Dünya Çelik Birliği'nin (worldsteel) 10-11 Ekim'de Dubai’de gerçekleşen 50. yıllık toplantısı kapsamındaki Orta Doğu ve Kuzey Afrika paneli worldsteel ekonomi komitesi başkanı T.V. Narendran, SABIC başkan yardımcısı Abdulaziz Al-Humaid, Emirates CEO’su Saeed Ghumran Al Remeithi, Mısırlı Ezz Steel’in pazarlama direktörü George Matta ve İranlı çelik üreticisi Mobarakeh Steel Company genel müdürü Dr. Bahram Sobhani katılımıyla gerçekleşti.
Al-Humaid, SABIC’in dünyanın en büyük dördüncü petrokimya şirketi olduğunu çelik biriminin ise şirketin tamamının %10’unu temsil ettiğini belirterek söze başladı. 2008 yılından sonra bölgedeki çoğu küçük üreticinin faaliyetlerini sürdüremeyerek piyasadan çıktığını belirtti.
Emirates Steel CEO’su Al Remeithi, petrol fiyatlarının Körfez ülkelerinin harcamalarının azalmasında önemli bir faktör olduğunu ama ana sebebin bu olmadığını söyleyerek, BAE özelinde, özel sektörün devreye girmesi gerektiğini, BAE’de hükümetin amacının her zaman özel sektöre teşvik sağlayarak yatırımları artırmasına olanak tanımak olduğunu belirtti.
Petrol fiyatlarının mevcut seviyelerini ve bu seviyelerin bölgedeki gelişim için ne anlama geldiğini yorumlayan Al-Humaid, Körfez ülkelerinin daha önce de iniş ve çıkışlar yaşadığını, bölgede petrol fiyatlarının geçmişte varil başına 18$’a kadar indiğini, şimdi ise 51$ seviyesinde bulunduğunu, bu durumun bölgedeki gelişimi durdurmayacağını düşündüğünü ifade etti. Al-Humaid, 2017 ve 2018 yıllarında güçlü bir çelik talebi görüleceği konusunda oldukça iyimser olduğunu belirtti. Ayrıca bölgenin dikişsiz boru kapasitelerinin iyi durumda olduğunu aktardı.
Mısır’a yönelik beklentiler hakkında bilgi veren George Matta, ülkenin yüksek nüfusu ve güçlü hükümet harcamalarına atıfta bulunarak, Mısır’ın inşaat demiri talebinin uzun vadede güçlü göründüğünü, ülke ekonomisinin yıllık ortalama %5,1 büyüme göstereceğinin tahmin edildiğini ifade etti. 2015 yılında artan istikrara bağlı olarak Mısır ekonomisi %4,2 büyümüş bu da önceki yıllara göre iki kat artışa işaret etmişti. Matta, Mısır’ın Kahire’nin doğusunda bulunan yeni başkenti ve Süveyş bölgesi için planlarının da Mısır’ın çelik talebi üzerinde pozitif bir etkisi olacağını söyledi. Öte yandan, ülkede bir enerji sıkıntısı olduğu, döviz bulunabilirliğinde zorluk yaşandığı, ihracat hacminin düşük olduğu ve yassı ürün talebinin de düştüğü Mısır’a ilişkin olumsuz göstergeler arasında. Ancak, Matta, Mısır’ın doğal gaz arzının normale dönmesiyle durumun iyileşeceğini, Mısır çelik sektörünün 2013 yılından beri beş kat artan ithalat nedeniyle şu an kötü bir dönemden geçtiğini, çelik kapasitesinde de yavaş bir büyüme görüldüğünü belirtti. Önümüzdeki yıl gaz arzının enerji üretiminden çeliğe kaymasıyla birlikte olumlu bir gelişme görülmesinin beklendiği ve Mısır’ın doğal gaz arzı açısından kendi kendine yetebilir hale gelmesinin çelik sektörü için iyi bir haber olduğu ifade ediliyor.
Körfez ülkelerinde yeni çelik tesisleri kurulmasına ilişkinler planlar olup olmadığına ilişkin bir soruyu cevaplayan Al Remeithi, gelecekte yeni yassı çelik kapasitelerinin düşünülebileceğini belirtti.
Mobarakeh Steel’den Sobhani, İran’da nükleer anlaşmasından bu yana gelişmeler görüldüğünü belirtti. Sobhani, ülkenin çelik üretimi için gerekli hammadde, enerji kaynakları ve teknoloji gibi bütün avantajlara sahip olduğunu söyledi. Üç yıl önce %2 büyüme kaydeden İran ekonomisinin 2017’de %6 büyümesi bekleniyor. Ülkedeki çelik talebinin bu yıl 19 milyon mt olacağı öngörülürken İran çelik üretim kapasitesini 2025 yılına kadar 55 milyon mt’a çıkarmayı hedefliyor. Sobhani, ayrıca İran’ın nüfusunun 2025 yılında 90-95 milyona yaklaşmasının beklendiğini ve bunun da çelik talebi ve üretimini artıracağını söyledi.
Kuzey Afrika dışında Afrika kıtasının geri kalanına bakıldığında, Al-Humaid, bu bölgede yüksek bir potansiyel gördüğünü ve kıtanın geri kalanı için de oldukça iyimser olduğunu belirtti.
