Posco Assan TST Satış ve Pazarlama Direktörü Aydın Avar ile paslanmaz çelik sektörünün mevcut durumunu ve pandeminin etkilerini konuştuk.
Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Öncelikle Türkiye’de çelik sektörünün nabzını uzun yıllardır başarılı bir şekilde tutan Prime dergisi ve çalışanlarına bu özel sayıda Posco Assan TST’ye yer vermiş olmanız sebebi ile teşekkür etmek isteriz.
Fabrikamız Türkiye’de yassı paslanmaz çelik üretim tesisinin bulunmaması, büyüme potansiyeli, stratejik ve jeopolitik konumu, krom ve nikel madenleri yönünden zengin olması ve 2023 vizyonu dikkate alınarak; katma değeri yüksek ürünlerin yerli üretiminin artırılması, ithalatın azaltılarak ekonomik büyümenin paslanmaz çelik üretim ve ihracat kabiliyeti ile desteklenmesi hedefiyle; ülkemizin en önemli sanayi kuruluşlarından biri olan Kibar Holding ile dünyanın en büyük çelik üreticilerinden biri olan Posco (Pohang Iron and Steel Company) ve Posco International ortaklığıyla 2011 yılında kurulmuştur.
Türkiye’nin ilk ve tek paslanmaz çelik soğuk haddeleme, parlak ve mat tavlama, sonlandırma (dilme ve taşlama) entegre tesisine sahip olan Posco Assan TST’nin üretim kapasitesi 300 bin ton/yıl olup, bugün itibarıyla iç pazar tüketimimizin %80’ini karşılayabilecek durumdadır.
Yüksek Posco teknolojisi ile üretilmiş ürünlerimiz hayatın her alanında yer alıyor. Beyaz eşya, otomotiv ana ve yan sanayi, endüstriyel mutfak, ev ve mutfak alet ve gereçleri, makine parçaları, asansör, mimari iç ve dış uygulamaları, tren iç ve dış panelleri, ısı rezistansları, boru hattı, kimyasal, kağıt, boya asetik ve gübre üretim ekipmanları, gıda işleme endüstrileri, gaz ve petrol hatları, nükleer yakıt işleme tesisleri vb. birçok alanda kullanılan ürünlerimizi müşteri taleplerine göre üretip, müşteri üretim planına uygun şekilde kapı teslim olarak ulaştırıyoruz. Kalite ekibimiz müşterimiz ile Posco Assan TST arasında teknik bir köprü görevi üstlenerek, Posco’nun bu alanda uzun yıllardır edindiği bilgi, tecrübe ve geliştirdiği özel kalitedeki ürünleri müşteriler ile paylaşarak müşterinin üretimini daha verimli hale getirmesine ve tasarruf sağlamasına yardımcı olmaktadır.
İçinde bulunduğumuz süreçten paslanmaz sektörü nasıl etkilendi? Talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gerek biz, gerek paslanmaz sektöründeki paydaşlarımız ve bizlerle etkileşimde olan tüm sanayi şirketleri olarak zor günler geçirdik. Bu süreçte bizim için iki konu önemliydi: Güvenlik ve Devamlılık.
Türkiye pazarındaki konumumuzun verdiği sorumluluk bilinciyle öncelikle aldığımız tüm güvenlik önlemlerini müşterilerimiz ile paylaştık, yurt içinde ve yurt dışında üretimine devam eden müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacı ile fabrikamızı açık tutmaya, son ana kadar üretim ve sevkiyata devam etmeye, operasyonlarına ara vermek zorunda kalan müşterilerimizin stok maliyetlerini üstlenerek onlara destek olmaya karar verdik.
Pandemi, hizmet verdiğimiz 4 ana sektör olan son kullanıcı, endüstriyel, otomotiv ve dağıtım alanında faaliyet gösteren müşterilerimizi farklı şekilde ve farklı sürelerde etkiledi. Bu farklılıkları göz önünde bulundurarak stratejimizi oluşturduk ve öncelikle dağıtım sektörünün ihtiyaçlarını göz önüne alarak Mart ayında devamlılık esasına dayalı kâr paylaşım programımız “Lot DC” uygulamamızı devreye aldık. Bu satış hacmimiz 2019’un aynı dönemine kıyasla ciddi oranda artış gösterdi ve şirketin kurulduğu tarihten bugüne en yüksek rakama ulaştı. Dağıtım tarafında talep beyaz eşya, mutfak ve otomotiv sektörlerine paralel olarak artmaya devam ediyor. Talebin yanı sıra arz sıkıntılarının da yaşandığı bu süreçte Son Kullanıcı ve Endüstriyel firmalardan gelen talepleri karşılayabilmek için minimum sipariş miktarı politikamızda değişikliğe gittik. Nisan ayında NMD (New Market Development) adını verdiğimiz özel bir ekip kurarak, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında daha önce çalışma fırsatı bulamadığımız yeni müşterilere ulaştık. Beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteren müşterilerimiz de bu süreçte göstermiş oldukları olağanüstü çaba sayesinde en kısa sürede toparlanan sektörlerden biri oldular. Üretimimize son ana kadar devam ederek, stok maliyetlerini üstlenerek, gerekse talebin güçlenmesi sebebi ile oluşan ilave siparişlerine yanıt verebilmek amacıyla üretim kapasitemizi artırarak destek olduk.
