OECD Çelik Komitesi, 26-27 Eylül 2019 tarihleri arasında Paris’te gerçekleşen 87. oturumunda, küresel çelik sektörünün yaşadığı zorluklar, sektörde değişiklik yapılmasına yönelik teşvikler ve sektörde adil bir ortam oluşturulması gibi konuları tartıştı. Komite ayrıca, çelik sektörünün görünümü ve gidişatı, çelik üretimi kapasite fazlası, çelik ticaret politikası gelişmeleri, çelik üretim kapasitesi yatırımları, birleşme ve devralımların önemi, çıkış engelleri ve sektörde devlet işletmeleri gibi konuları detaylı olarak ele aldı.
Oturum esnasında katılımcılar, çelik üretim kapasitesinin 2019’un ilk yarısındaki artışla birlikte yıllıklandırılmış bazda 2,29 milyar mt seviyesine ulaştığının altını çizdi. Yılın geri kalanında devre dışı bırakılması planlanan kapasite olmadığı için, küresel kapasitenin 2015 yılında beri ilk kez 2019 yılında artış göstermesi bekleniyor. Bununla birlikte, küresel kapasite ve üretim arasındaki farkın yılın ilk yarısında neredeyse 440 milyon mt seviyesine ulaştığı ve yeni projelerin hala oluşturulmaya devam ettiği belirtildi. Komite, 2020-2022 yılları arasında küresel çelik üretim kapasitesinin %2-3 artış kaydetmesini bekliyor. Katılımcılar, kapasite fazlası ve olumsuz etkilerine karşı bazı önlemler alınması gerektiğini ve kapasite fazlasının devre dışı bırakılmasının elzem olduğunu da vurguladı.
Detaylı biçimde masaya yatırılan bir diğer konu ise, çelik ticaretinin düşüş trendinde olmasıydı. Komite, 2018 yılında çelik ticaretinin düşmeye devam ettiğini, dünya çelik ihracatının yıllık %5,2 ya da 14,4 milyon mt azaldığını belirtti. 2019’un ilk çeyreğinde dünya çelik ihracatı, yıllık bazda 2,6 milyon mt düşüş gösterdi. Komite, bu düşüşün özellikle çelik üretiminde kullanılan başlıca hammaddelere yönelik önlemler başta olmak üzere çelik ticareti önlemlerinden kaynaklandığını söyledi. Çelik ticaretini olumsuz etkileyen bir diğer faktör ise kapasite artışını teşvik eden politikalar oldu.