Bay Karamsar:
Birkaç haftadır, güçlü bir talebin olmadığı açıkça görülse de, en azından ABD'de çelik fiyatlarının yakında sona ermeyecek bir şekilde yükselişini sürdüreceği konusunda haklı olabileceğine inanmaya başlamıştım. Ancak, eski ekonomi ilkelerinin hala geçerliliğini koruduğunu ve maliyet sürümlü artış döneminin çok kısa olacağı görülüyor. ABD'de ekonominin eskiye nazaran zayıflamış olması nedeniyle yüksek çelik fiyatlarında sürekli artış beklenemez ve talebin de yetersiz olması bugünkü eğilimden geriye dönüşü tetikleyerek çelik fiyatlarının yeniden normale dönmesine yol açacaktır.
ABD piyasası ile dünyanın geri kalanı arasındaki fiyat farklarına bakar mısın. İnşaat demiri ve soğuk rulo gibi bazı önemli çelik malzemeler ABD iç piyasasında çelik üreticilerinin uyguladıkları fiyatlara göre daha yüksek seviyelerden satılıyor. Bunun uzun vadede sürdürülemeyecek bir senaryo olduğunun sen de farkındasın. ABD ekonomisine kısaca bakmak, yapay bir şekilde yükselen bugünkü çelik fiyatlarının neden düşüş yönünde yeni bir ayarlamaya maruz kalacağını gösterecektir. Daha yalnızca 14 ay önce yıllık %5 oranında büyüme kaydeden ekonomi şimdi hızını kesti. İlk çeyrekteki büyüme oranının %2.3 olarak gerçekleşmesi beklenirken, ufukta da herhangi bir toparlanma görülmüyor. Enflasyonist trendler devam ettikçe de yakında faiz oranlarının düşürülmesini bekleyemeyiz. Hatta artık, Merkez Bankası'nın Nisan ayındaki toplantısında faiz oranını biraz artırmaya karar verebileceğine inanılıyor. Bu durum, ekonomik büyümeyi daha da yavaşlatarak çeliğe yönelik talebin kontrollü olmasına yol açacaktır.
Bay İyimser:
Daha hurda fiyatlarının birazcık durulduğunu görür görmez, her zaman olduğu gibi hemen paniklemeye başladın. Hiçbir canlılık hafif sektelere uğramadan dümdüz bir çizgide ilerlemez. Piyasanın belirli dönemlerde nefes alarak bazı hafif düzeltmeler görmesi gayet normal. Ekonominin biraz yavaşlamasına ve konut piyasasındaki durgunluğa rağmen ABD'de talep oldukça iyi bir durumda. Hangi çelik üreticisine veya distribütöre sorarsan sor, işlerinin gayet iyi gittiği yanıtını alacaksın. Son dört yıldır talebin olağanüstü seviyelerde seyretmesi bizi şimdi şaşırtıyor. Bu canlılığa o kadar alıştık ki şimdi her hafif yumuşamada talebin pek de iyi olmadığını düşünmeye başlıyoruz. Aslında, çelik alıcısı da olsan satıcısı da olsan, 2003 yılında bugünkü talebi elde etmek için adam bile öldürürdün sen. Bu nedenle tüm artışın maliyet kaynaklı olduğu konusunda sana katılamıyorum.
Uluslar arası işlenmiş malzeme fiyatlarının aslında iç piyasa fiyatlarından daha yüksek olduğunu sen söyledin. İyi bir noktaya değindin. Bu fark nedeniyle, şimdi bizim fiyatlarımız da o seviyeleri yakalamak zorunda. Unutma ki şu anda çelik talebi ve tüketimi bakımından ABD dünyanın yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor. Bu nedenle sanırım asıl ABD'nin kendisini dünyadaki fiyat seviyesine göre ayarlaması gerekiyor. Bu nedenle kısa vadede, en azından yaz başında yeni yeni fiyat artışları beklenebilir.
