Worldsteel- MENA bölgesine Bakış: İnşaat sektörü çelik talebini destekleyecek

Perşembe, 13 Ekim 2016 16:15:04 (GMT+3)   |   İstanbul
       

Dünya Çelik Birliği'nin (worldsteel) 10-11 Ekim'de Dubai’de gerçekleşen 50. yıllık toplantısında worldsteel ekonomik çalışmalar ve istatistikler birimi direktörü Dr. Nae Hee Han ile hammadde birimi başkanı Dr. Barış Çiftçi’nin beraber yaptıkları sunumda Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi (MENA) ve bölgedeki çelik talebine ilişkin beklentiler ele alındı. 

İsrail ve Filistin hariç olmak üzere tüm Kuzey Afrika ve tüm Orta Doğu ülkelerini içine alan MENA bölgesinin geçtiğimiz on yıl boyunca gösterdiği güçlü büyüme nedeniyle dikkatleri üzerine çektiği ifade edildi. Ortak özelliklerine rağmen, her bir ülkenin gelişme açısından farklılıklar gösterdiği belirtilirken, MENA bölgesinin küresel çelik talebinin %4,8’ini, küresel üretimin ise %2,2’sini oluşturduğu gözlendi. Sunumda Körfez ülkelerinin oldukça küçük nüfuslu ancak yüksek gelirli ülkeler olduğu, Suudi Arabistan’ın bölgenin en büyük ülkesi konumunda ve dünyanın ilk 20 ekonomisi arasında bulunduğu belirtildi. İran ve Mısır ise bölgenin toplam nüfusunun %40’ını oluşturuyor. MENA bölgesi küresel petrol üretiminin %35’ine, küresel rezervlerin ise %53’üne karşılık geliyor. Petrol sektörü, Körfez ülkeleri ve Irak ekonomisinin çoğunluğunu oluştururken, MENA bölgesinde en çeşitli imalat sektörüne sahip ülke ise İran. Kuzey Afrika’da tarımın önem taşıdığı görülürken, Suudi Arabistan, Katar ve BAE ise altyapı kalitesi ve küresel rekabet gücü açısından dünyanın ilk 30 ülkesi arasında yer alıyor. 

Sunumda, MENA bölgesinde çelik talebinin geçtiğimiz on yıl içinde oldukça güçlü bir büyüme gösterdiği, İran hariç tüm MENA ülkelerinde ise çelik talebinin %90’ının inşaat sektöründen geldiği belirtildi. 2008 yılından sonra, yavaşlayan ekonomik büyüme, düşük petrol fiyatları ve Kuzey Afrika’daki politik gerginlikler nedeniyle çelik talebindeki büyüme bir miktar gevşedi. İran, büyük ve çeşitli imalat sektörü sayesinde bölgedeki en yüksek çelik talebine sahipken, Körfez ülkeleri de altyapı yatırımları ve ekonomik çeşitliliğe yönelik çalışmaları nedeniyle kişi başına en yüksek çelik tüketimine sahip.

Worldsteel sunumunda, bölgedeki çelik kapasitelerinin hızla büyüdüğü belirtildi. 2010 yılına kadar çelik kapasiteleri talebi yakalamakta başarısız olmuş ve geçtiğimiz yıllarda kapasite kullanımı düşmüştü. Düşük sermaye harcamaları ve bölgedeki ucuz enerji nedeniyle elektrik ark ocaklı tesislerin tercih edildiği, hammadde olarak ise düşük doğal gaz maliyetleri ve bölgede hurda bulunabilirliğindeki sıkıntı nedeniyle doğrudan indirgenmiş demirin tercih edildiği belirtildi. MENA bölgesi, şu an, ASEAN bölgesinden sonra dünyanın en büyük ikinci çelik ithalatçısı konumunda bulunuyor. Bölgede en çok Türkiye, BDT ve Avrupa’dan ithalat yapıldığı Çin’in de bölgeye yaptığı ihracatı artırdığı bildiriliyor.

Körfez ülkeleri 

Global Insight’a göre, Körfez ülkelerinin ekonomisi orta vadede, petrol dışı özel sektördeki büyümeyle birlikte yavaşlasa da güçlü kalmaya devam edecek. Bölgenin büyüme potansiyelinin 2018-2025 yılları için %4 olduğu, bunun da önceki on yıla bakıldığında yavaşlamaya işaret ettiği ifade ediliyor. Bununla birlikte, BAE ve Suudi Arabistan’ın Körfez ülkelerinin çelik talebinin %80’ine denk geldiği, bölgedeki çelik talebinin 2000 ve 2015 yılları arasında üç kat artışla 25 milyon mt’a çıktığı görülüyor. 2015 yılında düşen petrol fiyatları nedeniyle %1 düşüş kaydeden çelik talebi, worldsteel tahminlerine göre 2017 yılında azalmaya devam edecek. Körfez ülkelerinde çelik talebinin büyüme potansiyeli olduğunu ancak petrol fiyatlarına dair zayıf beklentiler nedeniyle büyümenin sınırlı olacağı belirtildi. Konut ve konut dışı inşaatın ortalama bir büyüme göreceği beklenirken, EXPO 2020 ve FIFA 2022 gibi organizasyonların da desteğiyle altyapı inşaatlarının yüksek seviyelerde yer almaya devam edeceği ifade ediliyor.

Kuzey Afrika

Global Insight’a göre, Kuzey Afrika, orta vadede, güçlü bir ekonomik büyüme gösterecek. Büyüme potansiyelinin 2018-2025 yılları arası için %4,5 seviyesinde tahmin edildiği ifade ediliyor. Çelik talebi açısından, Mısır ve Cezayir’in bölgedeki en büyük iki piyasa olduğu, bölgedeki çelik talebinin sırasıyla %50 ve %25’ini oluşturdukları biliniyor. Bölgenin çelik talebi, 2000 ve 2009 yılları arasında 2,5 kat artarak 20 milyon mt olmuştu. Çelik talebinin önümüzdeki on yılda güçlü bir büyüme göstermesi bekleniyor. Yatırımların çelik yoğunluğu yüksek altyapı projelerine odaklanacağı, konut sıkıntısı nedeniyle inşaat projelerinin hızlanacağı ifade ediliyor. Dr. Han ve Dr. Çiftçi’nin sunumunda ayrıca, Kuzey Afrika ülkelerinde yatırımları artırmak için kapsamlı reformlara ve doğrudan yabancı yatırımlara ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

Sunumun ana fikirlerinden biri, MENA bölgesinin tamamında çelik talebinin inşaat sektörü ile destekleneceğiydi. Ayrıca, Körfez ülkelerinde hem konut inşaatı hem de konut dışı inşaatta büyüme potansiyelinin devam ettiği, altyapı inşaatlarının da yüksek seviyelerde seyredeceği ve Kuzey Afrika’da konut talebi ile altyapı çalışmalarının çelik talebinde güçlü bir büyümeye olanak sağlayacağı belirtildi.