İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), 11 Aralık tarihinde küresel çelik piyasasının toparlanma sürecinde olduğunu, fakat sektörün önümüzdeki yıllarda kapasite fazlası ile karşı karşıya kalabileceğini açıkladı.
OECD, Paris'te düzenlenen toplantıda, geçen yılın ikinci yarısında başlayan küresel demir talebindeki keskin düşüşün yavaşlamaya başladığını, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin toparlanma sürecinin en önünde yer aldığını ve önümüzdeki dönemde de öyle kalacaklarını belirtti. Dünya Çelik Üreticileri Birliği (worldsteel) de geçen ay, çelik piyasası için benzer bir değerlendirmede bulunarak, yıllık küresel çelik talebinin 2008 yılına göre %8,6 düşmesinin beklenmesine rağmen, yavaş bir toparlanma sürecinde olduğumuzu ve gelecek yıl %9,2'lik bir talep artışı göreceğimizi vurguladı. Birlik, önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek olan çelik talebindeki büyümenin temel olarak gelişmekte olan piyasalardan geleceği, gelişmiş ülkelerdeki toparlamanın ise çok daha yavaş olacağı tahminini yaptı. Gelişmekte olan piyasaların çelik talebindeki toparlanmaya liderlik ettiği her ne kadar doğru olsa da, aynı ülkeler, filizlenen büyük çelik üretim kapasiteleri nedeniyle uzun dönemde bir tehdit oluşturabilir.
OECD de, 2012 tahminleri çerçevesinde, küresel kapasitenin, talebi "büyük farkla" aşabileceğini ve üretimin çoğunun gelişmekte olan piyasalardan geleceğini belirtti. OECD endişelerinde yalnız değil. Çin ve diğer gelişmekte olan ülkeler, son yıllarda, uluslararası çelik piyasalarından önemli bir çekilme yapmış olsa da, çelik sanayi çevreleri de, başta Çin'den kaynaklanacak kapasite fazlası sonucunda, gelişmiş ülkelere akabilecek ve sektörün toparlanma sürecini bozabilecek bir ihracat selinden endişe duyuyor. .
İyi haber, toplam küresel çelik üretiminin bu sene düşen talep ile birlikte, genel olarak istikrarlı kalmış olması; hatta Dünya Çelik Üreticileri Birliği'nin tahminlerinden daha iyi bir duruma gelmiş olması. Birlik tarafından yayımlanan verilere göre, 2009 yılının ilk on ayında toplam çelik üretimi, 2008 yılının aynı dönemine göre %13,5 oranında azaldı. Bununla birlikte, son aylardaki üretim göstergeleri farklı bir trendin ortaya çıktığını gösteriyor.
Küresel çelik üretimi kapasitesi kullanımı, geçtiğimiz ilkbahardan itibaren genel olarak yukarı bir seyir izleyerek %76 seviyesinde gerçekleşti (Dünya Çelik Üreticileri Birliği'nin ekteki şeklinde görülüyor). Ekim ayında toplam üretim, önceki yılın aynı ayına göre %13,1 seviyesinde bir artış göstererek 112 milyon metrik ton olarak gerçekleşti. Böylece üretim, arka arkaya ikinci ayda artmış oldu. Çin'in 2009 yılı ekim ayındaki ham çelik üretimi, 2008 yılının aynı ayına göre %42,4 artışla 51,7 milyon metrik ton seviyesinde gerçekleşti. Çin'in Ulusal İstatistik Bürosu'nun rakamları, ham çelik üretiminin kasım ayında, bir önceki aya göre düşük bir yavaşlama yaşadığını gösterirken, yılbaşından bugüne kadar yapılan üretim miktarı, Çin Demir ve Çelik Üreticileri Birliği'nin (CISA), tarihi bir rekor olacak 565 milyon metrik tonluk 2009 yılı üretim tahminlerine ulaşılabilmesi için hala ihtimal olduğunu gösteriyor. Çin çelik piyasası, iç talepte tartışmaya açık bir toparlanma yaşasa da, birçok kişi 2. Dünya Savaşı sonrasındaki dönemden beri dünyada oluşan en büyük durgunluk sırasında ortaya çıkan üretim artışını sorguluyor.
ABD ve diğer gelişmiş ülkeler, en azından şu an için, çelik ithalatı konusundaki birikmiş ticaret davaları, Çin'in bu sene güçlenmiş olan iç pazarı, doların değerinin düşmesi ve diğer nedenlere dayanarak Çin'den veya başka ülkelerden yapılan ithalat konusunda çok fazla tehdit hissetmiyorlar. ABD'nin sene başından ekim ayına kadarki çelik ithalatı, 2008 yılındaki 24.905.160 metrik tonluk miktarın yarısının altında kalarak, 12.181.538 metrik ton seviyesinde gerçekleşti. Geçen seneki 3,4 milyon mt'luk rakamla kıyaslandığında, bu tonajın sadece 1,2 milyon mt'luk kısmı Çin'den ithal edildi. Sonsuza kadar sürmeyeceği açık olsa da, ABD çelik piyasasında, şu an için iç üretimin hakimiyeti açık bir şekilde gözüküyor.