Bay Karamsar:
Sen beni gereksiz paniklemekle suçluyorsunuz ama hurda fiyatlarındaki değişim öyle az bir şey değil. Otomobil hurdası fiyatlarında zararsız gibi görünen ton başına 10 dolarcık düşük hurda işlem fiyatlarında 40.00 $/ton olarak kendisini gösterdi. Böyle bir şey daha önce duyulmuş mu? Bu durum hurda fiyatında son zamanlarda görülen yükselişin sağlam zemine dayanmadığını ve de, senin de belirttiğin gibi, hiçbir yükseliş sürekli olarak düz bir çizgide yukarıya doğru ilerleme anlamına gelmediğini gösteriyor. Piyasa, en baştan yeni bir yükseliş dönemine başlamadan önce nefes alacak boşluğu oluşturuyor ve piyasa kendisine çeki düzen veriyor. Konut piyasasının dibe vurması (önemli müteahhitler ve sermayedarlar oldukça kötü bir durumdalar) ve can çekişen otomobil piyasası, bu düzeltme döneminin ucunda olduğumuzu gösteriyor.
Tabii ki, 2004 öncesi seviyelere geri gidecek değiliz. Ancak, dönüm noktası olan 2004 yılından bugüne kadar olan dönemde bile çok büyük fiyat dalgalanmalarıyla karşılaştık. 2005 yılında bir keresinde çeşitli çelik malzemelerin fiyatları, yeniden toparlanmaya başlamadan önce yaklaşık 100 $/tonluk bir düşüşle karşılaşmıştı. İnşaat demiri fiyatlarında son zamanlarda görülen gelişme de yalnızca bir nefes alma dönemiydi aslında. Konut piyasasında böylesine derinden krizin yaşandığı bir dönemde yıl başından bugüne kadar 160 $/tonluk bir fiyat artışı, tabii ki, uzun soluklu olamaz. Hurda fiyatında daha fazla baskı beklemelisin. ABD'li üreticilerin hammadde sürprimlerini ayarlamaktan başka seçenekleri yok. Piyasa koşulları da baz fiyatın en azından artırılmasına izin vermeyecektir. Bu durumda da al sana fiyat düşüşü.
Bay İyimser:
Hurda sürprimi yükselirken uzun ürün haddehanelerinin fiyat artışlarını daha makul bir seviyede tutmak için baz fiyatlarını düşürdüğünü unuttunuz. Şimdi hurda fiyatı düşüyor ve bu durum da tabii ki geçici bir düzeltme olabilir. Çok sayıda hurda satıcısı hurda fiyatlarının önümüzdeki ay yeniden yükselişe geçeceğine, özellikle de ihracatın alışıldık hızına kavuşacağına inanıyor.
Burada dikkat edilecek konu, hammadde ile ilişkili olsun veya olmasın, bu ülkede talep her zaman iyiye doğru gidiyor. Soğuk havayı artık hemen hemen arkamızda bıraktık. Bahardaki şantiye çalışmalarının tam etkileri görülene kadar bekle. İnşaat demiri arzı zaten kısıtlı. Yani, Nucor şimdi geçtiğimiz ay kazandığı 55 $/net tonun 15 $/net tonunu geri verse nolur ki? Hesaplarıma göre, yine de iki ay içinde 40 $/net tonluk bir artış görülüyor. Bu rakam da bence gayet iyi bir artış.
