Ufuk Özdemir: Türkiye’nin dış ticaret açığının kapanmasında öncü firmalardan biri olmaya devam edeceğiz

Salı, 17 Kasım 2020 13:35:04 (GMT+3)   |   İstanbul
       

Posco Assan TST CAO’su Ufuk Özdemir ile ana tedarikçi konumunda oldukları sektörleri ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerini konuştuk. Özdemir, Türkiye’nin dış ticaret açığının kapanmasında öncü firmalardan biri olacaklarını söyledi.

 

Faaliyetleriniz ve ürün gamınız hakkında okuyucularımıza bilgi verebilir misiniz?

Şirketimiz Türkiye’nin ilk ve tek paslanmaz çelik üreticisi olup, ülkemizin paslanmaz çelik ihtiyacını karşılamak ve ithalata dayalı olan bir sektörü, yerli üretim ile ihracat yapar hale getirmek amacıyla kurulmuştur. Yüksek teknolojiye sahip makina parkurlarımız tarafından üretilen ürünler hayatın her alanında kullanılmaktadır. Beyaz eşya, otomotiv, ev ve mutfak alet ve gereçleri, makine parçaları, asansör, mimari iç ve dış uygulamaları, ısı rezistansları, boru hattı, kimyasal ve gübre üretim ekipmanları, gıda işleme endüstrileri, gaz ve petrol hatları, nükleer yakıt işleme tesisleri vb. farklı sektörlere ürün vererek ülkemizin birçok sanayi kuruluşu için stratejik tedarikçi konumundayız.

Pandemi ile birlikte başta AB olmak üzere son kullanıcı sektörler büyük darbe aldı, ana tedarikçisi olduğunuz sektörlerdeki durum ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?

2020’nin ilk çeyreğinde kuruluşundan bugüne kadar en yüksek üretim ve sevkiyat rakamlarına ulaşan şirketimiz, pandemiden dolayı ikinci çeyreğin bir bölümünde iş performansında düşüş yaşadı. Ancak yılın ikinci yarısında ekonomideki toparlanma eğilimi göz önüne alındığında geleceğe umutla bakmaktayız. Bu süreçte şirketimiz üretimine hız kesmeden ağırlık verecek, Türkiye ekonomisinin lokomotif firmalarından biri olmaya devam edecektir.

Pandemi döneminde birçok ana sanayinin stratejik tedarikçisi olarak sorumluluğumuz bir kat daha arttı. Yerli üreticilerimiz için hızlı, kaliteli ve rekabetçi fiyatlar ile ürünler üreterek, hizmet verdiğimiz sektörlerin ve sanayi kuruluşlarının gelişmesine ve ihracatın artmasına katkı sunmaya devam ediyoruz.

Ana tedarikçisi olduğumuz sektörlere bakmamız gerekirse; beyaz eşya sektöründe temmuz ayından itibaren hem iç hem de dış pazarda çok güçlü taleplerin olduğunu söylemek istiyorum. Bu durumun en azından 2021 yılının ilk çeyreğine kadar sürmesini bekliyoruz. Mutfak aletlerinde ise son 2-3 aylık periyotta iyileşme olduğunu görüyoruz. Turizm sezonunun kısa sürmesi ve hareketliliğin düşük olmasına rağmen olumlu gelişmeler gözlemlemekteyiz. Distribütör kanalına baktığımızda ise son 3 aylık dönemde talep fazlaydı. Dünyada ve Türkiye’de en azından 2021 yılının ilk aylarına kadar talebin devam edeceğini düşünüyoruz.

Otomotivde eylül ayında düşmesi beklenen satış rakamları artarak rekor seviyede gerçekleşti. Bizler de otomotivde 2020 yılının ilk çeyreğinde elde ettiğimiz rakamlara ulaştık ve yıl sonuna kadar bu seviyede gideceğini öngörüyoruz.

Önümüzdeki dönem ile ilgili öncelikli hedefimiz; yıllık 300 bin ton olan kapasitemize ulaşarak, hem ithalatı azaltmak hem de ihracat pazarlarımızı geliştirerek ülke ekonomimize sağladığımız katkıyı güçlendirmektir.

Korumacılığın daha da arttığı son dönemlerde rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sürdürülebilir bir rekabetin büyümeyi beraberinde getireceğini ve ekonomi açısından katkılarının olacağını düşünüyoruz. Pandemi sonrasında oluşmaya başlayan yerlileşme olgusunun da ülkelerin ekonomilerini korumak adına korumacı politikaların hızlı bir şekilde uygulandığını gözlemliyoruz. Bu noktada bizim gibi yerli üretim yapan firmaların stratejik önemi artmaya devam edecektir.

