Dünya çelik piyasalarında düzelme sürecinde kaydedilen ilerlemeyle birlikte dünya çelik üretimi, gelişmekte olan ekonomilerin çelik piyasasında oynadıkları rolün gittikçe daha fazla önem kazanmasıyla dünya genelinde hem üretim hem de tüketim yapısının hızla değişmesine rağmen artmaya devam ediyor.
Dünya Çelik Birliği (worldsteel) raporuna göre, çelik üretimi başlıca çelik üretici ülkelerin neredeyse tamamında ve AB, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve BDT dahil olmak üzere neredeyse tüm bölgelerde 2009 yılında azaldı. Bununla birlikte Asya, özellikle de Çin, Hindistan ve Orta Doğu'da çelik üretimi 2009 yılında arttı. 2009 yılında dünya çelik üretimi 2008 yılına göre %8 azalırken, Kuzey Amerika'da %33,9 ve AB'de %29,7 olarak kaydedilen üretimdeki sert düşüşler kalkınmakta olan ülkelerdeki artışlarla dengelendi.
Worldsteel, Çin'in 2008 yılına göre %13,5 artışla 567,8 milyon mt olan 2009 yılı ham çelik üretiminin, dünya toplam ham çelik üretiminin %47'sini karşıladığını açıkladı. Dünya çelik üretiminin ülkelere göre dağılımı değerlendirildiğinde, gelişmekte olan ülkelerin payının her geçen gün arttığı dikkat çekiyor. Çin başta olmak üzere BRIC ülkeleri 2008 yılında dünya toplam çelik üretiminin %49,6'sını gerçekleştirirlerken, 2009 yılına gelindiğinde bu oran %58,3'e çıkmış durumda. ABD'nin dünya ham çelik üretimindeki payı ise 2008 yılındaki %6,9 seviyesinden 2009 yılında %4,8'e geriledi.
Gelişmekte olan ülkelerin çelik üretimleri yükselirken, öte yandan da bu ülkelerden gelişmiş ülkelere yapılan çelik ihracatı 2008 yılına göre azaldı. Söz konusu dönemde ABD'nin çelik ithalatı 2008 yılına göre %49 azaldı. Bu da artan çelik üretiminin, gelişmekte olan ülkelerde tüketildiğini gösteriyor. ABD, Avrupa'nın büyük kısmı ve Japonya gibi gelişmekte olan ülkelerdeki imalat sektörünün uğradığı zarar için hayıflanan çevreler olmasına rağmen, çelik üretiminin talebin en güçlü olduğu gelişmekte olan ülkelere kaymasının kaçınılmaz olduğunun görülmesi gerekiyor. Bununla birlikte bu geçiş, gelişmiş ülkelerdeki çelik üreticileri için de, ekonomik krizin etkisiyle düşen çelik fiyatları ve tüketimle şekillenen yerel piyasalarının, ucuz çelik ürünü ithalatıyla tehdit edilmediği ölçüde olumlu bir gelişme olarak düşünülebilir. İthalatta rekabetin düşük seviyede kalması ise yerel piyasa fiyatlarının bir nebze düzelmesine olanak tanıdı. Dünyanın diğer bölgelerinde çeliğe olan yüksek talep, bu gelişmekte olan piyasalara ihracat kapılarını açıyor.
ABD Başkanı Obama, 26 Ocak tarihinde gerçekleştirdiği Kongre konuşmasında, ihracatın önümüzdeki beş yılda iki katına çıkarılmasını hedefleyen ulusal ihracat girişimi oluşturulmasını önerdi. Obama yönetimi bu hedefin gerçekleştirilmesinde başarılı olsun olmasın, cevaplanması gereken soru, ABD çelik sektörünün benzeri bir maharetle gittikçe daha uluslararası bir karakter kazanan sanayide yerini koruyup koruyamayacağıdır.