Worldsteel: Çelik sanayi uzun dönemli megatrendlere karşılık vermek zorunda

Salı, 15 Ekim 2019 15:19:07 (GMT+3)   |   İstanbul
       

14-15 Ekim tarihlerinde Monterrey, Meksika’da gerçekleşen 53. worldsteel (Dünya Çelik Birliği) konferansında, birliğin genel direktörü Dr. Edwin Basson, çelik sektörünü etkileyen ve sektörün karşılık vermesi gerekeceği uzun vadeli megatrendlerden bahsetti. Basson’a göre önemli olan “kendine özgü dinamikleri olan bu trendleri çelik sanayinin yaptığı hiçbir şeyin etkilemeyecek olması”. Bu yüzden çelik sanayinin görevi bu trendlere işinin üç alanında da karşılık vermesi ve onlardan alabildiği en yüksek faydayı alması gerekiyor. Basson’a göre, hammadde sanayi olan ilk alanda, çelik sanayinin müşterilerden gelen, madenilik sektöründe köle iş gücünün olup olmadığı gibi sorulara bir yanıtı olmalı.  

Çelik sektörünün ikinci alanı ise üretim süreci ve bu süreçte sektör su kaynaklarını olumsuz etkilediğine yönelik iddialarla mücadele etmenin bir yolunu bulmalı. Basson, çelik sanayinin karbon salınımı başta olmak üzere çevreye dair bu tür iddiaları ciddiye alması ve üzerinde çalışması gerektiğini söyledi. “Sanayinin bu konuda çığır açan teknolojiler ve hidrojen kullanımı yoluyla çözümleri olabilir, fakat bunların hiçbiri ancak 20-30 yıl sonra gerçekleşebilecek karbonsuz enerji kullanımı gibi bir çözüm değil. Soru, sanayinin bu süre zarfında ne yapacağı” şeklinde konuştu.

Basson, çelik sektörünün üçüncü alanı olan son kullanıcı alanında ise, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele konusunda anlaşmaya varması gerektiğini ifade etti. Çelik sanayinin binaların nasıl inşa edildiği, şehirlerin nasıl geliştiği ve ulaşımda ne tür değişiklikler olduğu gibi iklim değişikliklerinin temel etkilerini tüm bu sektörlerin tedarikçisi olarak anlaması ve bunlara çözüm üretmesi gerektiğini belirtti.

Basson’a göre ilk uzun vadeli megatrend iklim değişikliği. İkinci megatrend ise günümüzde ekonomik gücün batıdan doğuya kayması ve bunun önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor. Bir diğer megatrend, insanların kırsal alandan şehirlere yönelmeleri. Bölgesel değişiklikler göstermekle birlikte birbirinden farklı çözümler gerektiren bu konular, çelik sanayi için de büyük fırsatları beraberinde getiriyor. Ayrıca, artan dijitalleşme ve otomasyon çalışmaları da göz ardı edilemez. Bu çalışmalar çeliğin nasıl üretilip sevk edildiğinden, kullanıcı sektörlerde çelik ürünlerin nasıl değiştiğine kadar çelik sanayindeki her şeye etki edecek.


Benzer Haber ve Analizler

Türk çelik sektörü karbon emisyonunu 2053’e kadar %99 azaltmayı hedefliyor

19 Mar | Çelik Haberler

Uwe Hadwich: Türkiye elektrik ark ocaklı çelik üretimi sayesinde karbonsuzlaşmada avantajlı konumda

05 Mar | Çelik Haberler

Veysel Yayan: Türkiye’de 2024 yılında ihracatın yükselmesi ve ham çelik üretiminin 40,4 milyon mt’u geçmesi bekleniyor

05 Mar | Çelik Haberler

Ayhan Uçar: Yeşil dönüşümle hurda değerlenecek, Türkiye hurda temininde sıkıntı yaşayabilir

05 Mar | Çelik Haberler

Yassı mamul sektörü ithalat sorununu çözmek için katma değerli ürünlere yatırımı artırmalı

05 Mar | Çelik Haberler

Yassı çelik sektörü Eurometal Çelik Günü & YİSAD Yassı Çelik Konferansı’nda buluştu

05 Mar | Çelik Haberler

Bursa PS: Kapasite yatırımları sürüyor, 2024 yılına dair beklentiler farklı

21 Şub | Çelik Haberler

ÇİB: Türkiye 2015’ten bu yana ilk defa net ithalatçı haline geldi

20 Ara | Çelik Haberler

Barış Çiftçi: Küresel çelik sektörü için en kötüsü geride kaldı

28 Kas | Çelik Haberler

Tayfun İşeri: Bölgeselleşmenin artacağına yönelik endişeler var

28 Kas | Çelik Haberler