OECD Çelik Komitesi, 24-25 ve 28-29 Eylül 2020 tarihleri arasında gerçekleşen 88. oturumunda, çelik sektörünün görünümü ve geleceği, kapasite fazlasındaki artışı ve artan ticaret gerilimini tartıştı. Komite ayrıca, küresel çelik sektörünün yaşadığı zorluklar, sektörde değişiklik yapılmasına yönelik teşvikler ve sektörde adil bir ortam oluşturulması gibi konuları da ele aldı. OECD, tüm ekonomik sektörleri etkileyen talep ve üretimde kesintilere neden olan Corona virüsünden dolayı çelik piyasası koşullarının kötüleşmesine ilişkin endişelerini dile getirdi.
OECD’nin son verileri, küresel çelik üretim kapasitesinin 2020 yılında 2,45 milyar mt seviyesine yükselebileceğini gösteriyor. Küresel kapasite fazlası, bu yıl, Orta Doğu ve Asya’da yeni kapasitelerin kullanıma açılmasıyla desteklenerek bu yıl 41,8 milyon mt artabilir. Komite, 2016 ile 2019 arasında kaydedilen daralmanın ardından, küresel üretim ve kapasite arasındaki farkın bu yıl 700 milyon mt’a ulaşmasının beklendiğini belirtti. Komite, planlanan bir dizi kapasite artışının, ihracat pazarlarındaki talep dahil olmak üzere gelecekte talepte beklenen artışa dayandığına dair endişelerini aktardı.
OECD’nin yayımladığı 2020 yılı Eylül ayı Ara Ekonomik Görünümü’nde, küresel GSYİH’ın 2020 yılında %4,5 düşeceği, 2021 yılında %5 artacağı tahmin ediliyor. Birçok çelik üreten ekonomi, Corona virüsü nedeniyle bu yıl çelik üretiminde önemli daralmalar yaşadı. Çelik Komitesi, çelik üretiminin 2020 yılının ilk yarısında rekor hacimlere ulaştığı Çin’in küresel eğilimden uzaklaşmasına dair endişelerini dile getirdi. Bu gelişmeler, Çin’deki arz fazlasının küresel dengesizlikleri şiddetlendirme riski oluşturuyor. Salgınla ilgili risklerin yanı sıra, genel görünümdeki başlıca risk, hükümet teşvikleri ve yatırım politikalarıyla desteklenerek artan küresel kapasite fazlasının etkileri. Bu etkiler, üreticilerin uzun vadeli sürdürülebilirliklerini riske atıyor ve bu nedenle acilen ele alınması gerekiyor.