Yine pandeminin sebep olduğu aksamalar nedeniyle bazı hammaddelerde arz sıkıntısı yaşanması riski bulunuyor. Nikel de bunlardan biri mi? Nikel fiyatları mevcut koşullardan nasıl etkilendi?
Nikel fiyatları pandeminin dünyada en yoğun olarak hissedildiği Mart ayında beklendiği üzere düşüş göstermekle birlikte Nisan ayından bugüne güçlenmeye devam ediyor. Pandeminin ekonomiler üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi bertaraf edebilmek amacı ile özellikle ABD ve AB merkez bankaları tarafından uygulanan parasal genişleme politikalarının bir sonucu olarak gelecek dönemde nikel fiyatlarının güçlü seyretmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Arz tarafında herhangi bir sıkıntı öngörmüyoruz.
İthalat pazarlarından gelen rekabet hakkında neler söyleyebilirsiniz? AB’nin kotalarda yaptığı yeni düzenlemeler özelinde korumacı önlemlerle ilgili yorumunuz nedir?
Bu oldukça kompleks ve ihtilaflı bir konu. Paslanmaz özelinde, gelişmiş ülkeler tarafından korumacı önlemlerin en çok uygulandığı ülkelerin kendi aralarındaki ticari ilişkilerine baktığımızda, DTÖ - Dünya Ticaret Örgütü kaynaklarına göre birbirlerine karşı %4,64-57,39 gibi değişen oranlarda antidamping önlemleri uyguladıklarını görüyoruz. Rekabetteki dengesizlikler elbette bizi de olumsuz olarak etkiliyor. 2019 sonunda yaptığımız analizlerde Haziran sonuna kadar geçerli AB kotalarının bir kısmının Uzak Doğu’daki bazı üreticiler tarafından Mart ve Nisan ayları civarında tüketileceğini, dolayısıyla bu ülkelerdeki üreticilerin rotasını Türkiye’ye çevireceğini öngörmüştük. TÜİK tarafından yayımlanan ithalat verilerine baktığımızda bu ülkelerden yapılan soğuk haddelenmiş yassı paslanmaz sac ithalatının 2020 Mart ve Nisan aylarında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %282 ila %439 aralığında değişen oranlarda arttığını gördük. Gerçek aylık fiili tüketim tonajlarının oldukça üzerinde olan bu tonajların hem bizi hem de sektörümüzü olumsuz şekilde etkilediğini söyleyebiliriz. Tabi Mart ayında hiç hesapta olmayan pandeminin ortaya çıkması da durumu daha da kötüleştiren bir faktör oldu. Rekabet, büyümeyi ve gelişimi tetikleyen en önemli pozitif unsurlardan biri olmakla beraber, haksız rekabet ve spekülatif tonaj hareketlerinin ekonomik istikrar ve gelişimin önünde ciddi bir engel olduğunu düşünüyoruz. Globalleşme akımının sona ermesi ile birlikte özellikle pandemi sonrasında ülkeler kendi ekonomilerini koruyabilmek amacı ile hızla korumacı politikalara yöneldi. Gelecek dönemde bu uygulamaların artacağına ve yeni bir düzenin kurulacağına şahit olacağız. Artık kendi kendine yetebilmek ve katma değeri nerede ürettiğimizin önemli olduğu bir dönemdeyiz. Posco Assan TST olarak üretimimizi, iç ve dış pazarlardaki satışlarımızı artırarak üstümüze düşen görevi yerine getirmek, ülke ekonomimize destek olmayı arzu ediyoruz.
2020 yılı şimdiye kadar paslanmaz sektörü için nasıl geçti, yılın geri kalanı için beklentileriniz neler?
2020’nin ilk çeyreği kuruluşumuzdan bugüne en başarılı iş sonuçlarına imza attığımız bir dönemdi. İkinci çeyreğin bir bölümünde iş performansımızda düşüş yaşamış olsak bile, yılın ikinci yarısında Türkiye ve uluslararası ekonomideki toparlanma eğilimi göz önüne alındığında hepimizi güzel günlerin beklediğini düşünüyoruz. Her zaman olduğu gibi, Posco Assan TST olarak bu süreçte de değerli iş ortaklarımıza destek vermeye devam edeceğiz.
