IREPAS tüccarlar komitesi: Bu yıl Çin’in çelik ihracatı oldukça düşük kalacak

Salı, 16 Mart 2021 16:07:14 (GMT+3)   |   İstanbul
       

15 Mart Pazartesi günü gerçekleşen SteelOrbis 2021 Bahar Konferansı & 84. IREPAS Toplantısı’nda tüccarlar komitesinden Duferco yetkilisi Wilhelm Alff ve Seba International şirketinden F.D. Baysal, panel sorularını cevapladı. Çin çelik ihracatına ilişkin olarak, Alff, Çin’in Covid-19’un etkilerinden sıyrılan ilk ülke olduğunu ve artık toparlanma sırasının diğer ülkelere geldiğini söyledi. Bu yüzden uluslararası çelik fiyatlarının Çin’deki fiyatların üzerine çıktığını hatırlatan Alff, Çin’in ihracatının Covid-19 öncesi ihracat seviyelerine dönmüş olsa da, halen 2015-16 yıllarında kaydedilen seviyelerin %50 altında olduğunu belirtti. Alff’e göre, Çin çelik ihracat dengesi, çevresel faktörler nedeniyle Çin’de uygulanan üretim kesintilerinden etkilenecek. Geçtiğimiz yıla oranla, Çin’den yapılan ihracatın bu yıl çok daha düşük olacağını söyleyen Alff, 40 milyon mt’un altında kalacağını ifade etti. Duferco yetkilisi, ihracat vergisi iadelerindeki olası düşüşlerin uluslararası piyasalarda önemli bir etkisi olmayacağını, Çin’in iç piyasa fiyatlarının, ihracat fiyatlarına oranla en az 50$/mt daha düşük olduğuna işaret etti. Ayrıca, üretim kesintilerinin fiyatlar üzerinde daha büyük bir etkisi olacağını söyledi.

AB koruma önlemlerinin uzatılması olasılığını yorumlayan Alff, “AB önlemleri uzatmazsa, ithalat büyük ölçüde dördüncü çeyrek ya da önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde başlar. Çünkü önce malzeme satın alınacak, üretilecek ve sevk edilecek. Bu da 2021’in çoğu kısmının son kullanıcı sektörler için boşa geçeceğini gösterir, zaten zor durumdaydılar, yine zorluk yaşamaya devam ederler. Yani normalleşme ancak 2022’nin ilk çeyreğinde başlar. Önlemler uzatılırsa, Türkiye, İsviçre ve diğerleri gibi AB üyesi olmayan ülkelerden karşı hamleler gelebilir. Bu sefer, AB’de birçok son kullanıcı sektör birlikleri önlemlerin uzatılmasına karşı güçlerini birleştirdi,” şeklinde konuştu.

ABD’deki ticari önlemlere yönelik Baysal’ın yorumları ise, genel beklentiler pozitif olsa da, yakın gelecekte pek fazla değişiklik olmayacağı yönünde oldu. Altyapı yatırımının bu sefer daha hızlı olmasını umduğunu söyleyen Baysal, çelik talebi artsa da, ABD malı kullanmaya yönelik madde yüzünden bu durumun sadece ABD’deki çelik üreticilerinin yararına olacağını ifade etti. Tüm teşvik paketlerinin hiperenflasyona sebep olarak çelik ve diğer emtia fiyatlarında yeni artışlara yol açabileceğini dile getirdi.

Elektrik ark ocakları ve yüksek fırın karşılaştırmasında ise, Baysal, üretim açısından bakıldığında her iki yöntemin de avantajları ve dezavantajları olduğunu söyledi. Yüksek fırınlarda üretim maliyeti daha düşük olsa da, sınırlı cevher arzı ve nakliye maliyetleri nedeniyle dezavantajlarının da bulunduğunu açıklayan Baysal, elektrik ark ocaklarının ise ihtiyaç olduğu zaman üretimi durdurabildiklerini ve yerel arz da dahil hurda bulunabilirliğinin daha çok olmasının elektrik ark ocakları için büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Baysal, “Hurda fiyatları yükselmeye devam ederse, önümüzdeki 6 ay içinde yüksek fırınlar, elektrik ark ocaklarına göre çok ciddi bir avantaja sahip olacak,” dedi. Alff ise, ikinci yarıdan itibaren, Çin’den gelen hurda talebinin artması ve yüksek fırın kullanımının azalmasıyla demir cevheri fiyatlarının baskı altına gireceğini, bunun da elektrik ark ocakları için bir dezavantaj olacağını düşünüyor.

Artan navlun oranlarına yönelik görüşlerini bildiren Baysal, aşılamanın başlamasıyla, tüketici talebinin iyileştiğini ve sanayi faaliyetlerinde toparlanma görüldüğünü, bunun da sınırlı gemi ve konteyner arzı ile sonuçlandığını söyleyerek, navlun oranlarının arttığını belirtti. Baysal, “Son zamanlarda, konteyner fiyatları dökme yük fiyatlarının da üzerine çıktı. Bazı armatörlerin kasıtlı olarak bazı konteynerleri tedavülden kaldırarak arz sıkıntısı yarattığı söyleniyor. Şu an Güney Amerika, hatta ABD gibi destinasyonlar için konteyner bulmak oldukça zor. Ayrıca, Güney Kaliforniya gibi bazı limanlarda sıkışma yaşanıyor, gemilerin ve kargoların günlerce bekletilmesi biz tüccarların zararına oluyor,” şeklinde konuştu. Hindistan gibi bazı ülkelerin bu sorunu çözmek için konteyner üretme planları olduğunu belirten Baysal, limanlardaki sıkışıklıklar için ise Los Angeles gibi büyük limanlardaki yükleri kalıcı olarak bölgesel limanlara kaydırma gibi seçeneklerin de değerlendirildiğini ifade etti.


Benzer Haber ve Analizler

Türk çelik sektörü karbon emisyonunu 2053’e kadar %99 azaltmayı hedefliyor

19 Mar | Çelik Haberler

Veysel Yayan: Türkiye’de 2024 yılında ihracatın yükselmesi ve ham çelik üretiminin 40,4 milyon mt’u geçmesi bekleniyor

05 Mar | Çelik Haberler

Ayhan Uçar: Yeşil dönüşümle hurda değerlenecek, Türkiye hurda temininde sıkıntı yaşayabilir

05 Mar | Çelik Haberler

Yassı mamul sektörü ithalat sorununu çözmek için katma değerli ürünlere yatırımı artırmalı

05 Mar | Çelik Haberler

Bursa PS: Kapasite yatırımları sürüyor, 2024 yılına dair beklentiler farklı

21 Şub | Çelik Haberler

ÇİB: Türkiye 2015’ten bu yana ilk defa net ithalatçı haline geldi

20 Ara | Çelik Haberler

Barış Çiftçi: Küresel çelik sektörü için en kötüsü geride kaldı

28 Kas | Çelik Haberler

Tayfun İşeri: Bölgeselleşmenin artacağına yönelik endişeler var

28 Kas | Çelik Haberler

Türk çelik üreticilerinin üzerindeki ihracat baskısı sürüyor

28 Kas | Çelik Haberler

Kocaeli PS: Talep zayıf, Türkiye’nin rekabet gücüne yönelik endişeler büyüyor

05 Eki | Çelik Haberler