Bloomberg HT’de canlı yayın konuğu olan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Corona virüsü salgınının birçok pazarı durma noktasına getirdiğini söyleyerek, “Özellikle AB piyasasında ihracat açısından çok ciddi daralma söz konusu, AB’deki çelik tüketicisi sektörler de üretimi yavaşlattı. ABD’ye yönelik ihracatımız daraldı,” dedi. Buna rağmen, Çin’in geçici olarak piyasadan çekilmesinin bir sonucu olarak Uzak Doğu’da Türkiye çıkışlı ürünlere yönelik hala talep olduğunu belirten Yayan, Afrika piyasasının da canlılığını koruduğunu söyledi. TÇÜD Genel Sekreteri, “Özet olarak genel bir daralma söz konusu, ilk iki aylık ihracatımıza miktar bazında %10’luk bir daralma şeklinde yansıdı, Mart ayında bunun daha da derinleşmesini bekliyoruz ama esas negatif etkileri Nisan ayında çok daha keskin bir şekilde göreceğimizi düşünüyoruz,” şeklinde konuştu.
Türk çelik sektörünün geçmiş yıllardan kaynaklanan bir kaybı olduğunu hatırlatan Veysel Yayan, “2017 yılında çelik üretiminde zirveye çıktıktan sonra, 2018 yılında küçük bir gerileme yaşandı. Bu gerileme, 2019’da daha arttı. Bu yıl aslında düzelme sürecine girmiştik, ilk iki ayda %12,7 üretim artışı yaşadık ancak virüsün devreye girmesiyle negatif bir süreç yaşamaya başladık. Mart ayı için üretim hala artış yönünde, tüketimdeki artışın ise %40’lar gibi olağanüstü yüksek seviyelerde olduğunu görüyoruz. Nisan ayından itibaren tedbirler ve üretim duruşlarının tesirini görmeye başlayacağız ancak rakamlarımız dünyada Corona’dan en çok etkilenen ülkeler arasında olmadığımızı gösteriyor. Dünyada tüm olumsuz gelişmelere rağmen pozitif yönde gelişimini sürdüren sektör konumundayız,” ifadelerini kullandı.
Dernek olarak asıl rahatsız oldukları konunun tüketimdeki artışın ağırlıklı olarak yurt dışına yönelmesi olduğunun altını çizen Yayan, Şubat ayında ithalatın %41,3 arttığını, bu şartlar altında yurt içi tedarike değil yurt dışı tedarike yönelmenin olağanüstü rahatsız edici olduğunu belirtti.
Uluslararası piyasalarda talepte keskin düşüş olduğunu, yavaş yavaş durma noktasına gelindiğini söyleyen Yayan, Türkiye’nin de bu durumdan etkilenmeye başladığını, üretimi sürdürme gayretinde olmalarına rağmen stok için üretim yapmanın da getirdiği riskler olduğuna dikkat çekti. Öte yandan, stok biriktirmenin mevcut durumun ortadan kalkmasıyla birden ihtiyacın ortaya çıktığı dönemde tesislerini kapatan diğer ülkeler göz önüne alındığında fırsata dönüşebileceğini belirtti. Yayan, entegre tesislerin üretimi durdurmalarının mümkün olmadığını, elektrik ark ocaklı üreticilerin de daha esnek olmalarına rağmen şartları zorlayarak üretime devam etmeyi tercih ettiklerini aktardı.
Yayan, Haziran ayından itibaren yeniden normalleşme yönünde gelişmelerin olabileceğine inandıklarını belirtti.
