Almanya federal hükümeti, Karbondioksit Depolama Yasası’nda değişiklik öngören tasarıyı onayladığını duyurdu. Yeni düzenleme ile karbon yakalama, taşıma ve yer altında depolama (CCS) için yasal çerçeve genişletilmiş oldu. Şimdiye kadar Almanya’daki CCS projeleri yalnızca araştırma ve pilot faaliyetlerle sınırlıydı.
Ancak bu adımın, Almanya’nın 2045 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşma hedefi ve sanayisinde rekabet gücünü koruması açısından kritik bir önem taşıdığı belirtiliyor.
Karbon depolama neden gerekli?
Özellikle çelik, çimento ve kireç gibi bazı sektörlerde emisyonlar tamamen önlenemiyor. Bu nedenle net sıfır emisyon hedeflerine ulaşılması için CCS teknolojisinin zorunlu olarak kabul edildiği ifade ediliyor.
CCS projelerine yönelik altyapının inşasının 7-10 yıl sürdüğü göz önünde bulundurulduğunda projelere hemen başlanmasının gerektiği dile getiriliyor. Bu sayede söz konusu tesislerin 2030 yılının başına kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor.
Yasal çerçeve genişletildi
2022 yılında Karbondioksit Depolama Yasası’na yönelik yapılan bir değerlendirmenin, CCS ve karbon yakalama ve kullanma (CCU) teknolojilerinin Almanya’nın Federal İklim Koruma Yasası kapsamında zorunlu olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekildi.
Yapılan değişiklikler ile birlikte sanayiye sağlık ve çevre açısından güvenli olduğu kanıtlandığı takdirde yatırım için hukuki güvence ve pilot ölçekten tam ölçekli uygulamaya geçiş imkânı sağlanacak. Böylelikle hükümet, projelerin erkenden başlamasını ve altyapının zamanında hazır olmasını hedefliyor.
Çelik sektörüne etkisi
SteelOrbis’in gözlemlerine göre Karbondioksit Depolama Yasası’nda yapılan değişiklikler, çelik gibi karbon salımının azaltılması zor sektörler için CCS teknolojisini gerekli bir unsur olarak konumlandırıyor. Alman çelik üreticilerinden thyssenkrupp’un, Carbon2Chem® gibi projeler aracılığıyla CCU teknolojisini test etmesine ve ArcelorMittal Germany’nin de sınır ötesi karbon boru hattı girişimlerine yatırım yapmasına rağmen çelik sektöründe henüz büyük ölçekli bir karbon yakalama ve depolama projesinin hayata geçirilmediği görülüyor. Yeni yasal çerçeve, çelik üreticilerinin hidrojen bazlı karbonsuzlaşmanın ötesine geçtiklerinde ulaşım ve depolama altyapısına erişebilmelerini sağlayarak pilot projeleri ve altyapı çalışmalarını doğrudan Almanya’nın stratejisiyle uyumlu hale getirebilir.
