Alman Çelik Geri Dönüşüm Birliği (BDSV) yıllık toplantısında, çelik geri dönüşüm sektöründeki genel koşullara, enerji krizine ve hurdaya yönelik serbest ticaretin korunması gerektiğine ilişkin bir açıklama yaptı.
Avrupa’da hızla artan elektrik ve doğal gaz fiyatları, çeliğin geri dönüştürülmesi açısından büyük sıkıntılar yaratıyor ve hem Almanya hem de AB’nin iklim hedeflerini ve döngüsel ekonomiyi tehlikeye atıyor. Diğer pek çok şirket gibi BDSV üyesi şirketler de ekonomik risklerden dolayı üretim yapamama riskiyle karşı karşıya.
Öte yandan savaş nedeniyle Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan hammadde temin edilememesiyle, geri dönüşüm hammaddesine yönelik küresel talep keskin bir şekilde arttı. Özellikle savaş bölgelerinden yapılan pik demir tedarikini ikame etmek için iyi kaliteler talep ediliyor. Ancak yükselen enerji maliyetleri ve tedarik zinciri sıkıntısının kötüleşmesi, tüm değer zinciri boyunca belirsizliklerin artmasına yol açıyor. Yüksek enerji maliyetlerinin devam etmesi beklendiğinden, hurda ticaretini zorlu bir son çeyrek bekliyor. BDSV, elektrik fiyatının doğal gaz fiyatlarından etkilenmemesi için mevcut önlemlerin mümkün olduğunca çabuk değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca birlik Avrupa Komisyonu’ndan geri dönüşüm sektörünü de AB’nin enerjiye yönelik yardımına uygun ekonomik sektörler listesine dahil etmesini istedi.
AB atık sevkiyat yönetmeliğinin revize edilmesinden kaynaklanan ticaret engelleriyle ilgili olarak birlik, hurdanın serbest ticaretinin Alman ve Avrupalı geri dönüşüm şirketleri için hayati önem taşıdığını yineledi. Geri dönüştürülmüş hammadde ticaretinin kısıtlanması ve buna bağlı olarak nihai pazarların kapatılması, atık toplama, geri dönüşüm ve geri dönüşüm kapasitesini genişletme yatırımları üzerinde olumsuz bir etki yaratacak. BDSV, sorunlu atık akışları için daha sıkı ihracat kısıtlamalarını memnuniyetle karşılarken, kok ve cevher gibi hammaddelerin sınırda karbon düzenleme mekanizmasına dahil edilmemesini, iklim dostu hurda ihracatının kısıtlanmasını eleştirdi. Birliğe göre, bu yaklaşım AB’nin geri dönüşüm hedeflerini tehlikeye atıyor.
