. 2012 yılında 2 milyon araçlık üretim hedefine ulaşılacağı, ana sanayi ve yan sanayiinin birlikte gelişeceği yönünde fikir birliğine varıldı. Fiat Türkiye'nin 400.000 adet araçlık üretimini 500.000 adede çıkartmayı hedeflediklerini, ancak mevcut fabrika sınırlarının bundan daha fazla bir büyümeye izin vermediğini dile getiren Ali Pandır, aynı şekilde, diğer üreticilerin de organik büyümenin sınırlarına ulaştığına dikkat çekti. Bununla birlikte dünyadaki toplam Fiat üretiminin %20'sini Türkiye'de gerçekleştirdiklerine ve iç piyasada gelişme olmaması halinde FIAT Türkiye olarak daha fazla büyümeyi düşünmediklerini de sözlerine ekledi. Ali Pandır ayrıca, Türkiye'nin siyasi-ekonomik istikrarı ve kalifiye iş gücüyle Doğu Avrupa'yla kolaylıkla rekabet edebildiğini, ancak Rusya, Hindistan ve politik sorunlarını çözmesi halinde İran gibi ülkelerin gelecekte Türkiye iç pazarını tehdit edebileceğine değindi. Ayrıca, dış ticaret dengesinin ihracat lehine gelişmesi ve 4.5 milyar $'lık ihracat fazlası elde edilmesinin sektör için umut verici olduğuna değinildi.

Panelde CEO'lara sorulan son soru ise sektörün genel anlamda daha da gelişmesini sağlamak için devletten veya toplumdan neler bekledikleri yönündeydi. Alain Gabillet, bu konuda istikrarlı bir ekonominin, vergi kolaylıklarının ve ihracat için YTL'nin değer artışının dengelenmesinin gerekli olduğuna dikkat çekti. Ford CEO'su Michel Flewitt, her konuda kilit kelimenin "öngörülebilirlik" olduğu, karşılarındaki en büyük tehdidin ise belirsizlik ortamı olduğunu söyledi. Tamer Ünlü de başta ÖTV olmak üzere vergilerin kaldırılması veya düşürülmesinin gerektiğini, ayrıca Yeni Türk Lirası'nın aşırı değerlendiğini ve ihracat için "%20-25 değer kaybetmesinin" iyi olabileceğini söyledi. Ali Pandır ise sektörde kapasite, maliyet ve rekabetin arttığına dikkat çekerek, özellikle iç pazarda büyümeye ihtiyaç duyduklarını, iç pazar büyümeden yeni yatırımların zorlaşacağını ifade etti. Ali Pandır, devletin ayrıca otoyol ve liman geliştirme çalışmalarına da ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.

Kongre'de ayrıca, Fiat Grubu Proje Portföy Geliştirme Direktörü Massimo Debenedetti "Otomotiv Sektörünün Küreselleşmesi"; "Car of The Year Jüri Başkanı Raymond Hutton "Otomotiv basınının dünü, bugünü ve yarını"; ADAC Teknik Merkezi Kurucusu ve Başkanı Dr. Villfried Klanner "Otomotiv ve güvenlik testleri"; Berlin Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Norbert Bolz "Otomotivin Reklamı"; CECRA Başkanı Prof. Dr. Jurgen Creutzig "AB ve otomotivde sivil toplum örgütleri"; JD Power & Associates Avrupa, Orta Doğu ve Afrika sorumlusu Brian Walters "Otomotiv tüketici memnuniyeti"; Almanya Biogen ve Alternatif Yakıt Der. Başkanı Peter Schrum "Alternatif Yakıt" ve Ford Otomobil Tasarımcısı Murat Güler de konferans verdi.