2019 yılı değerlendirmesi
Dünyada ekonominin yanı sıra siyasi gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerin başında demir çelik sektörü geliyor. Bu yıl da aynı etkiyi derin bir biçimde hissettik. ABD ve Çin arasında başlayan ticaret savaşlarının başlattığı korumacılık, tüm ülke ekonomilerini ve spesifik olarak demir çelik sektörünü etkiledi. Bildiğiniz üzere ticaret savaşlarının ana konusunu demir çelik sektörü oluşturdu.
Bu etkenlerin hepsi Türkiye demir çelik sektörü üzerinde de olumsuz etki yaptı. Öte yandan, ülke ekonomisindeki büyüme hızının daha önceki yıllara göre düşmüş olmasını da eklersek
Türkiye’nin ham çelik üretimi, yılın 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,4 oranında düştü. Üretim rakamı ise 34 milyon 425 bin tondan 30 milyon 857 bin tona indi.
Dönemsel olarak yaşanan düşüşe karşın ihracatımızda ciddi sayılabilecek bir artış söz konusu. Ocak-ekim döneminde Türkiye’nin toplam çelik ürünleri ihracatı, miktar açısından yüzde 6,4 artışla 18,5 milyon tona yükseldi. İhracat değerinde ise yüzde 4,4 azalış yaşandı ve 13,6 milyar dolar oldu.
Sektörün dünyadaki durumuna baktığımızda ise açıklanan son rakamlara göre, ocak-kasım döneminde küresel piyasalarda artış olduğunu görüyoruz. 11 ayda küresel ham çelik üretimi, yıllık bazda yüzde 1,8 artışla 1,45 milyar tona ulaştı. Ülke olarak incelediğimizde ise Çin’in yüzde 1,9 artışla 748 milyon tonu aştığını görüyoruz. Çin, sektörümüzün global olarak büyümesindeki gücünü bu yıl da gösterdi. Aynı manzaranın 2020 yılında da süreceği beklentisi hakim. Bu veriler ışığında sektörümüzün 2019 yılında toplam büyümesinin yüzde 1,9’a ulaşması bekleniyor.
2020 yılı beklentileri
Sektörümüzle ilgili beklentilere geçmeden önce 2020 yılında küresel ve yerel bazda ekonominin nasıl seyredeceğine dair öngörülerimizi paylaşmak istiyorum. Uluslararası araştırma ve derecelendirme kuruluşları, siyasi ve jeopolitik risklerin ekonomileri olumsuz etkilemeye devam edeceğini bekliyor. Siyasi risklerin yanı sıra ticaret savaşlarının belirsizliğinin de özellikle kredi koşullarını olumsuz etkileyeceği beklentisi hakim. Gelişmiş ülke ekonomilerinin büyümesinin yavaşlaması da bir başka beklenti. Tüm bunlara ek olarak ABD’de başkanlık seçimleri, Brexit gibi gelişmeler de ekonomi üzerinde etkili olacak süreçler.
Türkiye ekonomisine dair beklentiler de bu yönde seyrediyor. Ancak son gelen ekonomik veriler, 2020 yılının beklentilerin ötesinde daha iyi geçeceğini de gösteriyor. Enflasyon ve faizlerde yaşanan düşüş, işletmeleri finansal olarak rahatlatacak önemli gelişmeler. Bu olumlu tablo, başta sanayi üretimi olmak üzere demir çelik sektörünü de yukarı doğru ivmelendirecektir.
Uluslararası sektörel kuruluşlar ve araştırma şirketlerinin beklentileri 2020 yılında, küresel çelik üretimindeki büyümenin Çin’deki üretim büyümesinin yavaşlayacak olması nedeniyle yüzde 2’lik bir gerileme olacağı yönünde. Buna karşın çelik fiyatlarında artış yaşanacağı, bunun da kar marjları üzerinde olumlu etki yaratması da bir diğer beklenti. Öte yandan otomotiv sektöründe bu yıl yüzde 3’leri aşan küçülmenin daha düşük seviyelerde olacağı tahminleri var. Bu da özellikle bizim gibi yassı çelik üreten şirketler üzerinde pozitif bir etki yapacaktır. Bu beklentiye karşın birçok ülkede ekonominin büyüme hızının artacak olması gerilemeyi önleyip bir miktar artış sağlayabilir.
Yıldız Demir Çelik değerlendirmesi
Şirketimiz sektördeki daralmaya karşın hem yurt içi hem de yurt dışı satışlarını artırdığı bir yıl geçirdi. Yeni yatırımlarımızın da üretimimize vereceği katkı sayesinde 2020 yılının şirketimiz açısından çok daha büyük bir büyümeyle geçeğini bekliyoruz. Devreye alacağımız yeni yatırımlarımız arasında ise yeni nesil yüksek mukavemetli ürünler ile özellikle beyaz eşya sektörünün ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünleri portföyümüze katmayı planlıyoruz. Bu sayede hem ürün gamımızı hem de müşteri portföyümüzü genişleteceğiz.