26-28 Mayıs 2025 tarihlerinde İspanya'nın Valencia kentinde düzenlenen Uluslararası Geri Dönüşüm Bürosu (BIR) Kongresi’nde gerçekleştirilen hurda panelinde konuşan Mellors Metals Ltd. Birim Başkanı Shane Mellor, yakında “Rakamlarla Dünya Çelik Geri Dönüşümü” çalışmalarının 16. baskısını yayımlayacaklarını açıkladı.
2020-2024 yıllarını kapsayan ve KPMG iş birliğinde hazırlanan bu belgede, küresel ham çelik üretiminde geri dönüştürülmüş çelik kullanımına “bütünsel bir bakış” sunulacak. Ön veriler, geri dönüştürülmüş çelik kullanımının emisyon, enerji tüketimi, su, arazi ve hammadde kullanımı açısından her yıl büyük tasarruf sağladığını gösteriyor.
Panelde konuşmacılar, çelik sektöründe söz konusu hammaddenin hurda yerine geri dönüştürülmüş çelik olarak adlandırılmasının daha doğru olduğunu düşünüyor. 2024 yılında Çin’in ham çelik üretimi 1 milyar mt, geri dönüştürülmüş çelik kullanımı ise 209,67 milyon mt seviyelerinde kaydedildi. Söz konusu yılda ABD’de çelik üretiminde geri dönüştürülmüş çelik kullanımı 55,3 milyon mt olurken, 129,5 milyon mt çelik üretimi gerçekleştiren AB-27 ülkelerinde geri dönüştürülmüş çelik kullanımı 76,64 milyon mt’a ulaştı. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de geri dönüştürülmüş çelik kullanımı 31,27 milyon mt seviyesinde yer aldı. Söz konusu veriler ışığında Türkiye başta ABD (4,53 milyon mt), Hollanda (2,76 milyon mt) ve İngiltere’den (1 milyon mt) yaptığı alımlarla dünyanın en büyük geri dönüştürülmüş çelik ithalatçısı olmaya devam ediyor.
Jena Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Ekonomi Profesörü Frank Pothen’e göre çelik sektörünün geri dönüştürülmüş hammadde kullanımının öneminin farkına varmasını sağlamak için ekolojik faydaları parasal rakamlara dönüştürmek gerekiyor. Mevcut verilere göre* geri dönüştürülmüş çeliğin tonu başına tasarruf edilen çevresel maliyetler, sadece önlenen sera gazı emisyonu için yaklaşık 30-115 milyar €’ya karşılık geliyor.
Buna ek olarak hurda (geri dönüştürülmüş çelik) kullanımı, yeşil hidrojen bazlı doğrudan indirgenmiş demir üretimine kıyasla elektrik ihtiyacını azaltıyor ve mevcut teknolojilerle entegre edilebiliyor. Öngörüde bulunmak zor olsa da Profesör Pothen, hurda bulunabilirliğinin 2010’dan 2050 yılına kadar yıllık %1,6 oranında olmak üzere yavaş ama istikrarlı artış göstereceğini düşünüyor.
Pothen hurda talebini üretilen çelik miktarı, çelik üretim süreçlerinin birleşimi ve çelik üretim sürecindeki geri dönüştürülmüş içeriğe dayanıyor. Geri dönüştürülmüş çelik talebi, çelik üretimiyle doğru oranda artarken, çelik üretim süreçlerinin birleşimiyle yatay kalır ve geri dönüştürülmüş içeriğe ters orantıda düşer. Ancak 2015-2023 yılları arasında hurda bulunabilirliği ve hurda tüketimi paralel olarak düşüş gösterdi.
Pothen, küresel çelik üretiminin gelişimi, bölgesel çelik üretimi, yeni üretim yöntemleri ve piyasa korumacılığı gibi faktörlerin gelecekte geri dönüştürülmüş çelik talebini etkileyebileceğini ifade etti. Yapay zekanın geri dönüşüm sektörü için öneminin giderek artacağını sözlerine ekledi.
*Yalnızca AB-27 ülkeleri ve Türkiye için
