ABD Başkanı Trump’ın vergi politikaları, transatlantik ticaret ilişkileri üzerinde ciddi baskı yaratmaya başladı. Bu durum, 2025 yılının ilk üç çeyreğinde Alman sanayilerinin ABD’ye yönelik ihracat performansına da yansıdı. Alman Ekonomi Enstitüsü (IW), Almanya’nın ABD’ye ihracatına ilişkin yayımladığı raporda Almanya’nın en büyük denizaşırı ticaret ortağına yaptığı ürün ihracatının, ABD’nin ithalat vergilerindeki artışlar ve sektörel zorluklar nedeniyle yılın ilk üç çeyreğinde keskin şekilde gerilediğini ortaya koydu.
Analize göre Almanya’nın ABD’ye toplam ürün ihracatı, 2025’in ilk üç çeyreğinde yıllık yaklaşık %7,8 oranında düştü. Bu gerileme, 2016-2024 döneminde görülen yıllık ortalama yaklaşık %5’lik büyüme trendinin tersine döndüğünü gösteriyor. Söz konusu düşüş, artan vergiler ve buna bağlı olarak başlıca sektörlerde zayıflayan talebi yansıtıyor.
Raporda, ihracat değerinde en sert düşüşün yaklaşık %14 ile otomotiv ve otomotiv parçaları sektöründe yaşandığı belirtilirken, makine ve kimya sektörlerinin ihracatının her birinin de yaklaşık %9,5 gerilediği kaydedildi. Bu üç sektör, ABD pazarına yönelik toplam ihracat düşüşünün üçte ikisinden fazlasını oluşturuyor. Çoğu başlıca sektörde ihracat seviyelerinin 2022 değerlerine yakın ya da bu seviyelerin altında kalması, yıllar süren istikrarlı büyümenin ardından ticaret akışlarında önemli bir gerilemeye işaret ediyor.
Rapora göre ihracattaki düşüşün başlıca nedeni ABD’nin ithalat vergileri oldu. Makine ihracatında çelik ve alüminyumla bağlantılı birçok ürüne uygulanan %50 oranındaki vergiler ile otomobillere yönelik yüksek vergiler, transatlantik ürün ticaretinde yeni bir normal yarattı. Raporda, vergi oranlarında düşüş olmadığı sürece Almanya’nın ABD’ye ihracatında kısa vadede kalıcı bir toparlanmanın zor olduğu vurgulanıyor.
IW’nin analizinde korumacı ticaret politikaları karşısında Alman sanayisinin küresel pazar payını koruma konusunda karşılaştığı zorlukların altı çizilirken, ihracat stratejilerinin uyarlanması ve pazar çeşitlendirmesinin sürdürülmesinin mevcut gerilemeyi dengelemek için gerekli olabileceği ifade ediliyor.