Ürün bazında incelesek: Filmaşin için, ABD'deki üreticilerin neredeyse tamamı önemli fiyat artışları açıkladı. Çin'in KDV iadesini kaldırması Çin'den verilen teklif rakamlarının daha da yükseleceği anlamına geliyor. Ve bir zamanlar ABD piyasanın önemli bir ihracatçısı olan Türkiye, artık inşaat demiri ve kütükten elde edilen yüksek kazanç nedeniyle filmaşinle ilgilenmiyor. Çelik hasır tüketimi iyi, tel tüketimi her zaman daha da iyiye gidiyor. Zayıf nokta otomotiv olabilir, ancak ticari inşaat sektörü çok çok iyi gidiyor. Petrol ve gaz fiyatlarının da yükselişte olması hat borusu ile OCTG tüketiminin yanı sıra açık deniz petrol platformlarında yapısal çelik tüketiminin de çok yüksek olacağına işaret ediyor. Yassı ürünlerle ilgili olarak taleb hala biraz durgun ancak fiyat artışları yavaş yavaş kabul görüyor. Bir de profillere bakalım-bunlar da son zamanlardaki hurda fiyatı düşüşlerinden neredeyse hiç ilgilenmedi. Üreticiler Temmuz ayına kadar olan üretimlerini satmış durumdalar! Bu durum ülkede çelik tüketiminin iyi durumda olduğunu ve önemli bir çöküş ya da düzeltme konusunda endişelenmemize gerek olmadığını göstermiyor mu?
Bay Karamsar:
Ben ABD ekonomisine baktığımda pek de pembe bir tablo hayal edemiyorum. Yeni başlayan konut inşaatı sayısı hala geçtiğimiz yılın %30 altında ve bu yılın ilk çeyreğinde ABD'nin otomobil üretimi geçtiğimiz yıla göre %9.5 düştü. Emlak fiyatlarının düşmesi konut sahiplerinin öz kaynaklarından kaybederek keyfi harcamaları için sahip oldukları paranın da azalmasına yol açıyor. Yükselen petrol fiyatları boru piyasası için iyi haber, ancak ekonominin geneli için pek de iyi bir haber değil. Bir de bunun üzerine, Merkez Bankası'nın önümüzdeki oturumda faiz oranlarının artırılabileceğine yönelik ipuçları vermesi tam tuz biber oldu.
Ayrıca tel ticareti hiç de güçlü değil. Mittal'in kısa süre önce, Gerdau'nun da yeni açıkladığı fiyatların uygulanabilme şansı çok az. Yalnızca hurda fiyatlarının düşmesi değil, hatta daha ziyade yeterli talebin olmaması bu duruma yol açıyor. Çelik hasır ticareti yalnızca bazı bölgelerde güçlü. Çinliler, filmaşinlerini satmak için ellerinden geleni yapacaklar. İptal edilen KDV oranları ise zaten önceden fiyatlara yansıtılmıştı.
Çelik fiyatlarındaki artışın maliyet kaynaklı olduğu ve aşırı güçlü bir talep olmadıkça uzun vadede sürdürülemeyeceği aşikardır.
Bay İyimser:
Haberi ben verdiğim için özür dilerim, ama ABD ekonomisi anlattığınız kadar da kötü değil. Yüksek petrol fiyatlarının ekonomi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmuyor. Öyle olsaydı, bunu yıllar önce hissederdik. Konut piyasası aşırı şişirilmişti ve şimdi spekülatörler piyasadan çekilince piyasa daha makul bir hal almaya başladı. Ancak geçiş döneminde ev değerleri o kadar da fazla düşmedi. Hala yeni konutlar yapılıyor ve herhangi bir kriz meydana gelmedi. Faiz oranları çok düşük ve hafif bir artış hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Ayrıca, tüketici güveni de yerinde ve son tüketici harcama rakamları çoğu ekonomistin tahminlerinden daha yüksek. Ekonominin yanı sıra tüm gördüğüm ithalatın azalması ve gittikçe daha çok üreticilerinin akıllanarak birleşmeye başlamasıdır. Son birkaç yıl büyük karların tadını aldıkları için artış geriye dönüşü düşünmüyorlar. Diyelim ki ben tamamen yanlışım ve talep tahmin ettiğim kadar güçlü değil. Üreticiler yine de üretimlerini azaltarak bugünkü fiyat seviyesini koruyabileceklerdir.
Mayıs ayı bekleme ayı olacak. Yerli üreticiler ithalatı bir ay daha körfezde tutacak kadar akıllıklar. Haziran ve Temmuz aylarında piyasada boşluklar ve yetersizlikler oluşunca fiyatları hızla yükselteceklerdir.