Salgınla birlikte sanayi kuruluşlarının üretimini azaltması ve dünya genelinde ihracat pazarlarındaki ülkelerin gümrük duvarlarını yükseltmesi sektör temsilcilerinin önündeki en büyük sorunların başında geldi. Artan girdi maliyetleri de bu sıkıntılı süreçte yerli üreticiyi olumsuz etkiledi. Çin’in tüm sektörlerde olduğu gibi Türkiye paslanmaz çelik sektöründe de olumsuz etkilerini görmekteyiz. Çin pazarlarında çok ciddi oranda hareketlilik gözlemlemekteyiz. Pandemiyi erken yaşadıkları ve kontrol altına aldıkları için; iç pazarı ve ihracatı güçlenmeye devam ediyor.

Pandemi döneminde yerli üreticileri korumak adına devletimiz tarafından başarılı bir şekilde hayata geçirilen önlemler diğer sektörlerde olduğu gibi paslanmaz çelik sektöründe de etkili olmuştur. Bu durumu yerli üretimin korunması açısından önemsiyor ve üretimin sürekliliği açısından devamlılığını bekliyoruz.  

Asya’daki olası gelişmelere bağlı olarak Türkiye, Kuzey Afrika ve AB piyasalarını umut vaat eden pazarlar olarak değerlendiriyor musunuz?

Posco Assan olarak halihazırda ihracat pazarlarımızın geliştirilmesine öncelik veriyoruz. Ama öncelikli amacımız iç pazarımızın taleplerini karşılamak ve yerli üretimin desteklenmesine katkıda bulunmaktır. Pandemi ile birlikte ihracat pazarlarımızın önemli bir kısmının yer aldığı AB pazarında önemli düşüşler yaşandı. Çin ile karşılaştırıldığında talepte daralma yaşayan AB’nin, paslanmaz çelik ihtiyaçlarını kendi pazarlarından karşılama yoluna gittiğini ve Uzak Doğu’ya karşı antidamping de dahil koruma önlemlerini hayata geçirmekte olduğunu görmekteyiz. Kapasitemizin artmasına paralel olarak önümüzdeki dönemde AB pazarının önemli tedarikçilerinden biri olacağımızı düşünüyoruz.

2020 yılı şimdiye kadar firmanız için nasıl geçti, yılın geri kalanı için beklentileriniz neler?

2020 yılının ilk 3 ayında tarihinin en yüksek performansına ulaşan firmamız özellikle Nisan ve Mayıs aylarında müşterilerimizde yaşanan talep azalmasından dolayı üretimini düşürmüş ve Haziran ayından itibaren ise toparlanma sürecine girmiştir. Bununla birlikte ABD ve Çin arasında yaşanan ticari gerilimler, fiyatların dalgalı bir seyir izlemesine neden olmaktadır. Bu durum da fiyat istikrarının oluşmasına engel bir durum teşkil etmektedir. Yılın son 3 ayında da toparlanma eğilimine paralel olarak pandemi süreci öncesindeki üretim ve satış seviyelerimize geleceğimizi düşünüyoruz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de paslanmaz çelik kullanımı her geçen gün artmaktadır. Paslanmaz çelik; uzun ömürlü olması ve hijyen anlamında muadillerinden çok daha fazla avantaja sahip olması yönünden en çok tercih edilen ürünlerdendir. Geçmişte paslanmaz çelik kullanımı her ne kadar lüks tüketimin bir parçası gibi düşünülse de uzun dönemde kendini fazlasıyla amorti edebilen bir üründür. Paslanmaz çelik kullanımı ülkelerin gelişmişlik düzeyi için önemli göstergelerdendir. 2011 yılında kurulan ve inşaat sürecini kısa sürede tamamlayan firmamız, Türkiye’nin daha önce dışa bağımlı olduğu paslanmaz çelik üretiminde ihracatçı konuma gelmesine neden olmuştur. Bu bakımdan stratejik öneme sahip olan firmamız Türkiye’nin dış ticaret açığının kapanmasında da önümüzdeki yıllarda öncü firmalardan biri olacaktır.

 


Etiketler: Avrupa Çelik Üretimi 

Benzer Haber ve Analizler

Türkiye’de Asya çıkışlı kütük fiyatları yükselse de henüz kabul görmedi

24 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Türkiye’de ithal sıcak rulo sac fiyatları Çin’in KDV’siz satışlarına yönelik incelemeden dolayı belirsiz

24 Nis | Yassı Ürünler ve Slab

Türk uzun mamul üreticileri ihracat satışlarında indirimlerden kaçınmaya çalışıyor

24 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Türkiye’de yerel ticari profil fiyatları farklı seyirler izledi

24 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Türkiye’de resmi yerel filmaşin fiyatları değişmedi, talep cansız

24 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Türkiye spot inşaat demiri piyasası hafta başında durgun

22 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Türkiye’de ana metal sanayi yurt dışı satış fiyatları Mart ayında aylık %6,59 arttı

22 Nis | Çelik Haberler

Küresel hurda piyasasına bakış: Türkiye’de fiyat trendi net değil, Asya’da talep halen zayıf

19 Nis | Hurda ve Hammadde

Türkiye yerel hurda piyasası farklı seyirler izliyor

19 Nis | Hurda ve Hammadde

ÇEBİD: 2024 yılında talep daralmasının devam edeceğini tahmin ediyoruz

19 Nis | Röportaj